ABD’de israili telin eden öğrenciler GAZZE’den yana taraf olduklarını ilan ediyor; Dayak yiyor, bedel ödüyor lakin vicdanlarının sesine kulak vermekten geri durmuyor. GAZZE’de katledilen MÜMİNLERLE İMAN BAĞI OLAN GENÇLER! Daha büyük gösteriler için ne zaman ayağa kalkacaksınız?!
İhsan Şenocak
İhsan Şenocak
. Bugün eşimin ellinci ölüm yıl dönümü. Evliliğimizin üçüncü yılında, henüz yirmi yedisinde soluverdi canı bir tanemin. Bir evlat emanet etti bana, oğlumu. Ailem, dostlarım, komşularım birçok kez baskı yaptılar evlenmem için. Evlenmedim. Elli yıldır özlemimdeki sırlı güzelliktir eşim. Can yoldaşımı çok özlüyorum ve ona bir mektup yazdım bugün.
Reklam
Bir Ülkede Özgürlük, Özgür Düşünce Ve Kokuşmuş Düzen
Evet! İşte buydu: Polis barikatı, aşılması gereken bir engel değil bir amaçtı. Polis, rejimi temsil ediyor, onu koruyordu. O aşağılık, sahtekâr ve bütün gençlerin nefret ettiği kokuşmuş düzenin simgesiydi. Ve gençler içlerindeki dürüstlük ve başkaldırı duygusuyla her dönemde bu düzene isyan ediyorlardı. '70'li, '80'li yıllarda aynı üniversitenin önünde yine polis barikatı aşılmak isteniyor ve yine coplar inip kalkıyordu. Ama o zaman öğrenciler sol sloganlar haykırıyorlardı: "Tek yol devrim! Kahrolsun oligarşi!" Düzene başkaldırmalarının yolu soldan geçiyordu. 90'lı yıllarda üniversitenin önü yine polis barikatlarıyla ve öğrencilerle doluydu, yine coplar çalışıyor, panzerler su sıkı yordu. Öğrenciler, "Kurdare Azadi!" ve "Biji serok Apo!" diye bağırıyorlardı. Boyunlarında kırmızı-yeşil-sarı fularlar ve ellerinde PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ın Stalin bıyıklı posterleri vardı. 2000'li yıllarda ise aynı meydana başörtülü kızlar dolmuş ve polislerle çığlık çığlığa çatışmaya başlamışlardı. Panzerler üstlerine su sıkıyordu. Kısacası polis kıtaları ve öğrenciler her dönemde aynı oyunu sürdürüyorlardı, sadece sloganlar ve kılıklar değişiyordu. Değişmeyen şey ise bu kokuşmuş düzenden nefret eden gençlerin içlerindeki isyanı bir biçimde dışa vurma ve başkaldırı ihtiyacıydı.
Sayfa 273Kitabı okudu
272 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 days
Ne bilmiyorum?
Merhaba çocuklar gençler ve henüz muhtasar dahi olsa ilm-i halinden hallice olan müptezeller. Mevzunun kahramanı anaokulu ilk okul ve nispeten orta dereceli okullarda eğitim öğretim gören öğrenciler için hazırlanmış İLMİHALİM kitabı. Kitap muhtasar anlamada Hanefi mezhebine göre temel manada bilmemiz icap eden konuları resimler şemalar gibi görseller ile destekleyerek hazırlanmış emek yoğun bir eser. Çocuk veya yetişkin fark etmez her evde olması gereken bir eser. Okuyun okutun anlatın. En az dört işlem kadar zaruri bilgilerden beri olmayalım.. Esenlikle kalınız ürününüz bol kazancınız bereketli olsun
İlmihalim
İlmihalimKolektif · Fazilet Çocuk · 202211 okunma
Öğretmenler! Atatürk size güvenmedi mi? Neredesiniz? Hangi kuvvet, hangi ücret sizi bir Türk çocuğuna ders verirken, yabancı dil dersi dışında, İngilizce konuşmaya zorlayabilir, teşvik edebilir? Derslerinizi Türkçe veriniz ki çocuklar konuyu iyi öğrensin. Onların kafasına her gün vurur gibi aşağılık duygusu, ulusal kimliksizlik aşılamayı kabul etmeyiniz. Öğrenciler, gençler! Atatürk'ün gençliğe hitabesi işte bu günler için yazılmıştı. Siz sömürge evlatları olmayacaksınız. Atatürk'ün ümidini boşa çıkartmayacaksınız.!!!! Yabancı dilleri de, ama önce kendi dilinizi, edebiyatınızı, tarihinizi iyi öğreneceksiniz.
