Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
282 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
vermek istenilen mesaj anlamlıydı ama ..
çok fazla kişide görüp almıştım başlamaya hiç fırsatım olmamıştı kitabın kurgusunu beğendim sonda vermek istenilen mesaj da güzeldi ancak benim reailitemle uyuşmadı yani yoksa o kadar insan beğenmiş demeyin şimdi kurgu bu ne alaka reailite diye ben bi okurum kardeşim abartı biraz sanki neyse pişman değilim ama okumsam da olurmuş of noraya biraz ayar olduğumu da söylemeden edemicem.. üzgünüm nora kıskandım seni ama neyse sadece kitap kahramanısın sustum
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155bin okunma
Səni yaxşı anlayıram, Youngju:/
"...Bu soruya dair çeşitli fikirler var. Ari... Yok, neyse." Youngju, "Yine başlıyorsun" diye düşünerek kendine kızdı. ... Aklına bir düşünce geldiğinde, beraberinde onu destekleyen veya o düşünceyle bağlantılı kitaplar da zihninde beliriyordu. Dolayısıyla konuşurken sürekli alıntılar yapıyor, yazarlardan ve teorilerden bahsediyor, sıkıcı bir sohbete önayak oluyordu. Hayır, açıkçası Youngju için hiç de sıkıcı değildi ancak bazen karşısındaki kişi rahatsız olabiliyordu. "Neyse demeyin.” "Yok." "Ne yok ?" "Boş verin."
Athica BookKitabı okuyor
Reklam
Zira sevgi taçlandırdığı kadar çarmıha da gerer sizi.Besler,büyütür hem de budar sizi.Doruğunuza tırmanıp, güneşte titreyen en hassas dallarınızı okşadığı gibi, köklerinize de iner ver sarsar, toprağa sıkı sıkı tutuşlarınızı. Mısır demetleri gibi bir araya getirir sizi sevgi.Harman döver gibi çıplak bırakır.Ağartana kadar öğütür sizi.Yumuşayana kadar yoğurur ve sonra atar kutsal ateşine, Tanrı'nın kutsal ziyafetine saygıdeğer bir ekmek olasınız diye. Sevgi tüm bunları,yüreğinizde ki sırları anlamanız ve bu sayede Hayat'ın yüreğine ait bir parça olabilmeniz için yapacaktır.Ancak sadece korkarken sevginin huzurunu ve hazzını aramaksa amacınız, o zaman çıplaklığınızı örtüp çıkın sevginin harman yerinden.Ve girin güleceğiniz ama yürekten gülmeyeceğiniz, anlayacağınız ama bütün gözyaşlarını dökmeyeceğiniz mevsimsiz dünyaya. Kendinden başka almaz ve kendinden başka bir şey vermez sevgi.Ne sahip olur ne de sahip olunmak ister.Zira sevgiye sevgi yeter.Sevdiğiniz zaman "Tanrı kalbimde!"demeyin, aksine "Tanrı'nın kalbindeyim!"deyin.Sanmayın sevginin yönünü tayin edebileceğinizi,zira sevgi layık görürse çizer sizin rotanızı.
Sayfa 12 - İndigoKitabı okudu
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Bu böyledir.
Beyaz bir karanlık. Bu böyledir. Değiştirecek nesi var? Bu böyledir, çünkü geldik. Yolun sonuna mı? Hayır, lunaparka geldik. İç içe geçen parlak kırmızı, mor, yeşiller. Hepsi birleşiyor ve beyaz bir karanlık oluşuyor, gecenin karanlığı. Saat on bire yaklaşırken hep böyle olur geceler. Beyaz karanlık mı olur demeyin, elbet olur. Olmaz ise, bu
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,6bin okunma
Kibir? Bencillik? Hırs? Salt kötülük?
Hepimiz aynı evrenin çocukları olduğumuza göre, canı yanan veya mutsuz tek bir canlı varsa, herkesin canı yanmaz mı? Savaşlardaki insanlar da eminim hissediyor olmalılar, aynı pençenin sadece farklı tırnakları olduklarını. Öyleyse, niçin birbirlerini sevmiyorlar? Ne bileyim; başkalarına üstelik "hayal bile edilemez" acılar yaşatmayı düşünenler örneğin, o "başkaları"na yaşatacakları acıyı nasıl oluyor da aynı derecede duymayacak olabilirler? Nasıl olabiliyor da sadece kendi acılarını hissedebiliyorlar? Birbirlerine böylesine yabancı olmalarına yol açan, ne olabilir?
