“Ben çılgınım...
Ben ne halt ettiğimi bilmiyorum...
Bir insanın mukadderatını kendime bağlarken bunun sonunun nereye varacağını bir an bile düşünmüyorum...
Yarın o benim karım olacak...
Yanımda otuz beş kuruşum var...
Otuz beş kuruş...
Bir kişiye bir öğle yemeği zor yedirir...
“Üstelik bundan kârlı çıkan sadece dedektifler değildir. Bilgisayar uzmanları telefonlar için SOS Alibi gibi uygulamalar geliştirmişlerdir. Bu uygulamaların işlevi çok basittir: Belli bir saatte, sevdiğinize, doğruca işyerinizden bir aşk mesajı gönderir. Böylece siz yatak örtüleri arasında şampanyanızı yudumlarken eşinizin ceptelefonuna beklenmedik bir toplantıya girmeniz gerektiği için işten geç çıkacağınızı söyleyen bir mesaj gönderir. Excuse Machine adlı uygulamaysa Fransızca, Almanca ve İtalyanca mazeretler üretir, siz de o gün hangisi uygunsa seçersiniz.
Yine de, dedektiflerin ve bilgisayar uzmanlarının yarımda, asıl kazanan otellerdir. (Resmî verilere göre) İsviçrelilerin yedide biri evlilik dışı ilişki yaşadığına göre, ülkedeki evli insanların sayısını düşünürsek, 450 bin birey kimselere görünmeden buluşabilecekleri bir oda aramaktadır. Lüks otellerden birinin müdürü bir seferinde müşteri çekmek için, “Kurduğumuz sistem sayesinde odayı kredi kartıyla ödediğinizde restoranımızdan öğle yemeği harcaması olarak görünecektir,” demişti. Otel kısa sürede bir akşamda 600 İsviçre frangını gözden çıkarabilenlerin gözdesi haline geldi. Ben de şu anda oraya gidiyorum.”