Ayracımın güzelliği
Şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı ama öyle duvara asmalık değil, cüzdanda taşımalık da değil, telefonda saklamalık hiç değil. İstiyorum ki bir kitap arasında unutmalık bir fotoğrafımız olsun. Bundan yıllar sonra birisi, o fotoğrafı bulsun ve desin ki "Bir adam, bir kadına nasıl bu kadar güzel bakar."
"Ben konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından paylaşılan iyi ya da kötü eleştirileri okuyan biri değilim. Saygı duymadığımdan değil, kafamı karıştırmasın diye. Ama bazen karşıma çıkıyor, şu telefonu elimize aldığımız andan itibaren herhangi bir şeyle karşılaşmamak zaten mümkün değil. Bir film, bir kitap ya da bir albüm hakkında, ya da
Reklam
Güzelliğe ihtiyacı var dünyanın. Az olsa da, azınlıkta kalsa da buna inananlar, var işte ihtiyacı. Başka türlü katlanılacak gibi değil hiçbir coğrafya. Elizabeth von Arnim, "Güzellik insanı âşık ediyor ve aşk insanı güzelleştiriyordu." diyor. Güzellikle, aşkla, sevgiyle sevgili okur. Güzel bir hafta olsun. Var olun.
Elizabeth Von Arnim
Elizabeth Von Arnim
-
Birilerini mutlu etmek yahut onları üzmemek için geçirdiğimiz günler olmuştur. Kimilerinin ömrü böyle geçmiştir. Ne üzücü.
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
: "Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün,
Gitmenin ekseriyetle iki yönü vardır. Biri neşe, umut, heyecan taşır öteki daima keder. Mevsim Yenice bir başka öyküsünde tam da bundan bahseder: "Nereye gideceğini sormuyorum. Çünkü ikimiz de biliyoruz; gitmek gitmektir, neresi olduğunun önemi yok." Bazen sadece gitmek gerekir sevgili okur. Önemi yoktur varılacak yerin, giden için de
Bu kalabalık bunaltıyor artık. Varlıkları değil, sesleri. Koca bir gürültü koca bir kıyamet, asıl duymamız gerekenleri gizliyor gibi. Ayhan Geçgin, "İnsan sesinin olmadığı bir yere gitmek, durmak, sadece boşluğu dinlemek istiyorum. İnsan sesi, dinlemem gereken şeyi işitmemi engelliyor." der. Öyle bir his sevgili okur: Kısacık bir
Reklam
Bazen şöyle olur: Bir yerden geçersiniz ilk kez, bir gülümsemeye tesadüf edersiniz ilk kez fakat ezelden tanıdıkmış gibi hissettirir. Hiç gitmediğiniz bir kentte dahi olur bu. Benzeteceğiniz yerler yahut insanlar da değillerdir üstelik. Fuat Sevimay, "Geçmişte bulunduğumuz bir yere, mahallemize, okulumuza, sokağımıza, evimize rast gelince
Ne vakit hoşumuza gitmeyen şeyler olsa, kendimizi avuturuz: Bu yolu ben seçtim, yapacak bir şey yoktu, hayırlısı böyleymiş. Ne tuhaf.
Yerdeniz Büyücüsü
Yerdeniz Büyücüsü
'nü hatırlayın: "Bütün hayatımızı, aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz." Her daim bir çare vardır sevgili okur. Dün de geç değildi, bugün
gerçek olaylardan esinlenen (travmalardan değil OLAYLARDAN) kitapları seviyorum.
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
Cumhuriyetin ilk yıllarında geçen hikayemiz aslında gerçekten de yaşanmış olan bir gök olayına, Halley kuyrukluyıldızının dünyadan görülmesine dayanıyor. Tabii o zamanda bu bir felaketin habercisi olabileceğinden halkımızın tepkisi hem komik hem de acınası. Zehirli kuyruk dünyaya teğet geçince kıyametin kopacaklarını düşünmelerine bayıldım. Tam bizim ülkenin insanlarını yazmış yazar. Zaten kendisi sokağı edebiyata getiren adam olarak biliniyor. Aşk hikayesi de oldukça nahifti. Bu yıl yaptığım okumalar arasından en keyif aldığım okumalardan kesinlikle ilk üçe girebilecek bir okuma idi. Türk edebiyatına daha fazla ağırlık vermem gerektiğini hissettim.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.