Öyle masum ve titrek bir yanılgıydın ki sen
Saçların gariplerin rüyasıydı o akşam
Yağmurdun, gülümsedin çorak topraklarıma
Tebessümün göklerin cilasıydı o akşam
...
Varlığın gurbetimin cilasıydı o akşam
Dağları birer birer devirip sana gelmek
Gönlümün en ateşli duasıydı o akşam
Yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi
Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını
...
Sevemem; tozlu raflar arasına girmeden
Çöllerim kandır benim
Sevemem; karanlığı bir daha çevirmeden
Aşkım isyandır benim
Harfler kurşun, geceler kan
Kuşlar, ağaçlar, rüzgar
Tanık oluyorlar bir kalpten
Amansızca kovulduğuna pervanelerin
Şimdi ne dünya var, yağmur ve bahar
Ne de gözlerin var