oguz abaci

331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Körlerin içinde tek gören olduğunuzu bir hayal etsenize... Kör olduğunuzu ama bir süre sonra en büyük derdinizin bu olmadığını düşünün... Distopik eser denince akla ilk gelenlerden ve en vurucu kitaplardan biri olan Körlük, Jose Saramago'ya 1998 Nobel Edebiyat ödülünü de beraberinde getirdi. Bir çırpıda bitirme isteği yaratan ama aynı zamanda bu keyfi daha uzun yaşayayım diye yayarak okuma isteği de yaratan bir kitaptı benim için. Okuduktan sonra filmini de izlemenizi tavsiye ederim. Okurken hayalinizde canlandırdığınız sahneleri izlemek, "Ben de böyle hayal etmiştim ya da böyle hayal etmemiştim"  diyerek kitaptan aldığınız hazzı tekrar yaşamaya başlıyorsunuz. Başrollerinden biri tanıdık bir yüz Avangers'ın Hulk'u . Dili yine sade  ve akıcı kitaplardan, hatta o kadar akıcı ki kitapta sadece nokta ve virgül kullanılmış. İlk başlarda (20-30 sayfa kadar) biraz garip gelebilir diyaloglar ama daha sonra kitabin içinde  isimsiz körlerin yanında olayların ve muhabbetin ortasında kalıyorsunuz. Adı bilinmeyen bir ülkede aniden kör olan biri ve silsile halinde körleşenler. Ve hayatta kalma çabaları. Bu tür kitaplar okuma saatinizin verimliliğini x3 yükseltiyor.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105,1bin okunma
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Paraya savaş açıp kazanabilen var mıdır ? Parasız kalmakla paradan kaçılır mı ? Aslında gerçekten paradan mı kaçmak ister insan? George Orwell'in 1984 ve Hayvan çiftliği kitaplarından önce kaleme aldığı Aspidistra diğer iki kitaba göre geri planda kalmış bir eseri. Aspdistra'yı (Zambak türü) metafor olarak çok güzel zamanlamalarla hikayeye çok güzel işlemiş. Kitap akıcı sade bir dile sahip. Gelişmini, sonucunun nereye varacağını ne kadar devam ettirebileceğini meraklandırıyor. Özellikle ilk 60-70 sayfadan sonra daha çok yoğunlaşıyor daha içselleştiriyor durumu. Ana karaktere aşırı hak verdiğim konu üzerine çok doğru tespitleri olan ancak bir süre sonra paraya tutsak olmamızdan ötürü gittikçe sinir bozucu hale dönüşen bir durum da söz konusu. Okurken tekrara düştüğü sayfalar, diyaloglar olduğunu düşündüm ama kitabı bitirince bunu özellikle yaptığı kanaatine vardım. Belki de gerçekren tekrara düşüp daha kısa da anlatabilirdi. Ama bu demek değil ki o anlarda sıkıldım. Dediğim gibi sadece sinir bozucu bir hal almaya başladı karakterin saplantısı. Bir çelişkisi de olduğunu düşünüyorum karakterin. Kitabın 71. Sayfasında şöyle diyor ; " Yeni bir iş istiyordu, herhangi bir iş; ama iyi bir iş değil de, ruhunu tümüyle satın almadan bedeninin canlı kalmasını sağlayacak bir iş." Yazarak kazandığı parayı da geri çevirmiyor, zaten topu topu bir kere oluyor ve kitapta da dönüm noktası. Bu arada yüce gönüllü Rosemary'e de saygılarımı hürmetlerimi sunuyorum. Not: Sonuna dahil tahminim vardı ve tek çareydi gerçekten. Okumayana merak, okuyana selam çakmış olalım.
Aspidistra
AspidistraGeorge Orwell · Can Yayınları · 20194,345 okunma
494 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Şunu söylemeliyim konu itibariyle en başta övgüyü hakediyor. Daha sonra bunu mantıklı bir zemine oturtması da kitabı zaten yıllardır bilim-kurguda en çok okunanların başına taşıyor. Kitapta zaman kavramı , şans (olasılık) , matematik, felsefe , psikoloji, aksiyon hepsi var. Kurgunun asıl temanın üzerine bir de gerilim-aksiyonu güzel bir zemine oturtunca su gibi akıyor kitap. Okurken aynı zamanda filmini de zihnimizde çektiren bir roman. Sürükleyici bir kitap okumak istiyorsanız adres Olasılıksız. Dili akıcı , edebi değeri pek yok ama olması da şart değil bence. Sonuç itibariyle okumaya başladığınız herAn merak içinde sayfaları çevirmeye devam edeceğiniz bir kitap.
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202386,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Başyapıt
Dumas'ın ilmek ilmek işlediği bir kurgu. Bu kadar kusursuz olabilirdi ancak. 1550 sayfalık bir kitap nasıl olurda bu kadar akıcı, merak uyandırıcı olabilir? Bir an olsun "bu bölümler sıkıcıymış" dedirtmez mi ? Dedirtmedi... Kurgusu, dili, akıcılığı , karakterleri her şeyiyle bir başyapıt. Ezel dizisini izlediğim(Ezel dizisiyle benzerliği intikamı ve bir kaç detayı yoksa aynısını değil tabi ki) ve kitaptan esinlenildiğinden haberdar olduğumdan biraz daha tahmin edilebilirdi benim için, ona rağmen gözlerim patlayıncaya kadar kendimi zorladığım anlar oldu 26 gün içerisinde. Ne kadar övsem az kalır ancak bu kadar uzun bir kurgu içerisinde takıldığım iki nokta olabilir. Daha doğrusu takıldığım demeyeyim ama biraz daha uzatabileceği bölüm olabilirdi. Düşünün ki 1550 sayfanın biraz daha uzayabileceğinden bahsediyorum. Birincisi; Monte Kristo Kontu'nun gelişimini-dönüşümü (spoiler olmaması için nerde ve nasıl olduğunu yazmak istemiyorum, hazırlık yılları diyebilirim kısaca). İkincisi; Sonunun daha vurucu bitmesini istetti kitap bana. Biraz soft kalmış gibi geldi. (Sanırım biraz daha uzamasını istediğim için olabilir). Edit: Gerçi detaylıca düşününce intikam alınanları, hiç de soft değil aslında. Sonuç olarak 1550 sayfalık kitap ancak bu kadar kısa gelebilirdi diyeyim, gözü korkanlar için de bir cesaret olsun. Saygılar Dumas.
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026,3bin okunma