"Bak Derin. Bu çocuk bir aydan fazlaca bir süredir ortada yok, bizim her ayrıntıya ihtiyacımız var yoksa onu zaten canlı bulma ihtimalimiz kalmayacak artık. Belki senin de anlatmadığın bir şeyler vardır Derin, Baran'ın sana aşık olduğunu bile yeni itiraf ettin."
Sonra durdu, yüzüme uzun uzun baktı ve son bir cümle kurdu.
"Belki de bu hikayenin eksik sayfası sensindir Derin, ne dersin?"
Yutkundum ve çaresizce kesik bir nefes aldım.
"İnanın bana, işe yarayacak her şeyi anlattğımı düşünüyordum. Baran'ın bana aşık olduğunu düşünmem işe yarayacak bir bilgi gibi gelmemişti. Veya dergiyi devredeceğimiz kişilerle ilgili benim onunla inatlaşma sebebim..."
'İnatlaşma sebebin." dedi Musa Hoca,
"Yani bir sebebin vardı.''
''Evet..." dedim çaresizce, "Vardı."
"İşte onu istiyorum Derin, neydi o sebep?"