... Bu bilmece 2500 yıllık; Sfenks, Oedipus'a sorar: "Sabahları dört, öğlenleri iki ve akşamları üçayaklı olan nedir?
Oedipus bunu bilince krallığa getirilir. Yanıt "İnsandır"
doğunca yerde sürünür, büyüyünce dimdik olur, yaşlılığındaysa bastonuyla o bir üçayaklıdır.
Sabah dört, öğlen iki ve alaca karanlıkta üç ayağı üzerinde yürüyen şey nedir?
Yunan mitolojisine göre kötü bir yaratık olan Sfenks, bu bilmeceyi sormuş ve Thebes halkını doğru cevabı alana kadar egemenliği altında tutmakla tehdit etmişti. Bilmecenin parçalarının bir benzetme olduğunu kavrayan Oedipus, şifreyi çözdü.
Sabah, öğlen ve alaca karanlık, insan yaşamının farklı dönemlerini temsil ediyordu. Buna göre; dört ayağı ile emekleyen bebek, önce iki ayağı üzerinde yürüyen bir yetişkine, sonra bastonu üçüncü ayağı olarak kullanan yaşlı bir insana dönüşüyordu.
Sfenks Tebai dışındaki dağlarda yaşar ve gezginler ile kent halkını taciz ederdi. Tebai'ye gelen Oedipus Sfenks'le karşılaştı. Canavar onu durdurdu ve şu bilmecenin cevabını bulmasını istedi:
"Sabahleyin dört ayak, öğleyin iki ayak, akşamleyin de üç ayak üzerinde yürüyen yaratık hangisidir?"
Hakikatin değeri sorunu çıkıyor önümüze. Yoksa sorunun önüne biz mi çıkıyoruz? Hangimiz burada Oedipus, hangimiz Sfenks? Soruların ve soru işaretlerinin bir buluşması bu, öyle görünüyor.
Oedipus doğmadan önce Tebai kral ve kraliçesi olan babası Laius ile annesi İokaste bir kahinden, doğacak çocuğun babasını öldürüp annesiyle evleneceğini öğrendiler. Çocuk doğunca Laius hizmetkarına bebeği bir dağ eteğine götürüp bırakmasını söyledi ama hizmetkar savunmasız bebeği bir çobana verdi. Oedipus rüştünü ispat ettikten sonra aynı kehaneti duydu. Kaderini engellemek amacıyla onu büyüten ve ebeveyni olduğuna inandığı insanları terk edip Tebai'ye doğru yola çıktı. Bir yol sapağında bir yabancıyla kavgaya tutuştu ve onu öldürdü; bu adam biyolojik babası Laius'tu. Oedipus Sfenks'in bilmecesini doğru yanıtladıktan sonra Tebai kralı oldu ve kısa süre önce dul kalmış olan kraliçe İokaste'yle evlendi. Oedipus engellemeye çalıştığı kehanetin gerçekleştiğini öğrenince kendini kör etti.
Sfenks, Typhon ile Echinda'nın bir başka canavar kızıydı. Bir kadının göğüslerine, bir aslanın bedenine ve bir alıcı kuiun kanatlarına sahipti. Acımasız ve insan eti yiyen canavar Sfenks, avıyla kedinin fareyle oynadığı gibi oynardı. En sevdiği oyun, avına bir bilmece sormaktı. Sfenks, bilmecenin cevabını bulursa onu özgür brakacağına dair kurbanına söz verirdi. Kurbanlarının çoğu yanıtı bulmaya uğraşır ama başaramaz ve canavarın midesini boylardı.
Sfenks Tebai dışındaki dağlarda yaşar ve gezginler ile kent halkını taciz ederdi. Tebai'ye gelen Oedipus Sfenks'le karşılaştı. Canavar onu durdurdu ve şu bilmecenin cevabını bulmasını istedi: "Sabahleyin dört ayak, öğleyin iki ayak, akşemleyin de üç ayak üzerinde yürüyen yaratık hangisidir?"
Daha önce düşünüp yanıtı bulamayanların aksine Oedipus "İnsan" diye cevap verdi. İnsan "sabehleyin" yani yaşamının ilk yıllarında, bebekken, emekler, dört ayak üstünde hareket eder; "öğleyin" yani yetişkin olunca iki ayak üzerinde yürür ve "akşemleyin" yani yaşlandığında baston kullanır.
Oedipus doğru yanıtı vermişti. Sfenks o kadar şaşırdı ve öfkelendi ki kendini uçurumdan aşağı attı. Böylece Tebai kenti kurtulmuş oldu. Minnettar kalan halk Oedipus'u kral yaptı ve kısa süre önce dul kalmış kraliçeleri İokaste'yle evlendirdi.
Sfenks Tebai dışındaki dağlarda yaşar ve gezginler ile kent halkını taciz ederdi. Tebai’ye gelen Oedipus Sfenks’le karşılaştı. Canavar onu durdurdu ve şu bilmecenin cevabını bulmasını istedi: “Sabahleyin dört ayak, öğleyin iki ayak, akşamleyin de üç ayak üzerinde yürüyen yaratık hangisidir?”
Daha önce düşünüp yanıtı bulamayanların aksine Oedipus “insan” diye cevap verdi. İnsan “sabahleyin” yani yaşamının ilk yıllarında, bebekken, emekler, dört ayak üstünde hareket eder; “öğleyin” yani yetişkin olunca iki ayak üzerinde yürür ve “akşamleyin” yani yaşlandığında baston kullanır.