Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Bilim ve sanatın diriltilmesi, ahlâkı düzeltmeye yardım etmiş midir?
Rousseau 1749'da Dijon akademisinin ödüllü sorusuna (yukarıda yazdığım) istinaden yazıyor bu kitabı ve birinci oluyor. Cevabı ise, Hayır.
Bir düşünsenize yıl M.Ö bilmem kaç bin... ne derdiniz, kaç sorumluluğunuz var? Bir barınak bulmuşsunuz, alıyorsunuz, topluyorsunuz yiyip içip
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
- les chants de maldoror -
Bir bilinçaltını okudum bu kitapta.
Salvador Dali'yi, Rene Magritte'ı gördüm diyebilirim. tıpkı bir naldan tekerleği görmek gibi gitmek fiilini en gerçeküstü haliyle okudum. Hatta insanın kendi içsel bilinçaltı patlamalarını bulması bile mümkün. ben buldum.
Henüz yirmili yaşlarındaki bir gencin kaleminden çıkmış olması ise üzerine düşünülmesi gereken ayrı bir konu.
Kitabı okuYan her yazar, düşünür, analist maldoror hakkında bir tanımlama yapma ihtiyacı duydu. Maldoror öyle karanlığıydı ki insanın tanımlayamazsa acı saplanıp kalacaktı içine. Kimi şeytan diye tanımladı, kimi lanetli bir yaratık olarak ancak maldoror insan benliğinin ta kendisiydi. Yorumların hepsi doğru olduğu gibi hepsi yanlıştı da...
Dizeler öyle müthiş ki karanlıkta boğulmuş gibi hissetmesine bile seviniyor insan.
Tam da gergedan ve Dali incelemesine girişme noktası burası ama o kadar uzatmayacağım.
Hz.Ali dedi ki
Öfke padişahlara bile padişahlık eder; fakat bize köledir. Ben öfkeye gem vurmuş, üstüne binmişim. Erdem kılıcım, öfkemin boynunu vurmuştur. Hakk'ın hışmı ise bence rahmettir.