Kadınların özgürleşmesinden söz edildiğinde hep Süreyya Ağaoğlu'nun yazdığı bir kitabı hatırlarım. Böyle Bir Hayat Geçti adlı kitapta Süreyya Ağaoğlu çok ilginç bir olaydan söz eder. Kendisi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra , yine hukuk alanında ilk doktara yapanlardan bir başka hanımla birlikte Ankara'da bir bakanlıkta çalışmaktadır. İşlerini
Prof. Dr. Catherine BurillKitabı okudu
Katilin Özrü Asansör geldi. İnene kadar Hakan’ın davudi sesini düşündü Aylin. Dışarı çıkınca hemen aracına gitmek yerine biraz yürümek istedi. Caddenin kenarındaki sarı yapraklar çok güzel göründü gözüne. Aşağı kadar yürüdü, sonra tekrar araca doğru yürümeye başladı. Aracın önünde durmuştu ki, Hakan, “İyi misiniz komiserim? Solgun
Reklam
Tilkinin biri bir gün güneşin doğduğu vakit gölgesine dedi ki, " Öğle yemeği için bugün bir deve bulacağım" Bütün bir sabahı deve arayarak geçirdikten sonra, öğlen olduğunda tekrar gölgesine döndü ve " bir fare bulacağım, " dedi.
Sayfa 25
TIRTILIN AKIBETİ ... Ve sonra çocuk elindeki sapana bir taş koyarak hedef aldı gözünün birini kısarak. Altın sarısı kaşları ve kirpikleri güneşte öyle bir parlıyordu ki kendinin bile gözü kamaşıyordu bu ışık patlamasından. Neden sonra derin bir nefes alıp iyice sündürdü sapanın lastiğini. Doğrusu kuşu vurabileceğine hiç ihtimal vermemiştim bu acemi çaylağın fakat hayret edilecek bir şey oldu ve bir anda taşın vııııınnnn diye kulağımın dibinden geçmesiyle kuşa isabet etmesi bir oldu. Kuş sendeledi, tam bu sırada gagasında kıstırdığı irice bir tırtıl tık diye bir ses çıkararak yere düştü. Kuş can havliyle yarı yaralı uçarak kaçtı gitti. Yerdeki tırtıla baktım bir an acıdan kıvranıyor muydu, yoksa kuşun yavrularına öğle yemeği olmaktan kurtulduğuna seviniyor muydu bunu hiç anlayamayacaktım. Mutlu görünmüyordu. Belki de kurtulmak onun için hiç de iyi olmamıştı çünkü kendi yurdundan hayli uzaktaydı. Ne gidecek bir yeri, ne de yaşamak için bir ortamı vardı artık. Evin avlusuna açılan cümle kapısının merdiven basamağında kalakaldı öylece. Belki biraz sonra bir tavuk gelip onu kursağına indirecekti ve nihayetinde tırtılın akıbeti hiç değişmeyecekti.. Funda Gökçen
Yaşamın anlamı gece duyumsanır ve sorgulanır. Kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz. Yaşam, gecenin konusudur. / Gündüz Vassaf-Cehenneme Övgü /
Yolun sonuna geldiğime gerçekten inanamıyorum. Gerçekten ayrılıyorum buradan. Bu cansız çöl bir buçuk yıl bana yuva oldu. Bir süreliğine de olsa, nasıl hayatta kalacağımı öğrendim ve duruma alıştım. Hayatta kalmak için verdiğim korkunç mücadele bir şekilde rutine dönüştü. Sabah kalk, kahvaltı yap, mahsullerinle ilgilen, bozulan şeyleri tamir et, öğle yemeği ye, e-postalara cevap ver, televizyon izle, akşam yemeği ye, uyumaya git. Modern bir çiftçinin hayatı.   Ardından bir kamyoncu oldum ve gezegen boyunca uzun bir yolculuğa çıktım. En sonunda da bir inşaat işçisine dönüşüp, daha önce kimsenin aklının ucundan bile geçmemiş şekillerde bir gemi inşa ettim. Burada her işten biraz yaptım çünkü burada bu işleri yapacak benden başka kimse yok.   Artık bunların hepsi sona erdi. Yapacak işim ve yenmem gereken bir doğa yok. Son kez bir Mars patatesi yedim. Son kez yüzey aracında uyudum. Kırmızı kumda son ayak izlerimi bıraktım. Öyle ya da böyle, bugün Mars’tan ayrılıyorum.
Sayfa 387 - İthakiKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.