Gücüm yetmiyor kabuğumu kırmaya, kendimde boğulmaya
Çıkışlardan bir çıkışsızlık, kaçışlardan bir kapalı gişe
Bir oğul veremem dünyaya, yalnızca çatallanan bir çelişki
İkiye bölünerek ve çoğalarak tevhide ermenin kederi.
Ey dünyaya arka kapıdan girenler ve ön kapıdan kovulanlar
Dışta kalmanın ve insan içinde ağlamanın utancını yaşayanlar
Kalemi bir zırh gibi değil, bir kılıç gibi değil,
Bir kaftan gibi hiç değil
Yalnızca yer altının, cehennemin ve kadife örümceklerin zehriyle tadanlar
Şiirin basiretli tacirleri ve aklı iyi koku alanlar
Asla varamamakla yola yazgılandım
Gücüm yok, yok bile olmaya.
Ellerimde kiraz dalları, her gün aynı rıhtıma çuval taşıyorum
Hata payı bırakılmayan bu hayata, bir hata olup şerh düşüyorum
Kusursuz bir ceset taşıyor insanlar bakışlarıyla
Kendini bir silah kılarak kazananların kurduğu bu savaşta
Çeliğin mezalimi altında kanayan bir kalp kumrusu
Kanıyor çünkü orada değil, kanıyor çünkü buralı hiç değil
Saban sürmeye yazgılı kavmim
Gamalı haç, ıslak imza, ağlayarak verilmiş tekmil
Dünyanın son gününden sesleniyorum sana
Düşüş bitmedi.