Ağladım, pek çok ağladım, bilmiyorum ne kadar zaman geçti, kendime gelince, baktım, o gitmişti. İnsanoğlunun bütün acılarını, sevinçlerini ve aşklarını kendimde hissetmem için, bana belki de bir an yetmişti.
Demek ara sıra beni düşündüğü oluyordu, teşekküre değerdi bu. Demek yaşadığımı, acı çektiğimi, ağır yavaş ölmekte olduğumu o bile hatırıyordu. Teşekküre değerdi bu. Fakat bilmek isterdim, kendisi için öldüğümü biliyor muydu?
Bunalım, her seferinde belli ediyordu gelmekte olduğunu. ve bende apayrı bir ıstırap yaratıyordu. Gönlümde düğümlenen bir şeydi bu ıstırap, bu kederli hal; kasırgadan az önceki havayı andırıyordu. O zaman gerçek dünya benden uzaklaşıyordu... O zaman kendimden korkuyor, herkesten korkuyordum;