"O iyi insanlar o güzel atlar binip çekip gittiler." Yaşar Kemal
‘O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler’ sözünün hikâyesi
Cümle
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
’in bazı kitaplarında geçer. Hikâyesi de ona atfedilir. O Yaşar Kemal olmazdan önce, Aşık Kemal iken yaşadığı rivayet edilir. Hikâye şöyledir: Vakt-i zamanında Urfa yöresi at yetiştiriciliğinin merkeziymiş. Atların cinsleri, seyislerin pirleri hep Urfa’dan çıkarmış. Atlara meraklı bir bey de bu şöhreti duyup varmış Urfa eline. Yalnız
Reklam
O iyi insanlar o güzel atlara binip, çekip gittiler...
Vakt-i zamanında Urfa yöresi at yetiştiriciliğinin merkeziymiş. Atların cinsleri, seyislerin pirleri hep Urfa’dan çıkarmış. Atlara meraklı bir bey de bu şöhreti duyup varmış Urfa eline. Yalnız atlar değil insanlar da göz kamaştırıcıymış. Nereye gitse izzet, ikram. Ne rızkı eksik bırakılmış adamın, ne sohbeti ne de güler yüzü. Adam masallar diyarında görmeye başlamış kendini, yabancı değil tanrı misafiriymiş Urfa’da. Artık muhabbeti tamam edip, kendine göre de bir at bulduktan sonra dönmüş yurduna. Yıllar yıllar geçmiş, bey o güzel memleketin özlemini duyar olmuş. İşten güçten başını alamamaktan zamanın nasıl geçtiğini de anlamamış. Artık dünyadaki günlerinin sayılı olduğunu fark edince, dünya gözüyle Urfa’yı bir daha görmek istemiş, tekrar koyulmuş yola. Fakat Urfa’ya geldiğinde, geldiği yerin Urfa olduğuna inanamamış. O eski mamur kentin yerinde yeller esiyormuş. Taş üstünde taş bile kalmamış. Rastladığı insanlar eşekten beter atları ona eskisinden de pahalıya satmaya çalışıyorlarmış. Bir eski günler geliyormuş gözlerine, bir de şimdiki halini gördükçe gözyaşları. Viran hale gelmiş şehri dolaşırken bir kenarda, sanki dünyanın ilk gününden beri orada yaşıyormuş gibi görünen dermansız bir ihtiyar görmüş. Hemen varmış yanına, “amca” demiş, “yıllar evvel burada çok güzel atlar, çok iyi insanlar vardı, şimdi eser kalmamış. nerede bu adamlar?” diye sormuş. Amca da son nefesini verircesine bir sesle “oğul, o iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler, gittiler” demiş. o iyi insanlar o güzel atlara binip, çekip gittiler demirin tuncuna, insanın piçine kaldık…
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
"Urfa'da yaşlı bir adam bana bir fıkra anlattı. Bir adam Urfa'ya gelmiş bilmem kaç yıl önce, 20 yaşında bir delikanlı, hayran kalmış Urfa'ya; herkes evine çağırıyor, herkes selam veriyor, herkes kardeş gibi davranıyor, inanılmaz bir güzellik. Sonra bu adamı Urfa'nın ahırlarına götürmüşler. Dünyanın en güzel atları tabi. Urfa tarihten bu yana çok ünlüdür atlarıyla. Asurlular devrinde her yıl Asurlulara 360 tane at verirmiş Çukurova. Adam bir ay kaldıktan sonra memleketine dönmüş, sonra 90 yaşına gelmiş, yahu şu dünyada zaten ölüp gideceğiz, ağzımın tadıyla ayrılayım şu dünyadan demiş, yeniden gitmiş bakmış ki selam verse kimse yüzüne bakmıyor. Yıkılmış, bir de atlara bakayım demiş. Bir sürü at, derisi kemiğine yapışmış, dağlarda yayılıyor. Şaşırmış kalmış adam, keşke gelmeseydim buraya demiş. Bir hanın önünden geçerken yaşlı bir adam uyukluyormuş, ağzına, yüzüne sinekler dolmuş. Uyandırmış, hele kalk, yahu, demiş, burada bir zaman çok iyi insanlar, çok güzel atlar vardı, ne oldu? demiş. Yanıtlamış karşısındaki: “O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler.”
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal İyi İnsanlar/Güzel Atlar
''Urfa'da yaşlı bir adam bana anlattı. Bir adam Urfa'ya gelmiş bilmem kaç yıl önce, 20 yaşında bir delikanlı, hayran kalmış Urfa'ya; herkes evine çağırıyor, herkes selam veriyor, herkes kardeş gibi davranıyor, inanılmaz bir güzellik. Sonra bu adamı Urfa'nın ahırlarına götürmüşler. Dünyanın en güzel atları tabi. Urfa tarihten bu yana çok ünlüdür atlarıyla. Asurlular devrinde her yıl Asurlulara 360 tane at verirmiş Çukurova. Adam bir ay kaldıktan sonra memleketine dönmüş, sonra 90 yaşına gelmiş, yahu şu dünyada zaten ölüp gideceğiz, ağzımın tadıyla ayrılayım şu dünyadan demiş, yeniden gitmiş bakmış ki selam verse kimse yüzüne bakmıyor. Yıkılmış, bir de atlara bakayım demiş. Bir sürü at, derisi kemiğine yapışmış, dağlarda yayılıyor. Şaşırmış kalmış adam, keşke gelmeseydim buraya demiş. Bir hanın önünden geçerken yaşlı bir adam uyukluyormuş, ağzına, yüzüne sinekler dolmuş. Uyandırmış, hele kalk, yahu, demiş, burada bir zaman çok iyi insanlar, çok güzel atlar vardı, ne oldu? demiş. Yanıtlamış karşısındaki: "O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler."
Urfa'da yaşlı bir adam bana bir fıkra anlattı. Bir adam Urfa'ya gelmiş bilmem kaç yıl önce, 20 yaşında bir delikanlı, hayran kalmış Urfa'ya; herkes evine çağırıyor, herkes selam veriyor, herkes kardeş gibi davranıyor, inanılmaz bir güzellik. Sonra bu adamı Urfa'nın ahırlarına götürmüşler. Dünyanın en güzel atları tabi. Urfa tarihten bu yana çok ünlüdür atlarıyla. Asurlular devrinde her yıl Asurlulara 360 tane at verirmiş Çukurova. Adam bir ay kaldıktan sonra memleketine dönmüş, sonra 90 yaşına gelmiş, yahu şu dünyada zaten ölüp gideceğiz, ağzımın tadıyla ayrılayım şu dünyadan demiş, yeniden gitmiş bakmış ki selam verse kimse yüzüne bakmıyor. Yıkılmış, bir de atlara bakayım demiş. Bir sürü at, derisi kemiğine yapışmış, dağlarda yayılıyor. Şaşırmış kalmış adam, keşke gelmeseydim buraya demiş. Bir hanın önünden geçerken yaşlı bir adam uyukluyormuş, ağzına, yüzüne sinekler dolmuş. Uyandırmış, hele kalk, yahu, demiş, burada bir zaman çok iyi insanlar, çok güzel atlar vardı, ne oldu? demiş. Yanıtlamış karşısındaki: "O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler." Yaşar Kemal
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.