Can Mustafa'nın bir beyaz pantolon alabilmek uğruna tuğla ocağında ölümüne verdiği mücadeleyi anlatan kişi YAŞAR KEMAL. Başka bir şey yazmaya gerek yok aslında. Mücadelenin yazarı her şeyi yazmış zaten. Emek sömürücüsü Cumali gibi pislikler yer yüzünde her zaman vardı, olacak. Zıkkım girsin hepsinin insanlığına. Babamla okuduk bu kitabı. Ağladık ama Mustafa'nın o beyaz pantolonu alacağını bildiğimiz için. Hiç bir zaman umutsuzluğa yer yok bizim hayatımızda. Kötülük olmayan bir dünya hayal etmiyoruz çünkü. Kendi dünyamızı yeşertiyoruz. Küçükken bizde bir parça kıyafeti aylarca bazen yıllarca beklerdik, o yüzden ben hala yeğenlerime bir şey alacağım zaman en az altı ay- bir yıl o şeyi beklemelerini, benimsemelerini bekliyorum. Kimine göre acımasız biriyim. Asla. İçimdeki merhamet bazen beni aşıyor kimseye ispatlamak zorunda değilim. Hediyeleşmek sünnet olabilir, ama isarfta net bir şekilde haram. O yüzden Beyaz Pantolon'u herkes okumalı. Nasıl bekler bir çocuk, bekledikçe nasıl anlar bir parça eşyanın kıymetini. Bunu çocuklardan önce öğrenmeli.
En sevdiğim Yaşar Kemal hikayesidir.