Eûzü billâhimineşşeytânirracim. Bismillâhirrahmânirrahîm!
Allah’ü Teâlâ’ya hamd, Rasûlü Muhammed Aleyhisselâm’a ailesine ve ashabının tümünün üzerine olsun!
İlâhi yâ Rabbi! Aman yâ Rabbel âlemîn! Yâ Hayy, Yâ Kayyûm! Yâ zel celâli vel ikram!
• Anlat bana güzel dost. Bu dünyada kimler aldandı?
• Allah’ü Teâlâ’nın yarattığı her şeyi görüp de;
Nebiyy-i Ekrem ﷺ şöyle buyurdu:
"İstiğfârın en üstünü (seyyidü'l-istiğfâr) şudur:
Allahümme ente rabbi, lâilâhe illâ ente, halakteni ve ene abdüke, ve ene alâ ahdike ve va'dike mesteta'tü. Eûzü bike min şerri mâ sana'tü, ebûü leke bini'metike aleyye, ve ebûü leke bizenbî, fağfirlî feinnehû lâ yağfirüz zünûbe illâ ente
Allahım, sen benim Rabbimsin. İbadete layık senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum. Ezelde sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım. Bana lütfettiğin nimetleri yüce huzurunda minnetle anar, günahımı itiraf ederim. Beni affet. Şüphe yok ki günahları senden başka affedecek yoktur."
Resûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti: "Bir kimse bu seyyidü'l-istiğfârı akşam okur da o gece ölürse, cennete girer veya cennet ehlinden olur. Bir kimse de seyyidü'l-istiğfârı sabah okur da o gün ölürse, cennetlik olur."¹
Kibir ve Gurur
Kibir; bir insanın servet, makam, ilim, ibadet, soy, güzellik ve kuvvet gibi her hangi bir meziyetinden dolayı, kendini başkasından üstün görme hastalığıdır.
Kibir; hak ve hakikati kabul etmemektir.
Kibrin çok dereceleri vardır. Bazısı vardır ki, insanı küfre kadar götürebilir. Şeytan, gurur ve kibrinden dolayı Allah’ın