Yazarı çok sevdiğimden midir nedir bilmiyorum lâkin her kitabına ayrı bayılıyorum. Henüz birkaç kitabını okumama rağmen aldığım esnada çok güzel olacağını hissediyordum.
Bir erkek nasıl olur da bir kadını bu denli anlatabilir? Duygularını nasıl kelimelerle tercüme edebilir? Bir anlığına yazarın kimliğini unutmuş sayılırdım okurken. Yazımı ve anlatımının derinliği zihnimde oyun sahnesi canandırmamı sağladı adeta. Kadın bendim sanki. Ben yaşıyordum olayı.
İlk kitabını (Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu) okuduğumda ağlamıştım. Sonunda ise bitmemesini istediğim dizi final vermişcesine bir hüzün kapladı. Duyguları yoğun işleyişi, betimlemelerin yerinde oluşu ve süslü kelimelere ihtiyaç duymayışı.. Her kitabında işlediği konunun ardında gizlenen mesajların olması ayrı bir güzellikti benim gözümde.
Aynı tarz görünsede herbir kitabı farklılık yaratıyordu. Her kitabı mutlaka okunmalı.