"Aklı takdir etmemek mümkün değil tabii, ama onun kendi çerçevesini hiçbir zaman aşamadığını, insanın yalnız kafa ihtiyaçlarına cevap verebildiğini de kabul etmek lazım.. "
“Aklı takdir etmemek mümkün değil tabii, ama onun kendi çerçevesini hiçbir zaman aşamadığını, insanın yalnız kafa ihtiyaçlarına cevap verebildiğini de kabul etmek lazım; halbuki arzu, aklı da, başka çeşit özentileri de içine alan bütün hayatın, yani bir insan hayatının en kudretli ifadesidir.”
Reklam
Onu sadece öyle bir anıma geldiği ve hayallerim öyle bir mutluluk noktasına ulaştığı zaman görmeye giderdim ki bu mutluluk anında insanlarla,tüm insanlıkla kesinlikle ve hemen sarılmak lazım gelirdi. "İşte bu yüzden gerçekten en az bir kişinin var olması gerekiyordu insanın hayatında."
Sayfa 72 - @KIZIL PANDA Basım YayınlarıKitabı okudu
Hayali aşk ve gerçek aşk
Bunu sana söylemem lazım ki hayali aşk hızlıdır ve aşık canını bile vermeye hazır çünkü hemen verip süreç bitiyor. Etrafındakiler de tıpkı bir tiyatro izler gibi izler ve alkışlar. Ancak gerçek aşk uzun ve zorlu bit süreçtir ve ona bağlı kalmak sabır ve bağlılık ister. Eğer bunları yaptığına rağmen hala ondan uzaklaştığını ve bütün çabalarının boşa gittiğini hissediyorsan merak etme tam o anda aslında ona varırsın . Çünkü tanrının seni yönlendirmesindeki mucizesini ve sırrını sen bilmezsin
Akıllarını rütbeyle bozmuşlardı; on altı yaşında delikanlılar işi az, yan gelip yatılacak işlerden dem vuruyordu. Şüphesiz bunun sebebini akıllarının kıtlığı kadar, çocukluk ve ilk gençlik devrelerinde daima gözleri önünde bulunan kötü örneklerde aramak lazım. İğrenç derecede ahlaksızdılar. Ahlaksızlıkları gösteriş, yapmacık doluydu; elbette ahlaksızlığın arasında zaman zaman baş gösteren yapmacık bir kinizmle gençlik, tazelik de görünüyordu, ama bu tazelik dahi sevimsizdi, çünkü yaptıklarının hepsi yalana dayanıyor, yalana bürünüyordu. Hepsinden son derece nefret ediyordum, ama kendim onlardan da aşağıydım o başka.
Sayfa 73 - İş bankası
Notlar...
İbrahim Kalın
İbrahim Kalın
Kendinizi bulmanız lazım. Var olmak bulmaktır, var olmak bulunmaktır. -Neyi bulmak? -Neyi arıyorsan onu. Hakikati arıyorsan, hakikati bulduğunda varsın Sevgiyi arıyorsan, sevgiyi bulduğunda gerçek mânâda varsın. Şefkati, insanlığı, medeniyeti, kültürü arıyorsan Kendini gerçekleştirmeyi, kendi hakikatini, mahiyetini, özünü arıyorsan Onu bulduğunda varsın. Onu bulana kadar var değilsin aslında. Sadece mevcutsun. Var olmak ile mevcut olmak arasında önemli bir fark var. Var olmak; şuur idrak sahibi bir varlık olarak ben buradayım demek. Ve var olma eylemine katılmak demek. (Bütün âlem var. Biz o varlık olma eylemine, yani bu masa da var, bu ağaçta var, bu kuşta var, bu gökyüzü de var, rüzgar da var, güneş de var. Onların var olma eylemine) biz idrakimizle, şuurumuzla katılıyoruz.
Reklam
Her şeyden önce başkalarına iyi olmamız lazım; hatta maiyetimizdekilere karşı bile… onların da insan olduklarını unutmamalıyız. İyilik her şeyi kurtarır, her şeyi düzeltir.
Sayfa 244Kitabı okudu
93 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 15 hours
Kendime Notlar-2
Ali Şeriati
Ali Şeriati
’in kalemine çok aşina değilim. Onu biraz daha yakından tanımak niyeti ile bu kitabı elime aldım. Katıldığı bir konferansta yaptığı konumanın yazıya dökülmüş hali bu metin. İnsanın dört zindanı. İnsanı tutsak eden dört olgu üzerine konuşmuş yazar. Felsefi bir yaklaşımla düşüncelerini açıklamış. Yazarlara ve düşünürlere, kitaplara atıf
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20174,941 okunma
Yer Altı
Bakın efendim: Aklı takdir etmemek mümkün değil tabii, ama onun kendi çerçevesini hiçbir zaman aşamadığını, insanın yalnız kafa ihtiyaçlarına cevap verebildiğini de kabul etmek lazım, halbuki arzu, aklı da başka çeşit özentileri de içine alan bütün hayatın, yani bir insan hayatının en kudretli ifadesidir.
