Yazmak istiyorum, güzel bir kitabın bıraktığı izler görünsün diye. En iyi ne zaman anlatılır bir kitap? Okuyup bitirince hemen mi, yoksa ateşin altı fazla açık kalmışsa biraz demlenmesi için beklemek mi lazım? Ben sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Kitabın verdiği hisleri aktarmak, yazarın dünyasına tanıklık etmek ve daha çok kişinin okumasını
Bir kitabi, 1 ayda bitirerek kendi kişisel rekorumu kırdım evet...
Bu kitaba 3.'ye para veriyorum. İlki benden okumaya daha cok hevesli birine ödünç verildi geri gelmedi, ikincisini yine seneler evvel aldim bi kaç sayfa okudum ve Altinoluk plajlarinda hacilattim veya unuttum akibeti hakkinda hic bi bilgim yok. Elimde bulunan 3.yü bitirebilmenin
Sabahattin Ali'nin sevgilisi ve sonra evleneceği karısı Aliye hanım ve kızı Filiz hanım'a 13 sene boyunca yazdığı mektuplardan oluşan kitabı an itibarı ile bitirip incelemeye koyuldum. Kitap ile ilgili gerçekten söz bulamıyorum.Güzel adamlar güzel sever derler ya Sabahattin Ali bu sözün ete kemiğe bürünmüş hali gibi. Zaten çok hayran olduğum yazar
Az önce 11. sınıfa giden bir kuzenim;
"Abi Aşk-ı Memnu'nun kitabı çıkmış. Sen kitap okumayı seviyorsun. Kitabı alırsan okuduktan sonra ödünç verebilir misin?" diye mesaj atmış.
Şuan Halit Ziya'nın kemiklerinin titrediğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
İnsanlar ölünce tüm sırlarını mezara götürür. Peki ya ölen bir insan bu sırlarını mezardan anlatmaya karar verirse?
"Mezarımdan Yazıyorum" Brezilyalı yazar Machado De Assis'in 1880 yılında yazdığı ve Latin Edebiyatı'nın en iyi romanlarından sayılan bir eseri. Roman için, yazıldığı dönem göz önünde bulundurularak, hem kurgu hem de
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım) ile at başı gittikleri bu zorlu yarışta bu kitap, çok az farkla 1. oldu. #148894025 bu da Sefiller incelemem. Sizin şu ana kadar ki okuduğunuz en iyi dünya klasiği hangisi?
Yukarıda attğım incelememde azda olsa Hugo dan
"Erkekler... sürekli iltifat edip konuşuyorlar, ama gerçekte içleri bomboş. Her şeyi anlamsız bir kalıba sokuyorlar. Aşk onlar için sadece ölü bir hayalden ibaret. Bir kadına gelmiyor, bir kadını sevmiyorlar. Bir hayale gelerek "Sen benim hayalimsin" diyorlar, böylece kendilerini seviyorlar. Sanki ben sadece herhangi bir adamın hayaliyim. Sanki bir erkek benimle ilgili hayaller kurduğu için varım. Sanki onun tarafından aldatılmak, ölü teorisine alet ettiği kadınlardan biri olmak için, hayalini gerçekleştirsin diye ona vücudumu ödünç vermek istiyorum onlar bir kadını alamaz. Her defasında yine kendi hayallerini alırlar. Açlıktan kendilerini yutmaya çalışan yılanlara benziyorlar."
Aslında her Harry Potter kitabı ayrı bir inceleme gerektirir. Çünkü her kitap başka bir macera, her kitap başka bir büyüme hikayesidir. Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın yeri bende başkadır. Hem okuduğum en kalın kitaptır, hem de bu muhteşem seriye başlamama ön ayak olmuştur. İlk olarak kütüphanede karşılaşmıştım bu kitapla. YKY'nin