Niye bu kan, bu kin, bu öfke, bu nefret, ey geçmişinden, deneyimlerinden hiçbir ders çıkarmayan, hemencecik çılgınlığın ve şiddetin cazibesine kapılan, "hep ben hep biz" diyen unutkan insanoğlu?
Niye bu kan, bu kin, bu öfke, bu nefret, ey geçmişinden, deneylerinden hiçbir ders çıkarmayan, hemencecik çılgınlığın ve şiddetin cazibesine kapılan, hep "ben", hep "biz" diyen unutkan insanoğlu?
Niyet Diyeti
İnsan kendi içinde hangi duygu ve düşünceyi besler ise yaşamını da o belirler.
Haset, kin, öfke ve nefret kontrolü zor ve tehlikeli duygular olduğu için insanı kötü düşünceler ile besler.
Oysa sakin olmak, sevgiyi, saygıyı ihmal etmeden başkalarının da yaşama hakkı olduğunu düşünerek hareket etmek insanın içinde yeniden başlama
Normalde sakin, sessiz, ürkek, çekingen, mütevazı hatta silik biri olup alkol ya da madde kullandığında öfke patlamaları yaşayan, sözel ve/veya fiziksel şiddetle yakınlarına kan kusturan bağımlıların pek çoğu örtük narsist ya da borderline yapıdaki bireylerdir. Kişi ayık olduğunda gerçekliği yadsıyarak, duygularını bastırarak, kendini kuma gömerek hayatla baş edebilirken, alkol/madde etkisiyle inhibisyon (baskılama) zayıfladığında baş edemez olur. Öfke, nefret, haset, kin, hınç ve bastırılan başka ne varsa açığa çıkar, etrafa dökülüp saçılır. Bağımlılık neden değil sonuçtur, özellikle kişilik bozukluğu söz konusuysa.
Bu iki temel ayrım içinde, ilişkilerinde her problem yaşadığında,
kadın vücudunda 4 temel duygu ve türevini üretecektir.
SUÇLULUK, vicdan azabı, utanç, pişmanlık
ÖFKE, kin, nefret, cezalandırıcılık, yargılayıcılık, yüzleştirme isteği,
ACIMA, kurban rolü (başına gelen her şey başkalarının suçudur),
çaresizlik, kıskançlık
KORKU, endişe panik, güvensizlik, kontrolcülük.
Hangi tip kadın olursa olsun, yaşadığı ilişki problemlerinde
erkeğe nasıl bir işkence yaşatacağı, bu 4 duygusuna bağlıdır.
Kurban rolünü sevenler, karşısındakini suçlu hissettirmeye çalışır.
Öfkeli olanlar gizli cezalandırma yoluyla karşısındakini korkutmaya
çalışır. Bu hayatta kalma içgüdüsüdür. Yani 1. ve 3. duygular
ile 2. ve 4. duygular birbiriyle bağlantılıdırlar. Yani insanlar
arasında duygusal kancalar oluştururlar.
Üretilen bu duygular vücutta kalıcıdır. Onlardan kurtulmadan
gerçek aşkı yakalayamayız.
Neden mi? Ruhumuzun çok iyi bildijği ve aradığı o kalpten
akan gerçek aşkı yakaladığımız her an, erkeğimiz bize bilinçaltı
korkularımızı yaşatacaktır. Onları bize adeta aynalayacak, her neden
korkuyorsak, başımıza getirecektir. Bundan kaçış yok!
Korktuklarımız başımıza gelince; vücudumuz olumsuz duyguları
üretecek enerji alanımızı ve işin güzel tarafı, kaybetme
korkusunu yenmek artık mümkündür.
"Niye bu kan, bu kin, bu öfke, bu nefret, ey geçmişinden, deneylerinden hiçbir ders çıkarmayan, hemencecik çılgınlığın ve şiddetin cazibesine kapılan, hep "ben ", hep "biz" diyen unutkan insanoğlu?"