1960 yılında eğitim sistemiyle ilgili sorunların tespit ve çözümü için yazılmış çok önemli bir kitaptır. Geçmişten bugüne ülkemizdeki sorunların temelini, eğitimdeki sorunların nasıl oluşturulduğunu görebileceğimiz, adeta bir uyarı levhası niteliğindedir.Eski bir kitap olmasına aldanmayın çünkü güncel sorunlarımızı müthiş bir ön görüyle kaleme
Âlem, üç şeyin mecmuundan ibarettir: Varlık, düşünce ve hareket.
Bunların hepsini kendinde toplayan insan, üç şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır: Hakikatın, hayrın ve güzelliğin.
İnsan ruhunda bu üç şeye götüren üç yeti vardır: Zeka, duygu ve irade.
Zeka üç yerde kullanılır: Kazanmada, hilede, ilimde.
Duygunun üç dünyası vardır: Sanat,
Asım'ın Neslinden Beklenen Gençlik
Cumhuriyet döneminin büyük Türk mütefekkirlerinden olan Nurettin Topçu'nun Türkiye'nin Maarif Davası eseri, daha sonra öğrencileri tarafından derlenen 1939-1973 yılları arasındaki maarif konusuyla alakalı yazılarından ve konferanslarından oluşmaktadır. Maarif kelimesi anlam olarak eğitim ve
Ahlâk Nizâmı ya da Anadolu Sosyalizmi
❁ ❁ ❁
Ahlâk, fikrini savunan sosyolog, muallim merhum Nurettin Topçu, “Ahlâk Nizâmı” kitabında sesini duyurmak için haykırmakta, bir ışık aramaktadır. İradenin kuvvetinde, ahlâk nizâmını yaşatacak bir direnç beklemektedir. Ortadan çekilip kaybolan ahlâk nizâmı, nerededir?
Kitap, dört
Vicdanın Sesiyle: Ahlâkın Yeşermesi
❁ ❁ ❁
Ahlâk, insanın var oluşundan beri olan, kalbin soluğundan çıkıp aklın kavrayışına uzanan bir yoldur. Toplumun birlik bütünlüğünü sağlayan ve koruyan yine ahlâk değerleri olmuştur. Beşeri bilimlerin mayasını oluşturan yine ahlâk olmuştur. Düşünce ve eylem mekanizmalarını hareket ettiren
Aslen Erzurumlu olan Nurettin Topçu, 1909 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İstanbul Lisesinden mezun olduktan sonra 1928 yılında Fransa'ya gitmiş ve Strazburg Üniversitesinde felsefe eğitimi almıştır.Topçu, 1934 yılında Sorbonne Üniversitesinde felsefe doktorasını tamamlamış ve böylece Fransa'da Türkler arasında ahlak
°°°
Aklın zerafeti, ruhun ışığı, düşünce harikası, okuyanı bir üst levele atlatacak, şahane, mükemmel, adeta bütün renklerin karmaşasıyla oluşan sonsuzluğa göz kırpış, devasa bir yapıt...
Dönemin milli eğitim bakanının isteği üzerine yazılan bu kitap çok kısa bir süre okullarda ahlâk dersi adı altında okutulmuştur. Kitap ahlâkı anlatırken düşünce evreninin neredeyse her noktasına temas ediyor ve insanı her anlamda geliştiriyor. Bu kadar değerli bir eseri neden okutmaktan vazgeçersiniz ki anlamıyorum bir türlü... Okullarda okutulması gereken eserlere örnek olacak nitelikte bir kitap... Ama yok yok yok... Neden bizim özgün bir eğitim sistemimiz yok... Neden... Neden ruhsuz, berbat ve sefil bir eğitim görmeye mecburuz... Bir işe ruh kattığınız zaman Matematik,Fizik,Kimya,Türkçe... yeminle bütün derslerde uçuşa geçeriz... Türkiye'de Nurettin Topçu gibi daha niceleri var ve bunlar neden bir araya gelip bu sistemi değiştiremiyor... NEDEN?
Son olarak
Nurettin Topçu 'ya değinmek istiyorum. Ben kendisini ilk defa
Yarınki Türkiye eseriyle tanıdım ve hayran kaldım. Eserlerinin her cümlesi, her kelimesi insanı yükselten bir tarza ve tavra sahip. Kendisi en sevdiğim yazarlar arasında ve size de okumanızı saygılı bir şiddetle tavsiye ederim. kendinizi bu gelişimden mahrum bırakmayın ki muhtemelen en çok alıntı yaptığınız eserler Nurettin Topçu'nun eserleri olacak.
Buraya kadar okuduysanız TEŞEKKÜR EDERİM iyi okumalar...
•••
Kitabımız 1940-60 Türkiye' sindeki eğitim sisteminin sorunlarını ve buna karşı nasıl mücadele edileceği; belli bir metodoliji ve programla, düzenleme yapılarak, ancak ve ancak muassır medeniyetler seviyesine ulaşılacağını anlatıyor. Kitabımız eğitim politikasına karşı bir manifestodur. Tenkit ile gelişim olacağını öne sürüyor. Ve bunu toplumsal