Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu üç günlük dünyada bir sevgi istiyoruz oda nasip olmuyor...
Müzemde Bir Hayat
"Zaman zaman kendimi bir müze bekçisi olarak görüyorum. Kimsenin gezmediği, kendime sakladığım boş bir müzenin bekçisi." der Haruki Murakami. Ben de böyle hissediyorum. Ancak bazen müzeme ziyaretçi buluyorum, heyecanlanıyorum. Elim ayağıma dolaşıyor bir süre. Ama her şeye rağmen ona müzemin inceliklerini gösteriyorum. Bir eşya, bir oda, bir kat... Göstereceklerim bitince gezi de bitiyor. Ama her ziyaretçi aynı olmuyor. Kimileri oluyor kalbimin toz tutmaya başlamış noktalarına bir esinti getiriyor beraberinde. Kendi kalbinden gelen esintiler kalbime can veriyor, birazcık daha yaşıyorum hayatı. O zaman müzemin diğer katlarına geçiyoruz beraber. Bazen en sevdiğim odalara, bazen de kendimin tek başına girmeye cesaret edemediği zincirli odalara...
Reklam
Bu ülkeyi, bu ülkenin insanlarını ve tüm insanları en fazla devrimciler sevdi. KIZILDERE Ancak davası uğruna yaşamını feda eden devrimcilerimiz, Türkiye’nin bütün sorunlarının kaynağının İslam olduğunu bilmiyorlardı. Yani sorunun kaynağını tam tespit edemediler. Bizim sorunumuz Amerika değildi. Bizim sorunumuz İslam’dı. Bu toprağın insanını
ALİ POYRAZOĞLU ABİ İLE BİR ANIM
Ali Poyrazoğlu abi ile beraber yüz yüze tanışmadan yaşadığımız bir meseleyi anlatmak istiyorum. Kendisiyle bir ara Twitter'da beraber takipleşiyorduk. Sonra birazdan anlatacağım mesele oldu beni engelledi. Ama beraber yaşadığımız bu mesele şuan benim gözümü biraz daha açtı insanlara karşı. 28 yaşımda zor bela bir sevgilim oldu ama kız bayağı ruhlar âleminde, enteresan biriydi. Ben bazen evdekilerden ergen gibi çekinir yüzünü görmediğim Ali Poyrazoğlu abiye Twitter'dan anlatırdım. Oda torununu dinler gibi sabırla okurdu. Belki de okurken içinden küfrediyorda olabilirdi. Ali Poyrazoğlu abi her kızla anımı anlatınca cevaben yazardı "filan günü filan yerde tiyatro gösterim var. Sevgilinle senin adına biletin hazır gel izle" diye. Adam güzel insan ama benim sevgilim eksik etek. Kız canı sıkılınca beni psikolog gibi kullanıyordu. Bir şey oluyordu gidemiyorduk Ali abiye yazıyordum "abi kusura bakma şöyle şöyle oldu biz gelemeyeceğiz". İyi insan işte başka zaman bir şey oluyor yine sağ olsun yazıyordu "filan günü filan yerde tiyatro gösterim var sevgilini kap gel" ve yine aynı seranat olmuyor gidemiyoruz. Bir oldu iki oldu adam da peygamber evladı değil sonuçta. Engelledi beni kurtuldu. Ama Instagram'da cevap yazıyor. Şansa sevgilim yok. Ali abiyle aramı bir hayırsız bozdu 😉
NASIL DİYEBİLSEM
Gülüyor öylece durup gülüyor, Gülüyor ama çok tatlı oluyor. Seviyor ama kendimden geçeceğim, Seviyor bir çiçeğin yaprağına kıyamadan. Gülüyor bir hoş oluyor yüreğim, Gülüyor kızışıyor yüreğimde ki demim. Alıyor içimi bir sefa, Beni kendimden ediyor. Bir de dudağını yalar mı insan? Bütün yanlışıma bal döker geçer bir an. Seviyor oda beni hâlâ seviyor, Köz yangınlarda seviyor. Gülüyor gülüyor ki gülüyor ki, Yüzü hâlâ yüzümde. Tadım olmuyor keyfine, neşesine, Seviyor, seviyor hemde ne seviyor. AYKUT BARIŞ ÇELİK
- DERVİŞ ne olacak bu halimiz - Ne var halinde cancazım AŞK OLANIN HER HALİ GÜZELDİR... İBRETLE BAK ki HALİNİ GÖRESİN.. - Ama olmuyor derviş... - OLUR OLUR ama ŞAŞI BAKAN İKİ GÖRÜR . İnsanın iki gozü vardır oda İKİYİ BİR GÖRMEK İÇİNDİR.
Reklam
KIRKINCI ODA
Ne kadarınız gerçek sizin? Ne kadarınız kendi sahtekarlığına esir? Bıktığınız olmuyor mu kendi yalanlarınızdan, hiç kendinizden sıkıldığınız olmuyor mu, kendinizi bir yerlerde terkedip de gitmek istemiyor musunuz, bütün yalanlarınızdan uzak bir yere?
Ahmet Altan
Ahmet Altan
İNFJ kişilik türleri ve Nörolojik bulgular
İNFJ kişilik türleri herşeyi nedensellikleriyle anlarlar, bu bir anlamda gerçek bir buhrandır. Herşeyin farkında olmamın verdiği onulmaz bir yalnızlıktır, anlatılması gerçekten zor. Bu yüzden sanata yönelirler. Şiirler türküler yazarlık vs.. Vicdan ve merhametin, akıl ve zekâ ile olan saadeti denilebilir. Narsizmle tamamen zıtlık içerir ve hazin
VAİZ SOKAĞI NUMARA 70 / TURGUT UYAR Ben sana kürk alamam doğrusu Güzel bileklerine bilezik alamam Bir kap yemek, bir elbise Öyle bir tad var ki fakirliğimizde Başka hiçbir şeyde bulamam
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
Reklam
Vaiz Sokağı Numara 70
Ben sana kürk alamam doğrusu Güzel bileklerine bilezik alamam Bir kap yemek, bir elbise. Öyle bir tad var ki fakirliğimizde Başka hiçbir şeyde bulamam.. Sokağımız arnavut kaldırımı, Evimiz ahşap iki oda. Daha iyisi de olabilirdi ya, Şükür buna da. – Ama Hamdi beylerin.. – Hamdi beylere bakma sen, Tencere maltızda, fasulye tencerede Çocuklar kapının önünde oynuyor mu? Ona bak sen.. – Perdemiz kadife olmalıydı.. – Basma da güzel olur, sevince. Biliyorsun ancak boğazımıza, Olmuyor ha deyince. – Kimbilir bir gün belki.. – Adam sen de, aldırma, Bunlar düşünmeye değmez Hem hayat dediğin ne ki?..
300 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.