Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen insan kendini okuduğu kitaba o kadar kaptırırdı ki etraftan gelen sesleri duymazdı.
890 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Selamünaleyküm kıymetli dostlar! İki ciltlik gafletten kurtuluş kitabını bitirmenin hem sevinci hem de üzüntüsü içindeyim. Allah ona rahmet eylesin, Ebulleys semerkandî hazretlerinin kendi zamanında (ö. 983 ) kaleme almış olduğu bu kitap, Bütün müslümanlara bir öğüt ve nasihattir. Kıyamete kadar gelecek olan müslümanları kapsayan, hemen hemen bütün dinî konulara değinmiştir. Hangi güzel amelleri işlersek işleyelim sırf Allah’ın rızasını gözetmemizi, Allah’a, topluma ve kendimize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatan adeta Kuran ve sünnetin bir tefsiri mahiyetindedir. Kitabı okurken kâh sevindim kâh hüzünlendim. Hülasa korku ve ümit arasında bir halet- i ruhiyeye büründüm. İnsan bu dünyada fanîdir; ebedî kalacağı gafletine düşme temayülünde. Fakat bakî olan yalnızca Allah’tır. İnsan, bu dünyada iyilik veya kötülük adına her ne işlerse işlesin mutlaka hesabını verecektir. İşte insanın bu gafletten kurtulabilmesi için iman ve güzel amelleri işlemeye devam edilmesi gerektiği kitapta anlatılıyor. Keyifli okumalar dilerim.
Ebu'l-Leys Semerkandî
Ebu'l-Leys Semerkandî
Gafletten Kurtuluş
Gafletten Kurtuluş
Gafletten Kurtuluş
Gafletten KurtuluşYaman Arıkan · Uyanış Yayınevi · 201212 okunma
Reklam
Gençler için hazırladığım bir trafik kılavuzuna şöyle yazmıştım: "Bir otomobil şoförünün IQ'su hızıyla ters orantılıdır." Tabii, "Ne kadar hızlı gidersen o kadar aptalsındır!" yazmaya cesaret edemedim.
Sayfa 54
Hangi şehir o kadar büyük O kadar mesafe yaratılmış mıdır dünyada? Seven kalp için mesafe mi vardır?
Sayfa 52 - Yakamoz YayınlarıKitabı okuyor
Elinin kızın eline değmesi, hayatta edebileceği her laftan çok daha güçlü; kuvvetinin onun hayal dünyasındaki çekimi, yayımlanmış aşk şiirlerinden de, âşıkların bin nesil boyunca söyledikleri tüm sevda sözlerinden de daha akıl çeliciydi. Dilinin ifade edebileceği her şey onun muhakemesine sesleniyor, ama elinin dokunuşu, o kısacık temas, doğrudan kızın güdülerini etkiliyordu. Kızın muhakemesi, yaşı kadar gençti; hâlbuki içgüdüleri, en az insanın varoluşu kadar yıllanmıştı. Aşkla yaşıt içgüdüler, geleneklerden, fikirlerden ve buna benzer yeni zuhur etmiş her şeyden daha fazla hikmet sahibiydiler.
Bir insan ne kadar fedakâr ise o kadar da beklenti içindedir.
Reklam
Insanlığın bu mükemmelliğe karşı bu kadar duyarsiz ve bir o kadar acimasız oluşunu bir türlü anlamamıştı Tesla. Gerçi insanın güzel olana hep bir acımasızlığı vardı zaten.
Martin luther King'in güzel ifadesiyle: "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim, Beethoven'ın beste veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, herkes durup, 'Burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyor ' desinler."
Sayfa 141
Haklı.
Bir yerde görmüştüm. Gelin hanımın evinden çeyizi taşınıyor; çeyiz eşyalarının konulduğu koliler o kadar güzel süslenmiş ve bezenmiş ki, buna harcanan para ile nice set halinde kitaplar alınabilirdi.
Birilerini dövmek, hareketlerini kısıtlamak, hatta öldürmek ve buna "tutku cinayeti" demek, "o kadını o kadar çok seviyordum ki öldürmeliydim" diye kendini savunmak... Ataerkil kültürde aşk, sahip olma kavramıyla, tahakküm kurma ve boyun eğme paradigmala­rıyla bağlantılıydı.
Reklam
517 syf.
·
Puan vermedi
Herkesin hayatın da birkere okuması gereken kitap olurya bence o bu kitap. Her okuruna birşey katacak güzelliği, aşkı, hırs ve mücadelenin doruklara kadar içimze ince ince işleyen Martin ve Ruth’a teşekkürü borç bilirim :) Dip not: Bu kitapla geç tanıştığım için biraz kendime kızgınım
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391bin okunma
Cihad meydanlarının yiğidi Hz. Ali (radıyallahu anh), Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) için Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e yapmış olduğu teklifi şöyle anlatır: “Ben Fâtıma’yı Resûlullah’tan şöyle istedim: Benim bir cariyem vardı. Birgün bana, ‘Fâtıma’ya dünür için Peygambere geldiklerinden haberin var mı?’ dedi. ‘Hayır’ dedim. O da, ‘Evet Fâtıma’ya dünür gelmiş; ama sana mani olan nedir de, gidip Peygamberden seni kızı ile evlendirmesini istemiyorsun?’ dedi. Ben, ‘Sanki bende evlenecek kadar dünya malı mı var?’ dedim. ‘Sen Peygambere gidersen seni evlendirir.’ dedi. “Vallahi bana o kadar ümit vererek ısrar etti ki, sonunda Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına girdim. Resûl’ü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çok celâletli ve heybetli biriydi. Vallahi içime ağlamak gibi bir şey girip sesim kısıldı ve hiç konuşmadım. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‘Niye geldin! Bir ihtiyacın mı var?’ deyince ben yine sustum. O (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ‘Niye geldin, bir ihtiyacın mı var?’ dedi. Ben yine cevap veremedim. Bunun üzerine ‘Sen herhalde Fâtıma’ya dünür olmaya geldin.’ buyurdu. ‘Evet’ dedim…”
Ne yaparsan yap, olmaz bazen. Ama o kadar güzel olmaz ki, ancak bu kadar güzel olmazdı dersin ve aklına gelir: "Kadere iman eden, kederden emin olur."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.