nsrnormanoglu

"Bizi kızdıran olaylar değil, olaylara getirdiğimiz yorumlardır." Epictetus
Reklam
Ayıp Sultan'ın Hükümdarlığı
"Kültürel olarak sürekli başkalarının gözüyle, özellikle kendi değerlerimiz için değil de, çevre değerleri için yaşamayı adet ve alışkanlık haline getirmişizdir. Çevrenin davranış kurallarına, değer yargılarına, doğru ve yanlışlarına sorgusuzca katlanır, çoğunlukla da bu davranış veya değerlerin bize uyup uymadığını düşünmeden benimseyiveririz."
"Bir şeyi sadece bizden öyle beklendiği için ya da birilerini memnun etmek için veya onlardan korkumuzdan yapıyorsak eğer özgün bir şekilde yaşamaktan iyice uzaklaşırız..."
Sayfa 125Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Kirke
Göğsümde, kurusun diye sıkılan kumaşı andıran bir burulma hissi vardı.
Sigmund Freud
Ifade edilmemiş duygular asla ölmez. Canlı canlı gömülmüşlerdir ve sonradan daha çirkin şekillerde ortaya çıkarlar.
Reklam
Darwi Odrade
Sadece gözlemci olmakla yetinirsen kendi hayatını daima ıskalarsın. Hedef şöyle ifade edilebilir: Olabildiğince iyi yaşa. Hayat bir oyundur; kurallarını öğrenmek istiyorsan içine dalıp oyunu sonuna kadar oynamalısın. Yoksa sürekli değişen Bu oyun karşısında şaşırıp bocalarsın. Oyuna katılmayanlar sızlanır ve daimi şanssızlıklarından yakınır genellikle. Şanslı olmanın biraz da kendi ellerinde olduğunu görmeyi reddederler.
II.Leto
Tarihçiler büyük bir güce sahiptir ve içlerinden bazıları bunun farkındadır. Onlar geçmişi yeniden yaratır, kendi yorumlarına göre değiştirir. Böylece geleceği de değiştirmiş olurlar.
Sayfa 500Kitabı okudu
Yinelenen Fenomen Olarak Siyaset: Bene Gesserit Eğitim Rehberi
Uzun soluklu hükümetler eninde sonunda aristokratik formlara meyletmeye başlar. Tarihte bunun aksi görülmemiştir. Hükümet aristokrasiye meylettikçe, egemen sınıfın çıkarlarına giderek daha çok hizmet eder... Bu sınıf ister soylu ailelerden oluşsun, ister finans imparatorluklarının oligarklarından, ister kök salmış bürokratlardan.
Sayfa 263Kitabı okudu
Dune Çocukları
Bir hükümetin iyi olması asla kanunlara değil, yöneticilerin kişisel niteliklerine bağlıdır. Hükümet mekanizması her zaman için yöneticilerin iradesine tabidir. Dolayısıyla bir yönetim sisteminin en önemli öğesi lider seçme yöntemidir.
Sayfa 204Kitabı okudu
"Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım."
Sayfa 307Kitabı okudu
Reklam
"Sadece nicelik açısından bakıldığında bile, hayatımızın her günü eşit değildir. Benimki gibi biraz sinirli mizaçlar, günleri katetmek için otomobillerdeki vitesler gibi farklı hızlarla donatılmışlardır. Tırmanması müthiş uzun süren, yokuşlu, zahmetli günler vardır, şarkı söyleyerek sürekli aşağı kaydığımız inişli günler vardır."
Haldun Taner' den Sait Faik' e
"Burgaz çalılıklarından çekti bir kızılcık dalı kopardı, kalem gibi yonttu, ucunu yaşama batırdı ve yazmaya koyuldu."
Allah ile Aldatmak
"Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah' ı kullanırlar. " Giordano Bruno
Amin Maalouf
Ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta, Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.
Çoluk Çocuk
Havadaki titreşimi hissedebiliyorduk; bir telaş duygusu hakimdi ortama. Belki de zamanın akışını, içinde bulunduğumuz on yılın son yazını yaşadığımızı fark etmekten kaynaklanıyordu telaşımız. Bazen ellerimi kaldırıp durdurmak istiyordum. Ama neyi durdurmak? Belki de büyümeyi...
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Kanım hala tuzlu akar İstiridyelerin kestiği yerden. Orhan Veli
bir Edip Cansever şiiri
"Kim bilir, duyuyorum yazgısını belki de Kuru bir dal parçasını içinden yiye yiye Dal olan bir böceğin O garip yazgısını"
Bruce Lee' nin öğrencilerine anlatmayı en sevdiği hikayelerden biri
Eğitimli bir adam, Zen hakkında bilgi almak üzere bir Zen bilgesini ziyarete gitmiş. Zen bilgesi konuşurken eğitimli adam fikrini belirtmek için sık sık onun lafını kesmiş. Sonunda Zen bilgesi konuşmayı bırakıp adama çay ikram ermiş. Bardak ağzına kadar dolmasına rağmen çay koymaya devam edince bardak taşmış. "Dursana," demiş adam. "Bardak dolu, daha fazla almaz." "Tıpkı bu bardak gibi sen de keni fikirlerinle dolusun" diye karşılık vermiş Zen bilgesi. "Kendi bardağını boşaltmazsan benim çayımın tadına nasıl bakacaksın."
Bitmeyen Kavga
"Ortada ne bir başlangıç var..." dedi Burton, "ne de bir son. Bana öyle geliyor ki, insanlık hatırlayamadığı ve anlayamadığı bir kör dövüşünden gelip öngöremedigi ve anlayamadığı bir geleceğe doğru gidiyor. Insan... biri hariç, karşılaştığı her engeli, her düşmanı yendi. Kendini yenemedi. Nasıl nefret etmesin kendinden."
Sayfa 234 - Dr. BurtonKitabı okudu
Orta Zekâlılar Cenneti
Bizim iç hesaplaşmamız az, dış hesaplaşmamız ise gereğinden fazla gibime geliyor. İç değerlerimize göre kendimizi sorgulamıyoruz.Daha doğrusu içimiz boş. Dışarıya göre var oluyoruz. Başkalarının bize biçtiği değer, kendi gözümüzdeki değerlendirmeden daha önemli. Yani varlığımızı, dışarıdan nasıl algılandığımız sorusu üzerine kuruyoruz, ne olduğumuz sorusu üzerine değil.
Dan, tel tel olmuş sert sakallı suratını Jim' e doğru çevirdi. "Böyle şeyler canını sıkıyor, değil mi evlat? Bir köpek yavrusu gibi kemir babam kemiriyorsun ama bir türlü kıramıyorsun kemiği. Az sonra dişinin birini kırarsan hiç şaşırmam." "Yeterince insan, bir kemiği birlikte kemirirse sonunda kırar ama." "Belki... Fakat yetmiş bir yıldır köpeklerle ve insanlarla birlikte yaşıyorum ve çoğunlukla kemiği birbirlerinin ağzından kaptıklarını gördüm. İki köpeğin bir kemiği kırmak için birbirine yardımcı olduğunu hiç görmedim ama birbirlerinin ağzından kapmak için hırlaştıklarına çok tanık oldum."
Sayfa 77 - SelKitabı okudu