Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyzanur Sena Tümsek

Beyzanur Sena Tümsek
@nurbeyzasena
Sıkı Okur
İstanbul
2 Eylül
104 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
328 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Su perisi gibi güzel Boşnak kızı Suada'nın aşk ve savaş hikayesi... Kitabı henüz bitirdim ve etkisinden uzun süre kurtulamayacağımı düşünüyorum. Geçen ay bulunduğum Bosna'da tur rehberimizin tavsiyesiyle aldım İncir Kuşları'nı... Başlangıçta bir aşk hikayesi gibi gelen bu kitap, Bosna Savaşı ile ilgili bilmediğim birçok ayrıntıyı öğrenmeme ve araştırmama vesile oldu. 1992-1995 yılları arasında Bosna'da yaşanan soykırımda yüz binin üzerinde Boşnak öldürüldü, otuz ila elli bin arasında da Boşnak kadına Sırp güçleri (Çetnikler) tarafından tecavüz edildi... Bu tecavüzlerde motivasyonlarının Sırp bir nesil doğması olması beni hem şaşırttı hem de midemi bulandırdı. Kitabı okurken birden fazla yerde gözyaşlarım sebebiyle ara vermek zorunda kaldım. Kitabı ve bu savaşı ilginç kılan şeylerden biri; Avrupa ülkelerinin aslında bu savaşta kör değil, taraf olmaları. Çünkü onlar da Sırplar gibi, Boşnaklara müslüman Türkler gözüyle bakıyorlardı. Oysa ki onlar Türk değil, Avrupalı bir milletti. Kitabın sonunda Suada'ya ve bütün bu acıları yaşamış kendilerini kirlenmiş hisseden, masum ve aslında tertemiz kadınlara sımsıkı sarılmak istedim... ''Sırplar yüreğimi ateşe tuttular Ben hiç yanmadım Geceleri soyunup koynuma girdiler Ben hiç sevişmedim Atalarıma küfürler savurdular Ben hiç duymadım En sonunda beni hamile bıraktılar Ben hiç doğurmadım...'' Hasılı, bu konuya ilginiz varsa Bosna Savaşı'na dair akıcı bir üslupla yazılmış, iç yakan ve çok şey anlatan bu kitabı okumanız naçizane tavsiyemdir.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,3bin okunma
Reklam
328 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz
8.8/10 · 26,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bu hayatta her şey olabilir," dedi teyzem. "Sen tarih kitapları nasıl yazılır bilmiyorsun. Tarih kitapları insanoğlunun aklının almadığı savaşlarla doludur."
2024 OKUMA HEDEFİ
4/27 kitap - %15 tamamlandı
4 kitap okudu
27 kitap
851 sayfa
4 inceleme
20 alıntı
10 günde 1 kitap okumalı.
Reklam
206 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabın yazarı Harun Hociç Bey ile 17 Nisan 2024 günü Saraybosna'da Umut Tüneli'nde bize yapmış olduğu rehberlik vesilesiyle tanıştım ve kitabını oradan aldım. Öncelikle bu tevazu sahibi ve kahraman komutan sözlerine ''Gazze'yi takip ediyor musunuz? İşte Bosna'da masum müslümanlar aynı kaderi yaşadı'' diye başlayarak gözlerimi doldurdu... Kitaba gelecek olursam, bu kitap, 1992 ile 1995 arasında devam eden saldırılarda Bosna Hersek'e karşı yapılanlardan yazarın anıları ve gördüklerini anlatıyor. Yazar bu kitabı yazma sebebinin olanları, gördüklerini anlatmak ve unutulmamasını sağlamak olduğunu söylüyor. İçindeki birçok hikaye, özellikle 7.Müslüman Tugayı'nın hikayeleri kahramanlık ile hüzün bir arada olduğu için insanı duygudan duyguya sürüklüyordu. Bizlerin Bosna Savaşı hakkında bilgisi genel olarak serbest bölgeye ulaşmaya çalışan ve korkunç bir soykırıma uğrayan Srebrenica'dan ibaret; ancak bu kitapta o vahşet ve soykırım değil, müslüman Boşnakların askerlerinin amansız mücadelesi anlatılıyor. Kitabı genel olarak çok beğendim ancak Türkçe dili ve redaksiyonun acilen elden geçmesi gerektiğini şerh etmeliyim.
Temiz Bosna Toprağına Secde
Temiz Bosna Toprağına SecdeHarun Hociç · Vatandaş Derneği Yayınları · 201823 okunma
Daha önce yapmayı hayal etmediğim bir şey yapıyordum. Yüzlerce çocuğumuzu öldürdüklerini ve küçücük kızlarımıza tecavüz ettiklerini bilmeme rağmen çocuğu teslim etmeye gidiyordum. Ama biz onlarla asla aynı değildik, bizim mücadelemiz zalimlerin mücadelesi gibi değildi ve olmayacaktı. Biz varlığımız için savaşıyorduk, zalim olmayacağız diye düşündüm.
