Lise sondaydım...
Felsefe hocası derse girdi, "Arkadaşlar bana pisliğin tarifini yapar mısınız?" dedi...
Birer birer cevap verdik ama hoca hiçbirimizinkini doğru kabul etmedi.
"O zaman siz yapın tarifini hocam" dedik...
Hoca ayağa kalktı ve;
"Pislik, bulunmaması yerde bulunan şey veya kişidir!" diye bir tarif yaptı...
"Nasıl yani?" dedik.
"Çok basit arkadaşlar..." dedi,
"Örneğin annenizin saçını öper koklarsınız. Ama o saçın bir telini dàhi yemek tabağınızda görseniz iğrenirsiniz ve o saç pislik olur."
"Yine tabağınızdaki yemeğin yağına ekmek banarak yersiniz ama o yağın bir damlası bile elbisenizin üzerine damlasa o yağ artık bir pislik olur sizin için."
"Ve bir kimse bulunmaması gereken bir makamda ve mevkide bulunuyorsa eğer, unutmayın ki o da bir pisliktir.
1000 kitap serüvenine sabah saatlerinde devam ederken bizlere armağan edilmiş bir kitaba denk geldim ve başladım okumaya...
Çerez gibi bir kitap, okudukça bağımlılık yaptı ve bir solukta sona ulaştım...
Başkasına verdiğimiz zararı yaşamadan asla anlamayacağımızı öyle güzel anlatmış ki yazarımız...Okudukça yaşattı, sorgulattı ve böyle bir düşünce gücüne sahip olması beni fazlasıyla şaşırttı....
Adalet sistemimizin bomboş olduğu şu dönemlerde mükemmel bir çözüm düşüncesi beynimde ışıldadı. "Keşke" dedim, "Keşke insanlar yaptıklarını yaşasa" Belki o zaman suç oranları azalır, belki örnekler çoğaldıkça insanlığımızı hatırlarız.
Kısacık ama derinden etkileyen bu kitabı sizlerinde okumasını tavsiye ederim.
Düşüncelerini bizlere ücretsiz sunduğu için
Selahattin Tomar beye teşekkür ediyorum...
Bol okunmalı bir kitap olsun...
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... Gider gelirdi..."
Gün Olur Asra Bedel, yayımlandığı eski ismiyle Gün Uzar Yüzyıl Olur...
Bir kitabın ismi ancak bu kadar güzel seçilebilirdi. Sahiden de kitabın aktüel zamanı yalnızca yirmidört saati kapsasa da aslında kitap, bundan çok daha fazlasını barındırıyor.
Fusûs ile Varlık Tasavvuru
❈❈❈
Felsefe ve mistik sistemler hakkında bir ömür adayan Japon bilim adamı Prof. Dr. Toshihiko İzutsu, farklı medeniyetlere vakıf bir zattı. Okumaları ve çalışmaları kendi medeniyeti ile İslâm medeniyeti ve başka coğrafyalardaki medeniyetlere kadar uzanıyordu. Bunun en somut delili ise otuza yakın dile
Beni uzun zamandır bu kadar etkileyen bir şiir kitabı olmadı. Kitaptaki şiirler o kadar derin ve duygu yüklü ki, üzüldüğümde bile gözyaşımı kolay kolay göstermeyen ben bazı dizelerde kendimi gözleri dolmuş halde buldum. Bunu yapmak kolay bir şey değil ve ustalık gerektirir.
Kitabın yazarından bahsetmek istiyorum ilk. Kendisi -
"Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum."
"suçunuz ne?"
"devrimci olmak"
"Ama devrimci olmak neden suç olsun? Atatürk de devrimciydi."
"Neyse ki başardı. Eğer başarılı olamasaydı o da 'vatan haini' olacaktı."
Sayfa 56 - Ozan Yayıncılık - 7. Baskı - Ekim 2017Kitabı okudu
Kitaba, sosyal bir roman diyebiliriz.Mini mini 136 sayfacık bi roman.Dili sade,anlaşılır.Her yaş rahatlıkla okuyabilir. Anlatımda sadece konuşmalara tırnak kullanılmamış buna ilk defa denk geldim ama sırıtmadı.Gayet dediğim gibi okuması basit.Tek sorun iki ana konu arasındaki geçişler.
Kitap, aslında iki ana karakterden ve bu iki ana karakterin
Babaannem ılık bir ikindi üzeri vefat etti. Babam, emin olmak için ağzının önüne ayna tuttu ve sonra hafif bir ses tonuyla, “Vefat etti annem” dedi. “Allah rahmet eylesin.” Çocuk aklımla babamın yaşadığı sükunete bir anlam veremedim. Sonra annemden öğrendim. O gece yorganın altında hıçkıra hıçkıra ağlamış babam.
Tevekkülü, isyan etmemeyi o gün
Yaşadığınız hayattan, umursamazlıktan, dünyamızı tanımadan, önemsemeden, işte doğdum, büyüdüm ve öleceğim mantığı ile devam etmekten memnunsanız lütfen bu kitabı okumayın!! Çünkü okuduktan sonra sorgulamaya başlayacaksınız, bugüne kadar boşuna yaşadığınızı ve yaptığınız ya da yapmadığınız her şeyden sorumlu olduğunuzu kesin ve net bir şekilde anlayacaksınız.
Romandaki kurgu masal gibi gelebilir.
Ama o kurgu: Gerçeklerin kelime kelime örülmüş halidir.
Masalla gerçeği ayırt edebilecek olan okurlara... Demiş yazar. İnanılmaz bir kurgu evet ama gerçekleri söküp alacağınızın garantisini veriyorum çünkü çok doğru cümlelerle, akıcı ve anlaşılır bir şekilde anlatılmış. Birçok kişi ve olayı okurken aynı zamanda araştırdım, çünkü kendinizi öylesine kaptırıyorsunuz ki gerçekliği ispat etmek istiyorsunuz.
Yaşayan her canlının (her organizmanın) değerini bilmemiz dileğiyle.
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612.7k okunma