Gardiyan az önce hücreme girdi, şapkasını çıkardı, beni selamladı, boğuk sesini yumuşatarak beni rahatsız ettiği için özür diledi ve öğle yemeği için ne istediğimi sordu.
Beni bir ürperti aldı.
O gün, bugün olabilir miydi?
Ve daha sonra, yaldızlı ahşap bir Kanton heykelinin önünde (aslında geçen yüzyılda yapılmış bir kopyasıydı) durdular, heykel Marco Polo'yu şişman ve açık renk gözlü bir Çinli olarak tasvir ediyordu, başında dar kenarlıklı, basık bir şapka, ayaklarında aynırenk tahta pabuçlar vardı, ağzının iki yanına (yanaklarına doğru bükülmüş) yine siyah
Yine de, dedektiflerin ve bilgisayar uzmanlarının yanında, asıl kazanan otellerdir. (Resmî verilere göre) İsviçrelilerin yedide biri evlilik dışı ilişki yaşadığına göre, ülkedeki evli insanların sayısını düşünürsek, 450 bin birey kimselere görünmeden buluşabilecekleri bir oda aramaktadır. Lüks otellerden birinin müdürü bir seferinde müşteri çekmek için, “Kurduğumuz sistem sayesinde odayı kredi kartıyla ödediğinizde restoranımızdan öğle yemeği harcaması olarak görünecektir,” demişti. Otel kısa sürede bir akşamda 600 İsviçre frangını gözden çıkarabilenlerin gözdesi haline geldi. Ben de şu anda oraya gidiyorum. Yarım saat süren stresin ardından arabamı valeye bırakıp koşarak odaya çıkıyorum.
"Şimdi şöyle düşün. Uzaylı var ama bizim için cırcırböceği filan neyse biz de onlar için öyleyiz belki. O zaman bizle neden muhatap olsunlar ki? Belgesellik malzemeyiz belki sadece onlar için. Ama insan düşüncesindeki kibre bakar mısın? Alt tarafı, 'Zayıflarım,' diye düşünüp bir beden küçük alan sonra da dar kıyafetler içinde gezen