O kadar işim varken geçirdiğim her boş vakit için kafamı duvardan duvara vurasım gelio yapmadıkça erteliyorum,erteledikçe yapmıyorumm. Nası bi paradoks bu be
Türk yunan nüfus mübadelesi
Anadoludan 1,5 milyon kadar insan karşı tarafa göç etmişti. Bize ise o topraklardan 500 bin kadar Insan geldi.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
448 syf.
·
Not rated
Herkese hayırlı geceler yada hayırlı sabahlar mı demeliyim bilmiyorum. Kitap serinin ikinci kitabı. Ve ne yalan soyleyim ilk kitaptan daha çok hoşuma gitti. Fazlasıyla olay vardı, bir kaç tahminim vardı lakin sonlarda ters köşe olup bana "yok artık" dedirttiği sahnelerde oldu. Özellikle son 100 sayfa ayrı bir şeydi. En son kitap okurken nezaman ağladığımı hatırlamıyorum, ama bu kitabı okurken bu gerçekleşti. Bende bu yüzden okumuştum zaten. Hedefim kitapta ağlamaktı :) tabi ben ağlamayı bam başka bir sahnede beklerken sonda böyle olaylardan ötürü ağlayacağım aklımın ucuna gelmezdi. Ben çok beyendim. Özellikle son sayfaları piskolojimi tamamen alt üst etti..öyle yani, ben okuduklarımı sindirmeye çalışırken uyumayı deneyim. Artık ne kadar mümkünse o..
Yaralasar - 2
Yaralasar - 2
Maral Atmaca
Maral Atmaca
Yaralasar - 2
Yaralasar - 2Maral Atmaca · Ephesus Yayınları · 20217.4k okunma
“Her söz, ancak o sözü dinlemekte olan insanın algıladığı kadar bir anlam taşıyabilir.” John Ruskin
Bir zamanlar, insanlığın en karanlık ve vahşi yüzünü gördüm. O kadar dehşet vericiydi ki, cehennemin en derin bölgelerinde dolaşan iblisler bile onun yanında çocuk gibi kalırdı. Ama yanıldım. O vahşet bile, içimdeki umudu yok edemedi.
İtiraf ediyorum tek suçlu benim
Ama kaçınılmaz olarak kendi gerçeğimize döndüğümüzde, kızdığımız da kendimiz değil, bir zamanlar bizi mutlu etmiş olanlar oluyordu, öfkeleniyorduk onlara, bizi kandırdıklarını düşünüyorduk, o mutluluğun sonsuza kadar sürmemesinin nedeninin onlar olduğuna inanıyorduk, o mutluluğu bozanın bizim gerçek varlığımız olduğunu itiraf etmemiz imkânsızdı, bunu yapan biz olamazdık, çünkü biz, bizden başkasıydık.
Reklam
Kendi Gök kubbemiz altında
Dünyayı o kadar kirlettik ki güneşin ışığı arza ulaşmaz oldu. Ruhlarımızı o kadar kararttık ki aklın ve kalbin ışığı karanlık duvarların ötesine geçemez oldu. Ama insanın kaderi bu değil, yer gök bize böyle olmaması gerektiğini söylüyor. En çok da başımızın üzerindeki o muazzam gök kubbe söylüyor bunu. Çıkış yolunu da gösteriyor.
