Allah insanları yaratmadan önce insanların kalbine imanı yazmıştı. Bu ezeldeki takdirdir. Ezeldeki ile birlikte durmak, ona dayanıp kalmak caiz değildir. Bilakis kul çalışır, atılır, bütün gücünü sarfeder, imanı ve yakini elde etmek için çok çalışır. Hakkın bağışları için atılır, sürekli Hakkın kapısında durur, kalplerimiz imanı kazanmak için gayret sarfeder. Umulur ki Hakk o imanı bize çalışmaksızın ve yorulmaksızın bağışlar.
"Eğer (kullarımız) hak yolda dosdoğru yürürlerse kendilerini, içinde denemek üzere nimetlere boğarız; kim de Rabbini anmaktan yüz çevirirse Allah onu gitgide artan bir azaba uğratır." (Cin, 16-17). "O ülkelerin halkı inansalar ve günahtan sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık." (Araf, 96). "Eğer Allah sizin kalplerinizde bir düzelme görürse sizden alınandan daha iyisini size verir ve sizi bağışlar." (Enfal, 70). "İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise o felaketten kurtardık." (Neml, 53).
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
"Sana... Sana bir itirafta bulunacağım Emir, dedi. Konuşabilmek için kendini zorluyordu. "Kuşu vurduğumuz... O günü... Hatırlıyor musun?" diye sordu sonra. "Evet, dedim gözlerim dolmuş bir halde ona bakarak. "O kuşu... O kuşu ben vurmuştum Emir, dedi. "Sen demiştin ki... 'Günahı hepimiz işledik,' demiştin. Ama... Ama o günahı ben işledim. Tek başıma işledim... Şimdi ölürsem... Ölürsem, Allah beni bağışlar mı?" diye sordu.
Sayfa 122Kitabı okudu
Sanatçıysa mutlak yargılarda bulunmaz. Aksi takdirde gerçekliği iyi ve kötü arasında paylaştırmış, melodrama kaçmış olur. Sanatın temel görevi yasa yapmak ya da hükmetmek değil anlamaktır. Anlaması kimi zaman hükmetmesine yardımcı olur. Fakat dahiyane eserlerin hiçbiri nefret ya da aşağılama üzerine kurulmamıştır. Sanatçı bu yüzden izlediği yolun sonunda suçlamak yerine bağışlar. O, hakim değil, aklayıcıdır.
Hammurabi Kanunlarında Zina Cezası
“Hammurabi'den asırlar önce yaşamış olan Lagaş Kralı "Urugakina" (milattan yaklaşık 2300 yıl önce) tarafından ortaya konan "Sosyal Reform Metni'nde" zina cezasıyla ilgili şu bilgileri görüyoruz: Evli bir kadın şayet ikinci bir eş almaya kalksaydı, o kadın taşlanırdı. Hatta ona atılan taşlar numaralanırdı. Dolayısıyla, şu ortaya çıkıyor: İslamiyet ile Yahudilikteki reçim cezalarının kaynağı -iddia edildiği gibi- Tanrı değil; Urugakina'nın méşhur "Sosyal Reform" kanunlarıdır. Urugakina da tıpkı Hammürabi gibi, "Bu bilgileri bana Tanrı (Ningirsu) verdi" diyor. Urugakina'nın Sosyal Reform kanunlarıyla ilgili metin. Samuel Noah Kramer tarafından 1963'te Şikago'da tercüme edilmiş, eserinin 317-323 sayfaları arasında bundan söz edilmektedir. 1901-1902 yıllarında Irak'ın "Sus" kentinde yapılan kazılarda, 282 maddelik Hammurabi kanunlarının üzerinde yazılı olduğu bir tablet bulunuyor. Bilindiği gibi tablet, en sağlam tarihi belgedir. Bu kanun metninin 129 ve 130. maddelerinde zina cezalarıyla ilgili şu hükümler yer almaktadır: Evli bir bayan şayet başka bir erkekle ilişkiye girerse, her iki suçlu da bağlanıp suya atılmak suretiyle öldürülür. Ancak, hanımın kocası onlan bağışlarsa kral da onlan affeder. Eğer bir erkek başkasının hanımıyla zorla yatar sa, o zaman kadına bir şey yoktur; ama erkek yine öldürülür. Kadin suçsuz olduğundan ona herhangi bir ceza uygulanmaz. Dikkat edilirse, bu kanunda "Eğer koca onları bağışlarsa kral da bağışlar" hükmü vardır. Yani, bu konuda Islamiyetin tersine bir esneklik mevcuttur.
Sayfa 197 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
“Hiçbir şeyden korkma, be kork , be üzül. Yalnız içindeki pişmanlık eksilmesin;o zaman Tanrı her şeyi bağışlar”
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.