Altın Kurtlar
“Keşke bu sana yetseydi. Bazen, keşke bir ataerk olmak istemeseydin diyorum.”
Selam yıldızlarım! Bugün kapağıyla bile beni kendine çeken “Altın Kurtlar” kitabıyla geldim. @pamukokumalar
Kitap cidden güzel ve merak ettirici başladı. Hane olayları, detaylandırmalar falan derken biraz kafanız yorulabilir ama inanın hepsine değiyor. Koca bir olay zincirine girdiğimizde teoriler de zihninizi doldurmaya başlıyor. Fakat buna rağmen o kadar hikayeye odaklısınız ki, teoriler geri plana uçuyor. Ben en çok Zofia ve Enrique’nin matematik ve tarih kombinasyonuna bayıldım. Bulmaca çözme konusundaki uyumları muazzamdı. İkisi için çok şey düşünmemenizi tavsiye ediyorum, bence dinleyin. Laila ve Severin zaten apayrılar. Onlar hakkında çok tahminim vardı ama majnunun hali hareketi bana da sürpriz oldu. Hypnos beni feci derecede şok etti. Sen neymişsin be Hypnos? Ondan böyle bir hareketi okurken hiçbirinizin beklemeyeceği kesin. Sonlara doğru okuduğum üç koca olayı ağzım açık okudum. Asla ama asla bu sahneleri beklemiyordum. ‘Ben az önce ne okudum’ tepkisi bitti, bir diğerinde aynı tepki tekrar sardı beni. Hele sonu! Kitaba doğru ‘NEE’ diye bağırdım resmen. O kadar şey üst üste bindi ki böyle bir sonu başka bir tepkiyle karşılayamazdım şahsen.
Kitap başlarda temel atma tarzında ilerlese de çok akıcı bir hikayesi var. Bazen keyifle okuyacağınız, bazen gerginlikle okuyacağınız bolca sahnesi var. Sona yaklaştıkça hiçbir şeyden emin olmamanızı söylemeliyim. Neyden eminseniz de, şaşırmaya hazır olmalısınız. Bence gizem ve mitoloji dolu büyüleyiciyi hikayeler seviyorsanız okumalısınız.