Necip dönüşün muhteşem oldu :) her ne kadar çok uzun bir ara sayılmazsa da :) teşekkürler güzel inceleme için. Fırsat bu fırsat biraz yorum yapmak istiyorum:)
Çok önemli temel meselelere değinmişsin, elbette Aytmatov katkısıyla onu da unutmayalım.
Birkaç gün önce bir anektod gördüm ve çok etkilendim,o geldi aklıma paylaşayım,
İran şahı İngiltere'ye gitmiş. Bulutlu ve sisli bir günde buluştuğu İngiltere başbakanı şaha, "Güneşe taptığınız doğru mu?" diye sormuş. Şah başını göğe kaldırıp bakarak cevap vermiş : "Görseydiniz siz de tapardınız!"
Ve ekliyordu bunu anlatan, "Kıssadan hisse : kimse sınanmadığı günahın masumu değildir"
Bir mesele vardır kafama çok takılır, dindar ya da muhafazakar insanlar için içki meselesi çok hassasiyet içerir. Faiz de öyle , ya da olmalı? Örneğin faizle işleyen bir bankada çalışan kişiye normal bakılırken, neden içkili bir barda içki servis eden garsona, adeta "başka iş mi yoktu gibi " yaklaşılır bu kesim tarafından? Faiz servis etmekle içki servis etmek arasında ne fark vardır? Hatta fetva vermiş gibi olmayayım da içki bi tık belki çok tık daha masum kalmaz mı?
Bir de şu zenginlik ve aile meselesi var. Hz. Hüseyin örneğin ahlak timsali dosdoğru bir insandır, fakat onun Hasan gibi bir abisi, Ali gibi bir babası , peygamberimiz gibi de bir dedesi olduğunu kaç kişi düşünür?
Ve şimdi güncel bir örnek.. Ali Koç. Herkes bu tip adamlara sallar da kolayca, demez mi ki hiç, Mustafa gibi bir abisi, Rahmi gibi bir babası, Vehbi Koç gibi de bir dedesi olan adamdan ne bekliyorsunuz yani diye?
Kimse kimsenin imtihanını bilemez. Aklıma bunlar geldi. Sağ olasın var olasın yeni incelemeler yazasın arayı açmayasın.. :)