Annemin şimdiye kadar en hayret ettiği şey, benim fazla gevezeliğim olduğu için, bugünkü sükûtumun farkında bile olmuyor. Babama gelince, o da kendi âleminde anlaşılmaz bir insandır. Fakat geçen gün bana garip bir şey söyledi. Öğle yemeği için kışladan dönmüş, ceketini çıkararak yanıma oturmuştu. Uzun uzun yüzüme baktıktan sonra gülümseyerek: “ Züleyha, senin ne kadar çok susacak şeyin varmış!” dedi.
Sayfa 49 - İnkılâpKitabı okuyor
"İlk gençliğim hep aynı soruyla geçti: Tüm hayatımı bir ev bir araba almak için mi harcayacağım? Basit bir soru gibi gelebilir ama bir kez bu çukura düştünüz mü çıkmak kolay olmuyor. Hayat gitgide anlamsızlaşıyor ve çalışmak, bir şeyler üretmek için neden bulamıyorsunuz. Sonra yolum Afrika'ya, Asya'ya düştü. Gördüm ki insanlar
Reklam
Yeniden yaşanamayacak ve açıklanamayacak bir duyarlılıkla dolu anlar vardır. O insanlar, Avrupa'nın geri kalanında normal bir öğle yemeği oluşturacak ama çok daha ucuza mal olmuş şeylerle sabah kahvaltısı yapıyorlardı. Ama onlar, etli ve sahanda yumurtalı mükellef bir sabah öğününü hiçbir heyecan göstermeden tüketmekte olan, hayata küsmüş, perişan insanlardı.
Güneş'in Kızı
Güneydoğulu Çeroki büyükleri gökyüzünün en ucunda yaşayan Güneş'ten ve ortasında yaşayan kızından bahsederler. Her gün gökte yay çizen Güneş, kızının evinde öğle yemeği yemek için mola verirdi. Güneş o kadar güçlüydü ki kimse gözünü kısmadan ona bakamaz ama herkes yumuşak Ay'a gülümserdi . Kıskanç Güneş tüm insanları öldürmeye karar verdi, o kadar ısındı ki birçoğunu yok etti. insanlar Güneş'i zehirlemek için yılana dönüştü fakat Çıngıraklı Yılan yanlışlıkla Güneş'in Kızı'nı ısırdı. Güneş, kızını ölü halde bulunca kendisini onun evine kapattı, dışarı çıkmadı . İnsanlar sıcaktan ölmekten kurtulmuştu fakat bu sefer tüm dünya karanlığa ve soğuğa gömüldü. İnsanlar, ruhunu bir kutuya hapsederek Güneş'in Kızı'nı Hayalet Ülkesi'nden almaya çalıştılar. Ancak eve yaklaşmışken kutuya bir çatlak açtılar ve kızın ruhu kırmızı bir kuş olup uçarak gitti . Güneş'e şarkılar söylediler ve nihayet güldürdüler; gülünce yüzünü gösteren Güneş sayesinde dünya yeniden ışıkla doldu.
Sayfa 234 - Kronik Kitap YayınlarıKitabı okuyor
Yaşamın anlamı gece duyumsanır ve sorgulanır. Kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz. Yaşam, gecenin konusudur.
"Yaşamın anlamı", gece duyumsanır ve sorgulanır. Kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz. Yaşam, gecenin konusudur.
Reklam
“Midemde öğle yemeği, ensemde güneş, aklımda aşk, ruhumda telaş ve kalbimde de bir sızı vardı..”
Sayfa 261 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kahvaltıdan sonra güvertedeki koltuğuna oturup bir türlü bitiremediği dergisini bitirmeye çalıştı. Sayfalar onu yordu. İnsanların nasıl bu kadar çok yazacak şey bulduklarını düşüne düşüne uykuya daldı, öğle yemeği çanı onu uyandırdığında sinirlendi, uyanık olmakta tat yoktu.
Görüntüleri çeken o, kocası yani. Kadın çocukları okuldan aldıktan sonra onlarla beraber alışveriş yapıp eve dönmüş. Film makarasının kutusundaki etikete bir başlık konmuş: Aile Hayatı ‘72-73. Filmleri çeken hep o. Kadın dergilerinin ölçütlerine göre, dışarıdan bakınca giderek sayıları çoğalan, otuz yaşında, aktif, kadınsılığını korumaya ve modaya uymaya özen gösteren, işiyle anneliği bağdaştıran kadınlar kategorisine dahil. Bir gün içinde gittiği yerleri (okul, Carrefour, kasap, temizleyici vb.), Mini Austin’le kat ettiği yolları (çocuk doktoru, büyüğün judo dersi, küçüğün çamur atölyesi, postane) alt alta koyup sıralarsak ve her işe (dersler, ödevlerin ve sınav kâğıtlarının okunması, sabah kahvaltısını ve çocukların kıyafetlerini hazırlama, çamaşırların yıkanması ve yerleştirilmesi, öğle yemeği, alışveriş – ekmek hariç, ekmeği iş çıkışı o getiriyor) harcadığı zamanı hesaplarsak şöyle bir manzara çıkıyor: ev içi ile ev dışı arasında, ücretli emek (2/3) ile çocukların eğitimi de dahil ev içi emek (1/3) arasında bariz eşitsiz bir paylaşım çok geniş bir yelpazede görevler çok sayıda, çok sık ticari mekânlara gidip gelme programlanmamış zamanın hemen hemen hiç olmaması. Bu hesaplama –ki o ne bir buluş ne de dönüşüm gerektiren bu zorunlulukları hızla yerine getirmekten adeta gurur duyarak böyle bir hesap yapmıyor– yeni ruh halini anlatmak için yetersiz kalır.
"Seni Petrograd'dan alıp getiren at ben değilim," dedi bana, gürleyerek. "O benim kız kardeşim Gece Yarısı Midillisi'ydi. Sonra benim erkek kardeşime bindin, yani Öğle Vakti Atı'na. Gün doğumu gibi kıpkırmızı olan. Senle ben yeni tanıştık. Ben, Şafak Beygiri'yim ve buraya gelebilmek için hepimize binmek zorundasın. Benim adım Volçiya-Yagoda." "Sana kurt-yemeği adını mı verdi?" diye sordum çünkü o zamanlar Koşey'in mizah anlayışından haberim yoktu. Volçiya tekrar homurdandı ve burnundan kıvlcımlar çıktı. "Hepimiz öyle değil miyiz?" dedi.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.