Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben kelebeğin aşkını uzaktan yaşamasını isterken, siz onun uçmasını istiyorsunuz. Ve sanıyorum siz kelebeğin ışığa uçmasını isterken, ışığında ona âşık olduğunu varsayıyorsunuz. Peki ya ışık onun farkında bile değilse? Onu uzaktan sevmek bile bu kadar can yakarken, yakınına gidip kül olmayı neden istesin ki? Hem aşkı en iyi bilen üstatlardan biri der ki, "Vuslata erişmeyen aşk en güzel aşktır. O sevdiğine yük olmak istemez. Sevgiliden ne aşk, ne iyilik, ne de iltifat bekler. Almadan vermek, kazanmadan kaybetmek ister." İşte ben öyle düşünüyorum. Kelebeğin onca çektiği güçlükten sonra kazandığı kanatlarını ateşe uçarak yakmasını istemiyorum!
"... Aşk kelebek misalidir. Kısacık ömründe ışığa olan tutkusu ve ona ulaşma çabası hayatta tutar onu. Ama ulaştığında ise o ışığa dokunmasıyla son bulur yaşamı. Böyle bir kelebek olmayacağım ben. Işığı uzaktan seveceğim tutkuyla. Ama ona yaklaşmayacak ve yanmayacağım. Ya o ateş sönecek ya da benim tutkum!" Kelebeğin o kısacık ömrü sona erdiğinde, ya ışığa olan özlemi pişmanlığa dönüşürse? Belki de uzaktan özlemektense onun yanında ateşiyle yanmak daha mutlu ederdi kelebeği. Böylece mutsuz yaşamaktansa mutlu ölmüş olmaz mıydı? Mutlu Kelebek...
Reklam
Ama yüreğin belleği vardır ve ben bizim o güzel başkentimizin hiçbir yerini unutmadım.
BARNSTONE: Cincinnati'de bir hayranınız, "Bin yıl yaşayasınız," dediğinde, "Mutlulukla ölümümü bekliyorum," diye yanıt vermiştiniz. Ne demek istemiştiniz? BORGES: Mutsuz olduğumda -ki bu sık sık hepimizin başına gelir- birkaç yıla ya da birkaç güne kadar öleceğimi ve artık hiçbir şeyin öneminin kalmayacağını düşünerek avutuyorum kendimi. Ortadan silinmeyi iple çekiyorum. Ama ölümümün yalnızca bir yanılsama olacağını, ölümden sonra varlığımın süreceğini düşünseydim çok, çok mutsuz olurdum. Çünkü gerçekten bıkıp usandım kendimden. Tabii şimdi, ölümden sonra varlığım sürecek olsa ve bir zamanlar Borges olmamla ilgili hiçbir şey hatırlamayacak olsam hiç dert etmem; çünkü o zaman ben doğmadan önceki yüzlerce başka insandan biri olabilirdim ama onları unutmuş olacağım için o şeyler beni kaygılandırmazdı. Ölümlülüğü, ölümü düşündüğümde, umutla, sabırsızlanarak düşünüyorum. Ölmek için can attığımı, her sabah uyandığımda kendimi böyle bulmaya son vermek istediğimi söyleyebilirim: Evet, işte buradayım, yine Borges olmam gerekiyor.
Sayfa 40 - Can Yayınları
İyilik Yap Denize At, Balık Görmezse Halîk Görür!
Bir gün Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri bir deniz kenarında gezerken bir Mecusi’nin denizdeki balıklara yem attığını görmüş. Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş: "- Ne yapıyorsun böyle?" "- Sevap kazanmak için balıklara yem atıyorum." "- Senin sevap kazanman için, evvela iman etmen lazım. Sen Müslüman değilsin ki, hangi sevaptan bahsediyorsun?" "- Peki, benim bu balıklara yem verdiğimi o bahsettiğin Allah görüyor mu?" "- O'nun bilmediği, O'nun görmediği bir şey yoktur… Gizli açık ne varsa her şeyi görür ve bilir! Çünkü her şeyi yoktan yaratan ve ayakta tutan O’dur!" "- Bu da bana yeter." Aradan üç beşe sene geçmiş, Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri hacca gitmiş, tavaf ederken bakmış, deniz kenarında balıklara yem atan Mecusi de tavaf ediyor. Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri sormuş: "- Burada senin ne işin var?" "- O beni gördü." "- Nasıl gördü?" "- Sen gittikten sonra içimde bir nur parladı, baktım, balıkların hepsi ‘Kelime-i Şahadet’ getiriyor. Ağaçlara baktım, ‘Kelime-i Şahadet’ getiriyor, ben de ‘Kelime-i Şahadet’ getirmeye başladım. Senin Rabb'in beni gördü. O gördüğü için Müslüman oldum; buraya geldim. "- Ey Cüneyd, sana bir nasihat vereceğim: ‘İyilik yap denize at, balık görmezse Halîk görür.’"
Reklam
213 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın ölümü üzerine tamamlanamayan bir eserdir ve ona rağmen harika bir iş çıkarmış. Ben çok beğendim bir an bile sıkılmadım okurken. Vassaf Bey romanı 1930 lar Ankara'sında geçiyor. 23 yaşında , çalışmayan ve tek hayali evlenebilmek olan Perihan'ın ailesi yakın arkadaşları ve komşuları Vassaf Bey bu romanın kahramanları... Perihan
Vassaf Bey
Vassaf BeyMemduh Şevket Esendal · Kapra Yayıncılık · 2023260 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KANATLI BİSİKLET Herkese Merhabalar... Sizlere harika bir kitap ile geldik. Bu kitap kesinlikle beni çocukluk yıllarıma doğru aldı götürdü. Ben köyde büyüdüm ve bu kitapta geçen atmosferi o kadar iyi biliyorum ki resmen tekrar o günleri yaşadım. Asude ile o tatlı zamanları da yad etmiş oldum. Kitap içerisinde köyde kullanılan lakaplar beni
Kanatlı Bisiklet
Kanatlı BisikletHavva Yaşar · Karavan Çocuk Yayınları · 20245 okunma
Her zaman böyledir bu. Bir başkasına bir şey söylemek: O sözlerin bir etkisi olacağını nasıl bekleyebiliriz? İçimizden her zaman akan düşünceler, resimler ve duygular ırmağı, bu azgın ırmak öyle şiddetli ki, bir başkasının bize söylediği bütün sözlerin, eğer o sözler tesadüfen, tamamıyla tesadüfen kendi sözlerimize uymuyorlarsa, sulara kapılıp gitmemesi, unutulmaya terk edilmemesi bir mucize olurdu. Benim için farklı mı diye düşündüm. Ben bir başkasına gerçekten kulak verdim mi hiç? Onu söyledikleriyle birlikte içime aldım mı, içimdeki ırmağın yönünün değişmesine izin verdim mi?
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.