Tü-küe kavmi
Pek çok halk gibi, Türklerin de türeyiş efsaneleri vardır. Efsaneler, elbette halkın mahayyilesinde uydurduğu hikaye ve destanlardır; ama birtakım tarihi gerçekleri de içerirler. Türklerin türeyişleriyle ilgili olarak karşımıza iki efsane çıkmaktadır. Çin kaynaklarında anlatılan bu efsanelerden birine göre Aşina veya Açina kabilesi Etsin Göl
Milli Şuur Uyanıklığı
Millî şuur, bir milletin, kendini duyması ve bilmesidir. Hem duyguya hem de düşünceye dayanan millî şuur, bir milletin mânevî kuvvetlerinden en önemlisidir. Milletlerin hayatını koruyan dört savunma hattından en geride olanı yâni sonuncusu ve en mühimi millî şuurdur. İnsan uzviyetinin akciğer, karaciğer, kalp ve beyin nasıl dört önemli organı ise,
Reklam
İstanbul, 05.12.1952 Dilbaz bir şaire, o tek sevdiğime, Ben ki size bu satırları yazıyorum bilin ki özlemim ağır basmış demektir. Bu satırları yazan zaten ben değilim, ruhumun ta kendisi. Aramızdaki o adı konmamış safiyane duygunun bendeki vücud bulmuş hali pek yaman, pek can yakıcı, pek dayanılmaz. Hem masumane, hem değil. Hem ulvi hem
256 syf.
·
Not rated
Herkese Merhaba⁣ Beni bilen bilir her kitaptan en ufacık bir aşk sahnesini bulur ona sıkı sıkı sarılır mutlu olurum Kitabı elime aldığımda çok heyecanlıydım. Bir aşk romanı okuyacağım diye malum en çok sevdiğim tarz aşk romanları itiraf ediyorum ilk sayfalarda bir şok yaşadım ama sonra kendimi kitaba öyle bir kaptırdım ki sormayın gitsin
Bir Yolculuktur Aşk
Bir Yolculuktur AşkBetül Ak Örnek ·  Hayy Kitap · 202098 okunma
Türk kadınının özgürlük mücadelesinde ilk meşale, Afife Jale Ailesi ona “namuslu iffetli kadın” anlamına gelen “Afife” ismini vermişti, ancak Afife, kadınların sadece izleyici olabildiği tiyatroya gönül verince, her türlü engeli aşarak, tiyatro sahnesine adımını atarken, kendisine “çiğ tanesi” anlamına gelen “Jale” ismini seçti. 1918 yılında,
Bazı hayatlar birbirine o kadar benziyor ki
Asker kızı olan Alman annesi ve Çerkes babaannesinin katı kuralları ile büyüse de dersleri ve okumayı sevmeyen bir öğrenci oldu. Beşinci sınıfa kadar kitap açmadı, lise ikide okuldan kovulmak üzereyken coğrafya hocasının yönlendirmesi ile inşaat işçisi olmanın kıyısından döndü. Bir gemide iş bulup Norveç'e kaptan olmaya gitti. Limanda inince vazgeçti ve İstanbul’a dönerek felsefe ile biyoloji okumaya başladı. Mezun olunca Fransa için evden çıkıp İran otobüsünde buldu kendini. Daha sonra Fransa’ya gidip mektuplaştığı Fransız kızla evlenip Türkiye’ye döndü. Kendi çabası ile çok sayıda dil öğrendi. 15 farklı üniversitede Bilim Felsefesi üzerine dersler, konferanslar verdi. Bölüm başkanlığı, dekanlık yaptı. Türkiye’nin sayılı felsefe hocalarından Prof. Dr. Teoman Duralı'dan bahsediliyor.
Reklam
1,000 öğeden 831 ile 840 arasındakiler gösteriliyor.