‘İnsan en çok acılarından öğrenir. Acı ne kadar fazlaysa öğrenme o kadar fazladır.’
Sayfa 133Kitabı okudu
"Öğrenmeyi nasıl oldu da bu kadar yanlış anladık böyle? Sanıyoruz ki; her şey ulaşılır, sıralı, açık ve net olduğunda öğrenmemiz de o denli kolay olacak. Hâlbuki öğrenme esnasında yaptıklarımız bizi ne kadar ZORLAYAN işlerse, öğrenmemiz de o kadar kalıcı oluyor."
Reklam
Kötü yazılmış kitapları görünce ben de böyle hissediyorum
Herkesin okumayı öğrenme hakkının olması, zamanla sadece yazmayı değil, düşünmeyi de mahveder.
Farabiye göre toplumda üç türlü öğretmen vardır. Birincisi aile reisidir. Aile reisi insanların ilk öğretmenidir. İkinci ise okuldaki öğretmenlerdir. Bunlar gençlere ve çocuklara eğitim-öğretim yaparlar. Üçüncüsü ise hükümdardır. Hükümdar da söz ve davranışları ile toplumu eğitir.
Türk insanı doğumdan itibaren ailede, okulda, toplumda, devletle ilişkisinde sürekli bir acizliği öğrenme sürecinde. O nedenle, başka bir toplumda bir vatandaşın kolayca ve rahatlıkla düşünüp yapacağı şeyi, benim vatandaşım çözme çabasına girmek yerine “kaderi” kabul edip onunla yaşayabiliyor.
Sayfa 23
“Sıradan bir insanla savaşçı arasındaki en temel fark şudur: Savaşçı her şeyi üstesinden gelinmesi gereken bir öğrenme fırsatı olarak görürken, sıradan insan her şeyi, ya şükredilecek ya da küfredilecek bir şey olarak görür.”
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.