Merhaba. Ayın bir diğer okuduğum kitabı Stephen King'in, Sadist kitabı oldu. Aynı zamanda yazardan ikinci okumam oldu.
Açıkçası bu kitabı okuyacağım diye aşırı gergindim. Neyse ki düşündüğüm gibi olmadı. Aşırı sürükleyici, ara ara gerdi tabi ama devamlı bir gerginlik olmadı üzerimde.
Her sayfasını heyecanla bir çırpıda okudum diyebilirim. Birkaç kitap daha okuma listeme ekledim. Zamanla King'den okumalarım yine olacak.
Gelelim yorumuma, çok ünlü tanınmış olan yazar Paul Sheldon'ın geçirdiği kaza ile başlıyor hikâyemiz. Onu şans eseri saplantılı hayranı Anne Wilkes bulur. Kazadan kurtulsa da bu defa bambaşka bir kâbusun içine düşmüştür Paul.
Annie'in aşırı davranışları ve tuhaf kişiliği sevmediği, istemediği şeyler yapılınca tahmin edilemeyecek kadar tehlikeli bir boyuta taşınır.
Annie, yazarın daha önce yazdığı romanında en sevdiği karakter Misery'inin öldüğünü öğrenmesiyle çileden çıkar.
Misery'inin geri dönüşü diye bir başka roman yazması için Paul'u tehdit eder.
Psikolojik ve fiziksel şiddeti en acımasız bir şekilde Paul'a yaşatır Annie.
Annie'nin değişen davranışlarının sonuçlarını en ağır bedellerle ödeyen Paul'un ölüm kalım savaşını ve çatışmasını okuruz.
Roman içinde bir başka romanında anlatılması ayrı bir hayranlık verici bir detay bence. Etkileyici ve heyecanlı bir okuma yapmak isteyenler için tavsiyemdir.
#kitapalıntısı :
Çünkü sen de daha sonra olanları öğrenmek için yaşamaya karar verdin. Söylemek istediğin bu değil mi aslında?