Her saniyesi bin ölüm bekleyişler, bilmenin çeki taşı, acının onuru, haklı olmanın çaresizliği... ah bizim oğullarımız, kızlarımız... sizin büyük hatıranızı, bizim büyük yalnızlığımızı hafifletecek bir zaman ölçüsü olabilir mi hiç?
Sayfa 26 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Ağlayın, tutmayın içinizde, eksilmezsiniz
Oğlumuz beş altı yaşlarında ağladığında ona ne deriz? "Ağlama, sen kız mısın ki ağlıyorsun. Er­kekler ağlamaz!" Çok yanlış. "Ağlama, çünkü canımı sı­kıyorsun!" dememiz lazım. Erkek ağlamaz demek de ne demek? On yaşında: "Erkeksin, erkeksin" ... On ikisinde "Sen bir erkeksin" ... oğullarımız erkekliğe özgü güçlü, kuvvetli şekilde büyümeye mecbur kalıyor! Ağlayanın vay haline ... Boğazı sıkılıyormuşçasına sıkıntıyla altı si­garayı ardı ardına içerler ... ikisi burnunda, ikisi kulakla­rında ... ama tek bir gözyaşı akmaz! ... Bir kadın için sevgilisinin, nişanlısının, kocasının kollarında ağla­mak harikuladedir ... birlikte ağlamak daha da güzel ...
Reklam
Oğlumuz beş altı yaşlarında ağladığında ona ne deriz? "Ağlama, sen kız mısın ki ağlıyorsun. Er­kekler ağlamaz!" Çok yanlış. "Ağlama, çünkü canımı sı­kıyorsun!" dememiz lazım. Erkek ağlamaz demek de ne demek? On yaşında: "Erkeksin, erkeksin" ... On ikisinde "Sen bir erkeksin" ... oğullarımız erkekliğe özgü güçlü, kuvvetli şekilde büyümeye mecbur kalıyor! Ağlayanın vay haline ... Boğazı sıkılıyormuşçasına sıkıntıyla altı si­garayı ardı ardına içerler ... ikisi burnunda, ikisi kulakla­rında ... ama tek bir gözyaşı akmaz! Neden erkekler asla ağlamaz? Ağlamak öyle hoş bir şey ki, biz kadınlar her beş dakika da bir ağlarız. Bir kadın için sevgilisinin, nişanlısının, kocasının kollarında ağla­mak harikuladedir ... birlikte ağlamak daha da güzel ... Palavra bile olsa gözyaşları içinde, hıçkırarak sevişmek de harikuladedir. Bunun için bu akşamdan itibaren, er­kekler de ağlayabilir! Hatta şimdi ağlamaya başlayın, he­men, içinizi boşaltıp rahatlayın.
Kızlarımıza kendilerini güçlendirmeyi öğrettiğimizde, istismar edilmelerine ya da bir şekilde ezilmelerine izin vermeyeceklerdir. Ve oğullarımız yaşamlarındaki tüm kadınlarda dahil herkese saygı duymayı öğreneceklerdir. Hiçbir erkek bebek bir istismarcı olarak doğmaz. Hiçbir kız bebek de bir kurban ya da özdeğerden yoksun olarak doğmaz. Başkalarını istismar etme ve özdeğerden yoksun olma öğrenilen bir davranıştır. Çocuklara şiddet ve kurbanlığı kabul etme öğretildi. Yetişkinlerin birbirine saygılı davranmasını istiyorsak, o zaman çocuklarımıza nazik olmalı ve özsaygılarının olacağı şekilde yetiştirmeliyiz. Ancak bu şekilde iki cins birbirini onurlandırır.
Evet oğullarımız bir kızla çıkı­yor, nişanlanıp evleniyor ... ama eşini tatmin etmeyi be­ceremiyor... Kız ürkek, utangaç, sormaya cesareti yok, gözyaşı ve umutsuzlukla ilişki bitiveriyor.
Kızdan erkekten, yaşlıdan gençten, yan yana durandan, birlikte yürüyenden korkanlar! Hâlâ anlamadınız mı, biz kesmik unun ekmeğiyiz. Sizin pazarınızda para etmemek bize ancak gurur verir. Kızlarımız ve oğullarımız yeryüzü sofrasının en has ekmeğidirler. Biraz buğday, biraz arpa, biraz da çavdardırlar. Bazen Deniz, bazen Mine, bazen Aleida'dırlar. Kızlı erkeklidirler yani. Umudumuz onlardır...
e-kitap İletişim Yayınları
Reklam
Oğullarımız çıplak ayakla cephede savaşırken cilalı çizmeleriyle aramızda dolaşan bu leş yiyicilere nasıl tahammül edebiliriz??
Sayfa 187 - ArtemisKitabı okudu
Evet oğullarımız ve kızlarımız kendilerini saklamak zorunda kalmaktansa, dar sokaklarda ya da yarı karanlık yollarda sevişmektense onların gün ışığı altında mutlu bir ışığın tadını çıkarmalarını istiyoruz.
Oğlumuz beş altı yaşlarında ağladığında ona ne deriz? "Ağlama, sen kız mısın ki ağlıyorsun. Er­kekler ağlamaz!" Çok yanlış. "Ağlama, çünkü canımı sı­kıyorsun!" dememiz lazım. Erkek ağlamaz demek de ne demek? On yaşında: "Erkeksin, erkeksin"... On ikisinde "Sen bir erkeksin"... oğullarımız erkekliğe özgü güçlü, kuvvetli şekilde büyümeye mecbur kalıyor! Ağlayanın vay haline... Boğazı sıkılıyormuşçasına sıkıntıyla altı si­garayı ardı ardına içerler... ikisi burnunda, ikisi kulakla­rında... ama tek bir gözyaşı akmaz!
kızlarımız oğullarımız büyür, analarımız babalarımız ölür terimiz soğur, ciğerimiz çürür, kalbimiz yorulur rutubet kokar evler, arabalar yolda kalır ama gün doğar.
273 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.