304 syf.
10/10 puan verdi
Hiç kimsenin sizin motivesini düşürmesine izin vermemeniz gerektiğini, geleceğinizi geçmişinizin kötü veya nasıl hatılıyorsanız sizi nasıl etkilediğini bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış gerçeklikleriyle anlatan bir kitap.
Başarılarınızı bir kenara not alın ve onlara açıp sürekli bakın ve onlardan güç alın Örneğin:
Lise'de Korist olarak
Meşrutiyet Dönemi'nde Sanatla Uğraşan Bir Kadının Zorlu Hikâyesi
Benim incelemem biraz uzun olacak. Ama okurken hem o dönemi hem de dönemin kitaba yansımalarını anlatacağım. Yani Udi romanını dramaturji yaparak anlatmaya çalışacağım. Dramaturji ile bir eseri ele almak çok uzun bir süreç. Ama burada makale ya da tez yazmadığımız için önemli noktaları ve kitabın alt metninde ne anlatmak istediğini kısa da olsa
Değirmen öykümüz bir soru ile başlıyor. Soruyla öyküye başlayan yazarımız bizi meraklandırarak öykünün içerisine çekiyor. Yaklaşık yarım sayfa kadar bir değirmenin tasvirini yapan yazarımız belli ki olay örgüsünü bir değirmen etrafında şekillendirecek. İnce bir şekilde tasvir yapılarak çok güzel bir şekilde somutlaşan değirmeni okurken gözümüzde
Yakınlık başka bir boyuttur. Diğerinin senin içine girmesine izin vermektir, seni senin gördüğün gibi görmesine izin vermek; diğerinin seni senin içinden görmesine izin vermek, bir insanı varlığının en derin noktasına davet etmek. Modern dünyada yakınlık giderek kayboluyor. Sevgililer bile yakın değil. Dostluk sadece bir kelime artık, giderek kayboluyor. Neden? Çünkü paylaşacak bir şey yok. İçindeki yoksulluğu kim göstermek ister? İnsanlar rol yapma derdinde: "Ben varlıklıyım, ben oraya ulaştım, ne yaptığımı biliyorum, nereye gittiğimi biliyorum." Eğer sen yakın olmaya hazırsan, karşındakinin yakın olmasına da yol açabilirsin. Senin açıklığın, onun açık olmasını kolaylaştırır. Senin içtenliğin, onun içtenliğine, masumluğuna, güvenine, sevgisine, açıklığına izin verir. Sen olmasan, bu evrenin şiirinde, güzelliğinde bir şeyler eksik kalır. Bir şarkı, bir nota eksik kalır, bir boşluk olur; hiç kimse sana bunu söylemedi...
_KİTAP TAVSİYEM_
"Kafama Sıkar Giderim"
ALINTILAR
_Gün tutuşur canım
Gece tutuşur
Yangınlarda çıplak canlar tutuşur
Külüm toprak olur, yele karışır
Özgürlüğü yazan kalem tutuşur...
_Yorgunum, çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var...
_Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan
Nereden başlayayım mutluluk kaynağım olan bu kitabı anlatmaya? Güzelliğini ben de şarkı sözleriyle mi ifade edeyim bilemiyorum. Bütün güzel aşk şarkılarını kitaba ithaf ediyorum desem hislerimi anlayabilir misiniz?
Kitapta üç aşk hikayesi anlatılıyor ve her bir karakterin hayatı bir yerde birbirine bağlanıyor. Önce Defter ile Başak’ın aşkını, sonra Nota ile Cahit’in ve sonunda Sayfa ile Sinan’ın aşkını okuyoruz. Aslında hepsi hemen hemen aynı hayatı yaşayan, okula gidip gelen ve arkadaşlarıyla vakit geçiren gençlerin hikayeleri. Ancak işin içine aşk girince hepsi özgün birer roman oluyor ve biz bu üç güzelliği aynı kitapta okuma şansına erişiyoruz.
Spoiler vermemek için isim söylemeden anlatacağım favori karakterimin hikayesini. Yazar acının bir insanı nasıl değiştirebileceğini çok güzel işlemiş. Acıyla başa çıkmayı ve bu yolda belki de eski benliğini kaybetmeyi küçük ancak anlamlı detaylarla anlatmış. Okurken gerçekten karakterin hislerini anladım, onunla birlikte ben de üzüldüm. Tabii böyle deyince üzücü bir kitap olduğunu düşünebilirsiniz ama emin olun neredeyse tamamını sırıtarak okudum.
Bence daha iyisi çıkana kadar yazarın en iyi kitabı bu. Yeni kitaplarını heyecanla bekliyor olacağım. Herkesin bu karakterlerle tanışması gerek. Okumak isteyenler için güzel bir yolculuk olacağından eminim.