Sayfa 125 - ALFA, 1. Basım, Temmuz 2017Kitabı okudu
Siz de özneleştiremediklerimizden misiniz?..
Özne olduğumuzu hissetmek, hepimiz için ne kadar da büyük bir ihtiyaç, ne kadar da derin bir özlem olsa gerek... Karımızı nesneleştiririz: "Sen kadınsın; mecbursun yemek yapmaya, evi temiz tutmaya... Kocalarımızın nesneleştiririz: "Sen erkeksin; mecbursun para getirmeye, bize bakmaya; çocukların işine karışamazsın, o benim alanım; evlilik yıl dönümümüzü hele bir unut!" Çoğumuzun en çok nesneleştirdiği kişi ise annelerimizdir: Annedir o, bu yüzden evine girip dingonun ahırı gibi davranabiliriz; o, her tür kaprisimizi çekmek zorundadır; torunlarına da bakmak onun işidir. Bir özne olarak şu ömründe aslında neler yapmayı arzuluyor olursa olsun, ona bu hayatta rahat yüzü görmek haramdır; çünkü anne kategorisindekiler fedakâr olmak zorundadır.
Sayfa 91 - ALFA, 1. Basım, Temmuz 2017Kitabı okudu
Reklam
Bazen uyumak istersin.. Tatilin keyfi olur, sürersin.. O hiç bana uğramıyor. Bir gün, uyuyacağım. Bugünlerde tek hayalini kurduğum şey bu. Bu bir nimet. Öyle demeyin:) Bundan sonra daha da nimet olur artık. Arık açılır, otlar temizlenir. Baharın edebiyatı güzeldir tabi. Ama bizde her yeri ot sardı hadi bir temizlik. Temizlik, sadece ev midir ki, bizim köyde, avludur da, hatta sana ait yol bile temizlenir. Temizlemezsen yüzüne cemkirir herkes. Pis damgası yersin:)) Sahiplenmek, olduğun yeri önce temizlikle başlar kabul edin. İnsan sahiplenmeyince düzeltmez, yoluna koymaz, adam etmez. İyice uzayan otlar yeşilken dokunulmaz, yolunmaz, incitilmez. Yazın sararıp, solucak belli sıcaktan, onları temizleriz. Dikenler falan. Aman çocuklar incinmesin, hayvanlar. Fidanlar dikilir. Her sene yeri hazırlanır bir ağacın. Hangisi eksik mesela bu sene zeytin diktik. Yoktu. Kuşlar yer duacımız olur denir. Onun ne canı var sanki. Köylü evet cahildir, ama köylü bir de böyledir. Emek verilir, cümle mahluk düşünülür. Ekmeği kediler yesin diye minik minik doğrar babam. Sütü önce onlara verir. Kedilerime dokunmayın der. Her canlının bir yeri vardır. Yok olunca, nerde diye ararsın. Ararım, babam kedilere verdin mi yemeğini, Aman unutma sakın onları kızım der. Unutmam bende. Merhamet en yakışan şeydir insana. Bu önce ailede öğrenilir. Yaşayarak, ezberleyerek değil. Bir uyusam hayali, yine gelecek haftaya kaldı. Olsun:d
— Gerçekten mi? — Hem de ne gerçekten!... ben size bir şey diyeyim, aklınızdan çıkarmayın Profesör Y... inanmadığım şeyi de söylemem, onu da bilin ayrıca!... velhasıl diyeceğim o ki, bizim defteri dürdüler! — Demeyin öyle! demeyin!
