Yunus Emre ÖKSÜZ

Yunus Emre ÖKSÜZ
@oksuzyunusemre
Sıkı Okur
3 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
kaybolmuş bir ruhun sızısı bu hissettiğim karanlıktayım, gecenin üç çeyreği gibi aitsizim parelenmiş umutlarım, çok acınası ve hala sensizim göğsündeki acının manevisi yanmış bir ağacın çıplaklığıyla karşındayım, dikilmişim tek bir ışık hüzmesi dahi yok pencerenin ardında o kadar yoksunumki nurundan karanlıkta silüetini yaratmak ne de kolay bir vücuda sığmayan bu hislerim, parçalanarak yüz tutmuş yayılmaya ama hala herkesleşmiş gibiyim, nefret duyduğum bu hissiyatla çokça uğraştım sesimi duyurmak için kanlar içinde kaldı ağzım, dilim, tanıklık ettiğin her zerre içim anlayabilmendi beni tek tesellim ki büyüktü ümidim olmadı, ince ince sessizleştim, içerime doğru biriktim en yalnız safhasındayken bu zifiri gecenin bir "Ben" oldum "Sen"den mütevellit şairimsin, şiirinim... Yunus Emre Öksüz
Reklam
Deli gibi sevmek
ben 3 yıl önce karımı kaybettim, trafik kazasında, tekrar evlenmek hiç içimden gelmedi. deli gibi sevenin sevildiği olmak o kadar zor bir şey ki başka bir kadına aynı çileyi çektiremezdim. burası bambaşka bir dünya, bazen ayak uydurmakta zorlanıyorum. "herkes zorlanır be koca adam" sesleri monotonlaşan zamanın ta kendisi. ama önemli olan görevini, kayıtsız, şartsız yerine getirmek deli gibi sevmek... Yunus Emre Öksüz
gökyüzünün koyu mavi tonu sessizliğin sükutunu bozduğu an sana hasret bir çift göz ağlamaktan bitap, yare hüzün sesinin ince tınısını hissettiğim ellerinin narinliği, vücudumda hislerin yar dokunduğun her yerim

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
sen ve ben, yerler ıslak, kardan beyaz yer yer çamur ama çoğunlukla yürünebilir birkaç dükkanın turuncu, kırmızımsı sıcaklığı faytondan hallice arabalar bir durak karşımızda
Sevgi, hasretle bağdaştırılmış bir kar tanesi olsaydı, Öyle yalın, öyle güzel Ve o yeryüzüne kavuşma hevesi, Her şeye rağmen, her engele... Buluşacak olmanın güzelliği sevdiğinle, Eriyip, yok olmayı göze almışsan bir de, O kavuşmanın kısacık bir anına bile değmez mi? Değer ki, her kar tanesi inatla, Sevdiğine kavuşmak için, o onca yolu tepecek Kimi daha ilk anda, kimi biraz daha ötede, Biliyorlar yok olacaklar. Kimi ise sevdiğine kavuşmanın o eşsiz anını yaşayacak. Aslında bir kar tanesi için uzun, Ama güneş için çok kısa bir an olacak. Ama kim bilebilir ki, ne bilebilirsin ki... Belkide, belkide kar tutacak. Yunus Emre Öksüz
Reklam
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski
8.4/10 · 129,3bin okunma
Ah bir çekince içimde sana dair Bazen kedere bürünen, maskeli bir iz Gecenin ince örtüsünün altında belirmiş Gözlerindeki sevgiden mahrum kalma korkusu Bedenimde dolaşan bir soğuk kisvesi Özlemle harmanlanmış, hafifsi can yakıcı Son deminde bir umut ararken teninin Kollarındaki sıcaklıktan ayrı kalma korkusu Hücrelerimde dolanan yalnızlık kafilesi Eksiklik ile kavrulmuş, acı bir ulvi tat ruhiçimde Benimsemişken tüm varlığımı dudaklarında Gönlündeki şenlikten atılma korkusu Küçülüyorum, sevgin müsait değilse Eksiliyorum, göğsünde benliğim yer almıyorsa Ve tükeniyorum, aklında zaman geçiremiyorsam Beni sev, bana sarıl ve beni düşün. Kim bilir bir sevgilinin geceye notundadır belki de Aşk. Yunus Emre Öksüz
Sessiz
Sessiz oturabilir miyiz seninle? aramızda yaprakların hışırtısından, ve ceylanların hayata çıkışından başka bir ses olmadan. beni sessiz de sevebilir misin? yağmur almış toprağı ve üşüyen kainatı dinlerken,
Reklam
"Sözgelimi, işte burada bundan iki yıl önce, tam bu vakitte, bu saatte, bu kaldırımda yine tek başıma, yine sefil, tıpkı şimdiki gibi yürüdüğünü hatırlıyor insan! Ve o zaman da hayallerin hüzünlü ve yaşamanın eskiye göre daha iyi olmasa da hem daha kolay hem daha rahat olduğunu, şimdi üzerine yapışan bu kara düşüncenin o zaman olamadığını hatırlıyor insan; bu vicdan azaplarının, gece gündüz rahat vermeyen karamsar, iç karartıcı azaplarının olmadığını. Ve kendine soruyorsun : Nerede hayallerin? Ve başını sallıyor, şöyle diyor: Yıllar ne çabuk geçiyor! Ve yine soruyor kendine : Ne yaptın bunca yılı? En iyi zamanlarını nereye sakladın? Yaşadın mı yaşamadın mı? Baksana, diyor kendine, baksana, yeryüzü nasıl soğuyor. Daha yıllar geçecek ve peşinden kasvetli yalnızlık gelecek, bastonlu, titrek yaşlılık gelecek, peşinden de sıkıntı ve bunaltı. Fantastik dünyan ağaracak, donacak, hayallerin kaybolacak ve ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dökülecek. Ah, Nastenka! Sonuçta hüzünle yalnız kalır insan, tam anlamıyla yalnız ve hatta yazıklanacak bir şey bile olmaz - hiç, tam olarak hiç... Çünkü kaybolup giden her şey, her şey hiçtir, aptalca, yuvarlak sıfır, yalnızca hayaldir!"
"Bu arada ruh hep başka bir şey diler ve ister! Ve hayalperest boş yere, külleri karıştırır gibi eski hayallerini karıştırır, o küllerde bir kıvılcım olsun bulmaya çabalar; onu üflemek, soğuyan kalbini canlanan bir ateşle ısıtmak ve ondaki daha önceden tatlı tatlı gelmiş, ruhu huzursuz etmiş, kanı kaynatmış, gözlerden yaşlar akıtmış ve kendisini görkemli biçimde kandırmış olan şeyi diriltmek için!"
"Nastenka, insan yanılır ve gerçek, hakiki bir tutkunun onun ruhunu heyecanlandırdığına inanır bilinçsizce, işe yaramaz hayallerinde canlı, ele gelir bir şeyler olduğuna inanır istemeden! Nasıl da yalan - işte diyelim, aşk bütün tükenmez mutluluğuyla, bütün acı verici eziyetletiyle gövdesine girmiştir... Ona bakar bakmaz inanır insan! Sevgili
"Ben hayalperestim; benim öylesine az gerçek yaşamım oluyor, bunun gibi, şimdiki gibi dakikaları öyle nadir sayıyorum ki, bu dakikaları hayallerde tekrar tekrar yaşamadan duramıyorum. Bütün gece, bütün hafta, bütün yıl sizi hayal edeceğim."
96 syf.
·
Puan vermedi
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski
7.9/10 · 75bin okunma
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.