Âdet böyleydi; onlara kader kurbanı deniyor, anlayış gösteriliyordu. Duvara “Kahrolsun hükümet” yazdığı ya da okulda Deniz Gezmiş şiiri okuduğu için anti terör yasasına göre örgüt elemanı gibi gösterilip otuz yıla mahkûm edilen gençler, öğrenciler gibi tehlikeli değildi toplum için.
Reklam
Demokrasi tek bir yapıya sahip değildir, çünkü hepsine sahiptir. Bir düzen (rejim) panayırıdır, asli meselesi hazlar ve hakları tüketmek olan insanların seveceği bir palyaço kıyafetidir. Ama yalnızca canının istediğini yapan bireylerin hükümranlığı da değildir. Demokrasi, tam da, insan topluluğunu yapılandıran bütün ilişkilerinin tersine dönmesidir: Yöneticiler yönetilenleri andırır, yönetilenler de yöneticileri; kadınlar erkeklerle eşittir; babalar evlatlarına eşiti olarak davranmayı öğrenir; yabancı ve göçmen, yurttaşla eşit olur; öğretmenler öğrencilerinden hem korkar hem onları över, öğrenciler de öğretmenle alay eder; gençler kendilerini yaşlılarla eşit görür ve yaşlılar da gençleri taklit eder; hayvanlar bile özgürdür, kendi özgürlüklerinin ve onurlarının farkında olan atlar ve eşekler sokakta onlara yol vermeyenleri itebilir.
Polislerden farklı olarak askerler, değil ateş etmek, zor bile kullanmıyorlardı gençlere karşı. "Yapmayın etmeyin" diye yalvarıp yakarıyorlardı. Bir binbaşının, üniformasının yakasını tutup silkeleyerek üniversitelilere, "ben de sizden yanayım; ama ne yapayım ki üzerimde bu var" dediğini kendi kulaklarımla duydum. (Üniformalıları sevmem, yaptıkları mesleği sevmem, kafa yapılarını sevmem. Ancak 27 Mayıs'tan önceki bir ay boyunca, üniformalıları çok sevdiğimi söylemeliyim.) Gençler, sevecenlik gösterileri yaparak, erlere sarılarak tanklara tırmanıyorlardı. Bir defasında subay, tankların üzerinden inmelerini rica etti. Eğer inmezlerse, onları vurmak emrini aldığını, bunu yapmamak için, kendini vurmak zorunda kalacağını söyledi. Öğrenciler ancak o zaman indiler tankın üstünden.
Sayfa 271Kitabı okudu
liberaller iş başında
Türk öğrencilerin çoğu, dünyanın her yanındaki öğrenciler gibiydiler, kot pantolon ve tişört giymişlerdi. Ama en ön sırada hemen göze çarpan üç genç kız vardı ki başlarını kocaman gri örtülerle örtmüşlerdi. Ayrıca, kot pantolonlu gençler arasında birkaç tane de üniformalı genç subay görünüyordu. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde bu tür başörtüler dinsel bir meydan okumanın, bağımsızlığın simgesiydiler. Liberal görüşlü Türk profesörler bunları sempatiyle karşılamak gerektiği görüşündeydiler.
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Nasıl başlayacağım diye düşündüm durdum. Yazdım sildim sildikçe yazdım… İncelememin diğerlerinden daha farklı olmasını istiyorum. Özellikle bunun. Merhaba diye mi başlamalıydım ki? Hayır o zaman sanki ben sizi davet etmişim de misafirimmişsiniz gibi oluyor. Buraya ben sizi davet etmedim ve ayrıca merhaba diye başlamak incelemenin baştan ruhunu
125. Doğum Yılında Mustafa Kemal Atatürk
125. Doğum Yılında Mustafa Kemal AtatürkSalih Karaoğlu · Nesa Yayın · 20126 okunma
506 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.