Hatıralar içinde taşıdığı anlamla özeldir
Telefonumun notlar kısmına bazı tarihleri not düşmüşüm. Heyecanlandığım, sevindiğim, üzüldüğüm, unutulmamaya değer gördüğüm, önemli bulduğum günlerdi bu günler. Ama şimdi baktığımda pek de anlamı yoktu, o günlerde unutmamak için yazdığım şeyi şimdi okuyarak hatırladım yani unutmuştum, değerini kaybetmiş zihnimde ve sildim o tarihleri. İnsan için o an çok önemli gelen belki düşünmekten uyutmayan, güldüren ya da ağlatan şeyler üstünden zaman geçtiğinde ne kadar basitleşiyormuş meğerse. O tarihleri sildim çünkü ne önemi vardı tarihlerin, insanın ne yaşadığı ve yaşadığından ne kazandığıydı önemli olan. Ben o hatıraları belki yine hatırlayacağım ara sıra ama hangi tarihte olduğunu değil bende ne iz bıraktığını iyi veya kötü ne ders aldığımı. Gördüm ki insan için önemli olan şeyler zamanla değişiyor bu yüzden önemli olan şey zamandır belki de. Şimdi düşündüğüm, dertlendiğim meseleler o tarihlerden çok farklı ama ben hep benim. Hepsi iyi ki yaşandı yaşanmalıydı belli ki ve önümde yaşanacak daha niceleri... Bir şeyleri kafanıza takmayın demiyorum bazen üzülmek de lazım düşünmek de ama yarın öbür gün sadece bir hatıra kalacak şeyler için kendinizi yıpratıp düşürmeyin. Müslüman ümitsizliğe düşmez, Allahın rahmetinden emin olur. Bir ömür yaşadığım, yaşayacağım her şeyin değerini, anlamını bilmenin, imtihan ise kazanmanın ve yolumun taşlarını güzelliklerle, Allah'ın rızasıyla, imanla, ahlakla, ilimle ve niceleri ile dizmenin nasip olması duasıyla. 🤲🏻🌷
Reklam
Karanlığı farketmemiz lazım.
Kişinin huzursuzluğu,mutsuzluğu,gerginliği,sıkıntısı ve depresyonu,onu uyandırmaya çalışan önemli dostlardır. Carl Gustav Jung
belki içimdekini kâğıda dökmek bana bir çeşit ferahlık verir. mesela şu sıralar çok eski bir hatıra beni son derece bunaltıyor. geçen gün kafamda bütün açıklığıyla canlanıverdi ve o zamandan beri de insanın yakasına yapışıp bir türlü aklından gitmeyen hüzünlü bir musiki nağmesi gibi adamakıllı rahatsız etmeye başladı. halbuki ondan kurtulmam lazım. buna benzer yüzlerce hatıram var; zaman zaman bunlardan biri durup dururken canlanıp beni ezmeye başlıyor. nedense yazmakla onu defedeceğime inanıyorum.
Hemen şu dakikada sofradan kalkıp, şapkamı alarak tek bir kelime söylemeden gitmeliyim....onları küçümsediğimi göstermem lazım!
on altı yaşında delikanlılar işi az, yan gelip yatılacak işlerden dem vuruyordu. Şüphesiz bunun sebebini akıllarının kıtlığı kadar, çocukluk ve ilk gençlik devrelerinde daima gözleri önünde bulunan kötü örneklerde aramak lazım. İğrenç derecede ahlaksızlar. Ahlaksızlıkları gösteriş, yapmacık doluydu; elbette ahlaksızlığın arasında zaman zaman baş gösteren yapmacık bir kinizmle gençlik, tazelik de görünüyordu, ama bu tazelik dahi sevimsizdi, çünkü yaptıklarının hepsi yalana dayanıyor, yalana bürünüyordu
592 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 18 days
Felsefe ve Edebiyatın en güzel birleşimi: Sofie'nin Dünyası
İnceleme yazmakta en çok zorlanacağım kitaplardan birisi bu olacak sanırım. Vira Bismillah... İnanılmaz bir kurgu... Yazar inanılmaz bir deha olmalı. Bu kadar kapasiteli bir kitap daha önce hiç görmedim dersem yanılmam sanırım. İçerikten ufacık bahsedeyim: 15 yaşına girmek üzere olan başkahramanlarımızdan birisi Sofie posta kutusunda "Kimsin sen?" bir mektup buluyor. Ve bu mektubun ardından neredeyse her gün bir sürü mektup geliyor. Bu mektuplarla Sofie'ye uzaktan eğitimle felsefe kursu veriliyor aslında. Bizlerde bu mektuplar aracılığıyla "Felsefe 101" dersi yapıyoruz bir nevi. Ayrıca mektuplarda felsefe 15 yaşındaki bir kıza anlatıldığı için hem berrak, anlaşılır hem de akıcı bir üslupla yazılıyor. Bu da 600 sayfa dahi olsa kitabı okunur yapıyor. Bu mektuplar ciddi okumalar yapılarak hatmedilirse gerçekten Felsefe 101 yapmış olursunuz diyebilirim. Zaten her yerin altını çizerek ve notlar alarak okuduğum kitaplardan birisi oldu. Fakat beni asıl hayran bırakan yanı ise bu felsefeye bağlı ilerleyen ön planın arkasına kurulmuş kurgu oldu. Burada açıklamayacağım kitabı okumanız için. İnanılmaz bir kurgu dönüyor arkada ve felsefe mektuplarındaki sorgulama göndermelri kadar kurguda da göndermeler bulunuyor. Kurgu Sofie'nin bir rüya olsuğunu bile öne sürüyor bir yerinde. Tabii uyanınca biten romanlardan değil, öyle bir yanlış anlaşıma olmasın. Sadece felsefi bir sorgulama örneği olsun diye ufak bir spoi verdim diyelim. Bir ay gibi bir sürede okumuş olsam da kesinlikle değdi. Kesinlikle tavsiye ederim. (Felsefeye biraz ilgi duymanız lazım sizin de sevebilmeniz için.) İyi uykular, iyi geceler dilerim.
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036.6k okunma
1,233 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.