Kitapları okuyorsun ve kendini bir yalnızlığın ortasında buluyorsun. O halde, artık kendini yalnız hissetme diye bu gece seni kitaplar okumuş başka adamlarla tanıştıracağım..
-Namussuzlar yaşasın diye,
Namusluları öldürdü bu dünya hep.-
.
-savaşan askerler soruyordu:
birbirimizi hiç tanımıyoruz,
birbirimizle hiçbir sorunumuz yok,
o halde neden birbirimizi öldürüyoruz ki?-
.
Ah ne acı!
Yüreklerimiz barışık ama liderlerimiz değil.
.
-Şu masmavi gökyüzü bizim,
Pırıl pırıl güneş bizim, ay bizim, yıldızlar bizim
Kapkara yeryüzünde bu kavga niye?-
"Bir sürü kitap okuyoruz ama okuduklarımızın hepsi aklımızda kalmıyor, o hâlde niye okuyoruz?
"Çünkü bir kitap, bir roman, bir şiir okuduktan sonra okuduklarımız aklımızda kalmasa bile asla aynı insan olmayız."
Eğer insanlar sadece cezalandırılmaktan korktukları ya da ödüllendirileceğini umut ettikleri için iyi kalplilerse, o halde gerçekten çok acınacak haldeyiz.
"Tanrı'nın yaptıklarını sorgulamak günahtır."
"O halde ben günahkarın tekiyim."
"Öyle deme! Tanrı seni cezalandıracak!"
"Daha da mı?"
"Cehenneme gidersin."
"Saf saf konuşma... Zaten cehennemdeyiz."
Şimdi hilim, hayâ, edep, ahlâk ve yumuşaklık incisi Hz. Osman (r.a.)'in dilinden dökülen gaybî incileri sizlere sunuyorum. Allah ondan razı olsun ki, o din büyüğü şöyle buyurdular; "Duvarın altında ikisine ait bir hazine vardı; babaları da sâlih bir kimse idi." Mealindeki âyet hakkındaki görüşü. (Kehf suresinde)
Hazine, altından bir sahifedir; üzerinde yedi satır yazı vardır;
Birincisatırda: "Ölümü bilip de gülen kimseye şaşarım."
İkincisatırda: "Dünyanın fâni olduğunu bilip de ona rağbet eden kimseye şaşarım!"
Üçüncüsatırda: "Her şeyin kader ile döndüğünü bilip de elden çıkan şeye üzülen kimseye şaşarım!"
Dördüncüsatırda: "Bir hesaba tâbi tutulacağını bildiği halde mal toplayan kimseye şaşarım!"
Beşincisatırda: "Cehennem ateşini bilip de günah işleyen kimseye şaşarım!"
Altıncısatırda: "Allah'ı yakinen bilip de O'ndan başkasını anan kimseye şaşarım!"
Yedincisatırda: "Cennet'i yakinen bilip de dünyada istirahat uman kimseye ve bir de şeytanı düşman bildiği hâlde ona itaat eden kimseye şaşarım!.. "