Nur

Japon Edebiyatı Üzerine Ufak Bir Tespit
Sanırım Japon Edebiyatı’yla tanışmam Haruki Murakami’nin Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları kitabını okumamla başladı. Murakami ile başlama sebebim bir beyzbol maçı izlerken yazar olmaya karar vermesi olabilir. “Onlar beyzbol oynarlar ve ben de yazarım.” diyor ve başlıyor yazarlık hayatına 30’undan sonra. Sonraları ona ait başka bir söz ilişiyor gözüme “Eğer sadece herkesin okuduğu kitapları okursanız, sadece herkesin düşündüğü şeyleri düşünebilirsiniz.”. Bu noktadan sonra böyle söyleyen bir yazarın iç dünyası nasıl diyerek başlıyorum Murakami okumaya ve sonrasında diğer kitapları ve diğer Japon yazarlar geliyor, Yukio Mishima, Osamu Dazai, Kazuo İshiguro. Japon yazarları okurken zamanla fark ettiğim bir şeyi paylaşmak istemem bu yazımın amacı. Japon edebiyatının, en azından okuduğum kısmında, yazarların gözlem güçleri çok yüksek ve dilleri oldukça yalın. Kitabın akışı içerisinde olayla ilgili öyle anlatımlarda bulunuyorlar ki hayran kalıyorum. Bu anlatımda sadece o olaya has değil üstüne düşünülürse sanki hayatın birçok alanına yansıyabilirmiş gibi geliyor. Hayata dair yapılan tespitlerin çok yerinde olduğunu gözlemliyorum Japon Edebiyatı’nda. Bu söylemimi okuduğum 3-5 yazarla tüm Japon Edebiyatı’na mal ediyor olmam belki abartı gelecek ancak Japon Edebiyatı’na dair okuduğum her kitapta bunu görmüş olmam ve kendimi çeşitli yazarlar, konular ve edebiyatlar okuma konusunda teşvik ediyor olmam gözlemlerimi destekliyor. Henüz Japon Edebiyatı ile tanışmamış olanlar varsa başlamalarını tavsiye ederim. Pişman olmayacaklar. En azından ben şimdiye kadar olmadım. #harukimurakami #osamudazai #kazuoishiguro