Füsun Genç Sevgili İlaç Firmaları; teknoloji gelişti, artık uzay çağındayız. Jetgillerdeki her şey gerçek oldu. Hatta daha da ileri gidildi. Mesela yiyeceklerin gen haritası değiştirildi. Hayvanlar klonlandı. Bunca gelişmenin arasında sizdeki bu nostalji sevdası niye? Benim çocukluğumda da ilaçlar iğrençti, hala iğrenç.
Bakın bilmiyorsanız bilgilendireyim. İlaçları hasta insanlar için üretiyorsunuz. Hasta insan nedir? Ağrı çekendir, acı çekendir. Düşüne bir tekme de sen vur felsefesinden vazgeçin yeter!
Ayrıca lütfen tripsiz antibiyotik üretin artık. Şimdi size “Yeryüzündeki en tripli şey nedir?” desem hemen “Kızlarrrrrr!” dersiniz. Hayır, efendim yeryüzündeki en tripli şey antibiyotiklerdir: Aynı saatte içmezsen işe yaramaz. İçmeyi unutursan işe yaramaz. Ara verirsen işe yaramaz. Bitene kadar içmezsen işe yaramaz. Bu neyin tribi?
Ve dans ediyor ateşli yongalarla yaralı ruhum. Arayan kim? Hangi sessizlik bu yankılarla dolu?
Nostalji saatidir, mutluluk saati, yalnızlık saati, ama asıl benim saatim!
"Masumiyet Müzesi" kitabı, beni derinden etkileyen ve duygusal anlamda yoğun bir yolculuğa çıkaran bir eser. Pamuk, bu romanda aşk, tutku, saplantı ve nostalji temalarını ustalıkla işlerken, 1970'lerin ve 80'lerin İstanbul'unu da canlı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Kitabın ana karakteri Kemal, zengin bir ailenin
"Nereden geldiğini bilmediğin bir his var içinde," diye mırıldanıyor. "Nostalji gibi, ama hiç yaşamadığın bir hayat, hiç tanışmadığın bir insan için. Sonunda beni buldun, ilham perisi