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
kim o içimde ki ses ?
ilk incelemem olduğu için biraz heyecan var tabi :) o halde başlayalım. öncelikle
Mehmet Yıldız
Mehmet Yıldız
tüm bu bilgileri tek tek toplayıp ders niteliğinde bizlere sunduğu için teşekkürü bir borç bilirim. okumama nasip eden Rabbime şükürler olsun. biliyoruz ki asrımızın en büyük hastalığı vesvese. peki nedir bu vesvese ? ve neden vesveseyi kendi düşüncemiz ve iç sesimiz olarak benimsemişiz neden bir şey yaptığımız zaman ‘içimden geldi,yaptım’ diyoruz.peki tüm içinden gelenler senden mi, doğru mu ? insan sürekli içinden geleni mi yapmalı ? işte tüm bu sorulara yanıt;
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Sözler
Sözler
(21.söz) kısmında. Üstad hz (Allah c.c razı olsun) bize bunu yıllar önce anlatmış aslında. Mehmet hoca ders niteliğinde hepsini açıklamalı olarak ele almış. sayfamda hemen hemen hepsini paylaşmış olduğum için buraya yazmayacağım. normalde dini kullanıp suistimal eden çok fazla yazar okudum.kitap satılsın, yazar tanınsın paralar kazanılsın. peki amelin ne oldu? yerle yeksan! kanmayalım sevgili dostlar öyle herkesi okuyup, dinlemeyelim. zihnimizi malayani şeylerle doldurmayalım. sevgili
Mehmet Yıldız
Mehmet Yıldız
kesinlikle onlardan biri değil. bu kitabında da bunu çok rahat bir şekilde görüyoruz. incelememi bitiriyorum (şimdilik) bitirmeden evvel ders videolarını buraya bırakıyorum. youtube.com/playlist?list=P...
Sözler
Sözler
ile birlikte çalışırsanız çok daha akılda kalıcı ve anlaşılır olacaktır. anlamıyorum, çok zor demeyin. ben anladıysam herkes anlar :) Allah’a emanet olun, dualarda buluşalım.
Vesvesen
VesvesenMehmet Yıldız · Timaş Yayınları · 2023120 okunma
ŞEHADET VAKTİ
22 Ağustos 1966'da Seyyid Kutub'a idam cezası verildiğinde, Assam el-Attar'ın kitabında anlattığına göre Kutub bu kararı tebessüm ve Allah'a ka-lvuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna'nın dediğine göre Seyyid Kutub'un asılmasına asıl sebep "Yoldaki İşaretler" adlı kitabı idi.
Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hatırlayınız, Ebû Cehil bir gün avcuna taş parçaları saklayıp sorar Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem’e: - Eğer gerçekten peygambersen avcumdakilerin ne olduğunu söyle?” Cevap Allah’ın Rasûlü’nden bir soru ile gelir: - “Ben mi avcundakilerin ne olduğunu söyleyeyim, onlar mı benim kim olduğumu söylesinler?” Taşlar vecde gelir daveti duyunca. Dem bu demdir. Nurdan bir halka kurulur nâra müstahak elin içinde. Taşların her biri bir kalp olur. Tutuşurlar el ele. Bir işarete bakacak bütün mesele. Dili dönmez demeyin, dile döner taşlar ve haykırırlar aşk ile: “Lâ ilâhe illallah Muhammedü’r-Rasûlullah...” Cehâletin babasının avcu yangın yeri ama kalbi taş kesilmiş nasipsizin. Avcundaki taşları öfke ile yere çarpar, yine iman etmez. Ârifler derler ki, taşlar o anda zikretmeye başlamadı, onlar daim o zikir ile meşguldüler. Allah o an kulağından perdeyi kaldırdı da Ebû Cehil işitmeye başladı.
1032 syf.
·
Puan vermedi
Türk Edebiyatına damgasını vurmuş yazarlarımızdan birisi olan Refik Halit Karay' dan okuduğum ilk kitap olan "Nilgün " ün, belki de günümüze dek gelmesinin bir özelliği de, yazarın Türk dilini çok sade kullanmasıdır.Ayrıca bu eser "Egzotik Roman " türünde yazılmış bir eser örneğidir. Roman üç ciltten oluşuyor fakat bir
Nilgün
NilgünRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 2004138 okunma
·
Puan vermedi
Son Peygamber Hazreti Muhammed?
Örnek Peygamber (S.A.V) Peygamber olarak gönderildikten sonra, Allah yolunda uğradıkları eziyetleri İslam kenti olan Medine-i Münevvere’nin ve iman devletinin kurulmasıyla sonuçlanmasını... Hz. Peygamber’in; cihadını, şirki kökten söküp atmasını,davet yolunu açmasını, saldırılarını ve engelleri ortadan kaldırmasını, müminlere karşı yapılan
Son Peygamber Hz. Muhammed
Son Peygamber Hz. MuhammedMuhammed Ebu Zehra · İtisam Yayınları · 201824 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.