İsminden de anlaşılacağı üzere Kur’an’ın kalbi olarak kabul edilen Yâsin Suresinin tefsiri anlatılmakta. Her bir sure tane tane Arapça olarak yazılmış ve Türkçe manaları da hemen altına yazılıp incelenmiştir. Tarihte geçen hikayeler, kıssalar birçok ayetin sosyal hayattaki karşılığı şeklinde yorumlanmış ve ayrı bir güzellik katmış kitaba. Özellikle Yunus Emre olmak üzere birçok şair ve yazardan da beyitler ile dörtlüklerin yer alması kitabın bir başka güzel tarafıydı. Konuşma diline yakın bir dil kullanması akıcılığını arttırsa da kitabın birçok yerinde tekrara düşmesi sıkılmaya(zannediyorum bu günümüz sorunlarından biridir zira eskilerden bir zât ’tekrarat sabit kılar.’ yani tekrar etmek öğrenmeyi kolay hale getirir demektedir.) neden olmaktadır.