Acımak, merhamet etmek, zayıflıktı. Vahşi hayatta
merhamet diye bir şey yoktu. Merhamet, korku sanılırdı ve bu yanlış anlama, ölüm getirirdi. Ya sen öldürürsün ya da seni öldürürler, ya sen yersin yada seni yerler; yasa buydu...
zengin ve güçlü olanlara hayranlık duyup onlara neredeyse taparken, fakir ve muhtaç durumundakileri hor görme veya en azından görmezden gelme eğilimi ahlak anlayışımızı çökerten en büyük be en yaygın nedendir. adam smith
dünyanın hemen her yerinde eşitsizlik hızlı bir şekilde büyüyor; zenginler, özellikle de çok zengin olanlar varlıklarına varlık katarken; fakirler, özellikle de çok fakir olanlar daha da fakirleşiyor.
insanlar sosyal eşitsizliği icat etmekle kalmayıp, bir çok başarısız denemenin ardından, tarihte ilk defa kendi kendine devridaim yapabilecek hale getirmeye hiç olmadığı kadar yaklaştılar.
Çalışın, çalışın proleterler, toplumsal serveti ve bireysel sefaletlerinizi büyütmek için çalışın; çalışın, çalışın ki yoksullaştıkça çalışmak ve sefilleşmek için daha çok nedeniniz olsun. Kapitalist üretimin acımasız kanunu budur.