Sayfa 154Kitabı okudu
206 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Temiz Bosna Toprağına Secde
Temiz Bosna Toprağına SecdeHarun Hociç
8.1/10 · 23 okunma
Müslüman Tugayı askerlerine Müslüman Genç Kızlar Derneği'nden mektup...
Siz de bilirsiniz, büyüklüğünü, kız kardeşlerinizin, annelerinizin, İslam'ın kızlarının temiz alınlı ve kirlenmemiş namusunun. Bir buçuk senenin akabinde savaş; 40.000 namusu kirlenmiş, ruhu kırılmış insanımız ile harabeler, insan kesimhaneleri, mezarlıklar, acı ve sızı ama daima sızı bıraktı. Biz bulunduğumuz yerde, ironik savaş oyunlarından dolayı, zalimlerin kötülük ve işkence ile devam eden en kötü aşağılamalarından uzakta olmamıza rağmen, kalbimizin ürpermesi ile dualarımızda Allah'tan isteriz ki Foça, Vişegrad ve Bratunac'taki müslüman bacılarımızın kaderini yaşamayalım, siz mücahitlerden koruma bekleriz. Bir daha kız kardeşlerinizin gözyaşları Bosna taşlarını asla ıslatmasın. O'na, Rabb'imize verdiğiniz yemin garantimizdir; ''Geleceğimizi hiçbir zaman günümüzün sahte kazançlarına satmayacak ya da şüphe ile inancınızı değiştirmeyeceksiniz.'' Düşmanlarınıza güçlülerin silahı olmadığınızı gösterin ve ispatlayın, düşmanlarınız gibi çekingen ve sahtekar lider ve önderlerinin sözüne girmediğinizi bazılarına gösterin, çünkü sizler Bosna Hersek dağlarının çocuklarısınız, hedefleri en yüksek şehitlik olan Allah'ın sevdiği kullarısınız.
Sayfa 132Kitabı okudu
Cumhurbaşkanımız (Aliya) konuşmak için kürsüye geçti, çok kısa ve net konuştu: ''Sevgili kardeşlerim, 7.Müslüman Tugayı'nın askerleri, aranızda olduğum için çok mutluyum, gelmememi tavsiye etmelerine rağmen ben sizleri görmeye geldim. Benim hatalarım ile sizin hatalarınızın on ile çarpıldığını sizlere söylemeye geldim, bu yüzden dikkatli olun, hata yapmayın, bizim hata yapma hakkımız yoktur. Sizlere hayır dilerim, Allah sizleri korusun...''
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Çatışma yerine gelirken bombalar aralıksız düşüyordu. Ormanda tekbir sesleri yankılanıyordu. Allah'ım nasıl da bir histi! Biz de Fatih'te tekbir getirirdik, sürekli denerdik, fakat bu çok daha benzersiz bir şeydi! Gür çam ormanı yankılanıyordu, bu ölümden korkmayan kahramanların cevabı gibiydi. Tebrik düşmanın tüylerini ürpertir, mücahitleri ise kuvvetlendirir. Aynen de öyleydi. Çetniklerin ilerlemesi engellendi. Serbest bölge yolu korundu. Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç, İgman'ın ilerdeki kaderini belirleyecek müzakerelerin yapılacağı Cenevre yolundaydı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Bu istemediğimiz başkaları tarafından başlatılan bir savaştı ve şimdi onlar bunun hesabını ödüyorlardı!
Sayfa 112Kitabı okudu
Başardığımız belliydi. Tekbirler getirerek ev ev ilerliyorduk. Zaferin tadını çıkarıyorduk, aldığımız yer ne kadar ufak olsa da. İlk anda çok mutluyduk ta ki telsizden daha 19 yaşında olan, nur yüzlü, ahlaklı ve imanlı İzo'nun yaralı olduğunu duyana kadar. Yaklaşınca yanındakilerin yarasını sarmaya çalışırken zorlandıklarını gördüm, bomba isabet etmiş ve vücudun tamamında küçük yaralar yapmış, kolun çoğunu kopartmış, yalnız sinir telleriyle tutunuyordu. İnsanın aklına ölüm aniden gelir. Şehadet ve yaralanmanın lütfunu yalnız başına gelen anlar. İzo çığlık atmadı, ağlamadı, feryad etmedi, acıyı hissetmediğini sanmıştım. Yaş olarak kendisinden daha da küçük Zenga lakaplı Mirso Ramiç telaşlı ona eğildi ve öylesine nasılsın diye sordu. Sessizce sadece ''Allah'' dedi. Hastaneye götürmek için sedyeye koyarken saati sordu. Saatin dört buçuğa yakın olduğunu söyledik, o da; ''İyi, öğleyi kıldım'' dedi. Kafamda binlerce düşünce uçuşuyordu o an. Allah'ım, sana her şey için şükürler olsun, aramızda ölüm kalım anında bile namazı düşünen böyle Müslümanlar var. İzo diyordu ki: ''İyi öğleyi kıldım, ölürsem, namaz borcum olmayacak.'' O zaman sormuştum kendi kendime ya ben Allah'ım, ben yaralandığımda nasıl davranırım?
196 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.