Sayfa 10 - Mecra yayınları, Takdim
İyi ki kitaplar var ve iyi ki onlara sığınabilliyoruz. Yoksa Allah muhafaza bu kadar kötü, nankör, vefasız insanların olduğu bir dünya çekilebilir miydi? Şimdi diyeceksiniz ki bu kıza noldu? Efkarlıyım dostlar en az sizin kadar.. Geçer elbet..Kalple görmeyi de geçtim hatta küçük prensten bile nefret ettim bugün. Hâlâ görebiliyorken rafınızdaki bütün kitapları bitirin e mi? Yani kör olmadan şu beyin damarları retinayı engellemeden okuyun. İnsanlar mı, aman ha uzak durun. Vallahi bi tane tanımadım iyi diyeyim. Herkes yalancı.Tek bir isim veremem size şu mükemmeldir diye. Sosyal medyayı kapadım ki güzel bir sayfam vardı. Kendi şiirlerimi yazardım aman onlar da saçmaymış be canlar. Bugün varız yarın hakketten yokuz. Demem o ki güzel iz bırakın. Güzel anılın. Güzel iz bırakın. Gerisi yalan. Mutlu kalın. 🙏
Bu kadar düşük zekanın arasında yaşamak için ortalamanın eepy üstünde olmak gerek, ya da ortalamanın üstünde olmakla beraber bir de hiç sikine takmamak gerek. O da olur, biraz mal kaybettikten sonra alışıyorsun:))
·
Not rated
Zamanın yankısı
kitapyorumu Bugün sizlere okuyanın içini ısıtan, kısa ama bir o kadar da yoğun bir konuya sahip olan Zamanın Yankısı kitabının yorumu ile geldim. Hikayeyi seksenli yılların mahalle kültüründe doğup büyüyen Eser anlatıyor. Eser ve ilk aşkı, mahallenin göz bebeği üniversiteli Müzeyyen’i… Mahallede herkesin hayranlık duyduğu Müzeyyen’in otobüs saatlerini bekleyen ve genç kızdan aldığı delikli biletleri saklıyordu Eser. Bu biletleri Müzeyyen’den almak bile bir lütufken bir de kitap hediyesi alınca değmeyin Eser’in keyfine. Kitaplar öyle sarıp sarmalar ki genç adamı bütün dünyası onlar olur ve bu durum bir müddet böyle devam eder. Ta ki Müzeyyen memlekete dönenene kadar. Müzeyyen artık evlenmiştir. Kitapların dünyasında yaşamaya devam Eser bir kez daha Müzeyyen’den bir haber alır. Bu kez üçüncü sayfa haberlerindedir genç kadın. Kütüphane bekçisi olan Eser, Müzeyyen’in kendine bıraktığı izleri hep takip etti ve hep bir arayışta oldu. Psikolojik yönü ağır bir kitaptı ve Eser’i yavaş yavaş tanımak benim için oldukça keyifli bir yolculuktu. Hele sonları… Bu kadar şaşıracağımı asla düşünemedim. Ben çok keyifle okudum. Altı çizilecek onlarca alıntı çıkararak bitirdim kitabı. Ben çok sevdim. Sizlere de gönül rahatlığı ile tavsiye ederim.
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202432 okunma
Reklam
~ ❝ Geçen üç yıl boyunca Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım. Ülkem olmayan ülkemi Kayboluşumu aradım. Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Bir ters bir yüz kazaklar ördüm Haroşa bir hayat bırakmak için. Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. ❞ ~
Babasının yanı başında, ocağın karşısındaki arkalıksız iskemleye oturmuş, elindeki değneğin ucunu çıtırdayarak yanmakta olan sazların aleviyle yaktığı günler ne kadar geride kalmıştı!.. O günlerde ne büyük mutluluk vardı! Ne hürriyet! Ne ümit! Ne hayal bolluğu! Şimdi bunlardan hiçbiri kalmamıştı.
Benim naçiz kanaatıma göre, iftira sade çirkin değil, aynı zamanda gülünç ve âciz bir şeydir de. İnsan tabiatı iktizasınca* birbirlerini kötülemek isteyenler sadece düşmanlarının hayatlarına baksınlar, yeter. Çünkü her insanın hayatında hiçbir muhayyilenin icat edemeyeceği kadar aksaklık vardır, ve bu aksaklıklar o insanla beraber yetişmiş, büyümüş şahsî, nevi kendine mahsus şeylerdir. Kul kusursuz olmaz, sözü sırf bu gerçek için söylenmiş bir sözdür.
Sayfa 25 - *iktizasınca: gereğinceKitabı okuyor
- Sanki sol kaburgamın altında bir yerde bir ip var ve bu ip, senin küçük bedeninin aynı yerinde duran benzer bir iple sıkı sıkı ve çözülmez bir biçimde bağlanmış. Ve eğer şu fırtınalı Kanal ve üç yüz kilometre kadar mesafe aramıza girerse bizi birbirimize bağlayan o bağın kopmasından korkuyorum, o zaman içimde bir yerin kanayacağını düşünüyorum. Sana gelince, sen beni unutur gidersin..
280 syf.
·
Not rated
Tarih okumayı sevmiyorum. Gerçekten hiç sevmiyorum. Asabım bozuluyor. Dengem şaşıyor. Bir yandan da okumak mecburiyetini hissediyorum... Kitap boyunca kavga ettim. Durmadan birilerine sataştım. Zorlandığım çok şey var hayatta ama vatan millet her derdimin tabii ki üzerindedir. Ben bütün ruhu canımla vatan sevgisinin imandan olduğuna iman ediyorum.
Yarının Adamı
Yarının AdamıCon Sinov · Masa Kitap · 2023324 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.