212 syf.
·
Not rated
Haziran dönemi seminer çalışmaları için görev olarak verilen fakat zaten uzun zamandır okumak istediğim Nurettin Topçu'nun Türkiye'nin Maarif Davası isimli kitabı an itibariyle bitti. Beni epey düşündürecek bir kitapla karşı karşıya olduğumu biliyordum, hatta seminerde sunmayacak olsam yarıda bırakacağımı da görmüş oldum. Gerçekten okurken çok zorlandım. Dönemin diline göre yazıldığı için -anlamlarını bildiğim halde- kelimeler beni çok yordu. Ancak düşünsel anlamda katıldığım fikirler de vardı. Eğitim sisteminin yoğun bir eleştirisi ve çözüm önerileri sunuluyor kitapta. Hazır yeni müfredat da tartışılırken bu fikirleri konuşmak bize yeni bir bakış açısı kazandıracak. Aslında yeni müfredat hazırlanırken bu kitaptan da yararlanıldığını düşündüm okurken. Çünkü bahsedilen müfredatın sadeleştirilmesi, ezberden arındırılması ve günlük hayata daha yakın olma gibi unsurlara bu kitapta sıklıkla değinilmiş. Yazarın felsefeyi ön plana alması, bilgiden çok ruhun ve insanın öğretilmesi gibi düşüncelerini beğendim. Ancak bunun dışında çok sert eleştirilerde bulunmasını ve karma eğitimin kaldırılması gerektiği fikrini ise hiç desteklemiyorum. Bunlar şimdilik benim fikirlerim. Bakalım Perşembe günü diğer öğretmen arkadaşlar ne diyecekler? Eğer mesleğe yeni atıldıysanız, eğitim ile ilgili fikirler elde etmek istiyorsanız bu kitabı da okuyabilirsiniz. Belki gözden kaçırdığım bir şeyler vardır, aklınıza ben gelirim ve bana iletirsiniz?
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergâh Yayınları · 20224,715 okunma
Bazı öğrencilerin okula geliş telaşlarına şahit olursunuz bazen. Birçoğunu da geldiğinizde buluverirsiniz okulun bahçesinde. Oyunları çoktan kurulmuştur. Okul, çocukların her şeyidir. O kadar neşe vardır ki içlerinde. Her gün okulun ilk günü gibi heyecanlıdırlar.
Reklam
Fakir Baykurt’un Annesiyle Yaşadığı İlginç Anısı Kahveden gelen güzel kokulara dayanamayan Fakir Baykurt annesine “Çay isterim, ille de çay!” diye tutturmuş. Annesi ise bu isteği geri çeviremez. Fakir Baykurt’un elinden tutup kahveye götüren annesi kahveci Topal Hüseyin’i yanına çağırıp “Hüseyin bir bardak çay getir benim oğlana” der. Çay
1926’da karın lapa lapa yağdığı bir sonbahar günü, 14 yaşındaki Kim Il Sung ve Hwasong Uisuk Okulu müdürü Choe Tong O arasında müdür odasında ciddi bir konuşma gerçekleşti. Kim Il Sung, Huadian’daki okuldan erkenden ayrılmak ve Jilin’deki ortaokula gitme kararı almıştı. Fakat bunu duyan okul müdürü, onu azarlayarak şöyle dedi: ‘’Sen, bir erkek
Kahveden gelen güzel kokulara dayanamayan Fakir Baykurt annesine “Çay isterim, ille de çay!” diye tutturur. Annesi evladının bu isteğini geri çeviremez. Oğlunun elinden tutup kahvehanenin yolunu tutar… Kahveci Topal Hüseyin’i yanına çağırıp “Bir bardak çay getir benim oğlana” der. Çay geldikten sonra o anki heyecan ile çayın nasıl içileceğini
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 20 hours
Devr-i Mahzuni
Bu Dünyadan Bir Mahzuni Geçti...
Aşık Mahzuni Şerif
Aşık Mahzuni Şerif
Benim hayatımda çok özel bir yeri olan Halk ozanlarımızın en başında gelir. Çocukluk yıllarımdan itibaren plaklarını kasetlerini dinleyerek ben ve benim kuşağımda ki, insanlar Mahzuni Şerif Türküleriyle büyüdü. Bizler Mahzuni Babadan Aşkı, sevdayı, Hasreti, Gurbeti, İnsan olmanın erdemini, Haksızlığa
Devr-i Mahzuni
Devr-i MahzuniAli Öztunç · Doğan Kitap · 201751 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.