epigramma
Epigramma nedir, ne demektir? Bugünkü anlamıyla epigramma birkaç dizeyi geçmeyen kısa bir şiir, bir taşlamadır. Bu anlayışa uygun epigrammalara ilkin Latin ozanı Martialis'te rastlanıyor. Epigramma, sözlük anlamıyla, bir şeyin üzerine yazılan yazı demektir. Bu anlam zamanla bronz ya da mermer plakalara kazılan kısa şiirleri kapsamış. Daha sonra, sadece kısa şiirlere verilen ad olmuş. Demek ki epigramma ilkin bir anıta kazılan yazı, öz deyimiyle yazıttı. Mezar yazıtlarına sadece ölünün adı ve yurdu konurmuş önceleri; anıtlardaki yazıtlara ise, sadece anıtı dikenin, ya da o anıt kimin için dikilmişse onun adı. Bu yazıtlar bir zaman sonra ölçüye vurulmuş. Ölçülü yazıtların, ilkin İonya' da sonra bütün Yunan illerinde, İsa' dan önce VI. yüzyılda yayıldığı görülüyor. Med savaşları (İÖ V. yüzyıl) epigrammaların gelişimini etkilemiş olmalı ki, bu çağda tek tek ya da topluca dikilen mezar taşlarında ve anıtlarda epigrammalara bol rastlanıyor. Zamanın epigramma ustası ise Simonides'tir. Onun ünü bu konuda o kadar yaygındır ki, sonradan bu çağa rastlayan bütün imzasız yazıtlar Simonides' e mal edilmiştir. Bu yüzden, Simanides adını taşıyan ve bugün elimizde bulunan yetmiş seksen epigrammanın tümüyle onun elinden çıktığını söylemek doğru olmaz.
Sayfa 308Kitabı okudu
Müdürler ve muavinlerin suratlarından pek farklı olmayan duvarlar, yüksek ve yüce, çirkin, kirli bir renkteydi. Çirkinliğe büyüklük eklendiğinde tiksinme duygusunun korkuya dönüşeceğini bilen devlet, okulların böyle bir renge boyanmasını uygun görmüştü.
Reklam
Badem bıyık önemli tabi :)
Oysa rakip köy Zengefil'in imamı hiç de onun gibi sade ve sakin değil, tam tersi, saygıdeğer ve ağırbaşlıydı. İmam hatip mektebini bir haksızlık sonucu ikincilikle bitiren bu adam, sanki Tanrı Baha'nın kucağından putperestlere bakan bir çocuğun itham, intikam ve emniyet duygularım taşıyan ciddi ve asık suratıyla; sünneti şerifeye uygun olarak üst dudağını geçmeyen badem bıyıkları, davudi sesi ve asla çıkarmadığı sarığıyla görkemli ve muhteşem biriydi. İftarda orucunu, kuzu eti, hamurişleri ve kaymaklı yassı kadayıf gibi nimetlerle açmayı sevdiği için yanakları şişkin ve pembe, boynu ve ensesi kalındı.
…Aşk benim alışık olduğum bir şeydi. Aşksız bir insan nasıl yaşar, nasıl yer, nasıl dolaşır, neler düşünür diye merak ederdim. Herhalde böyle bir insan şehrin uçsuz bucaksız caddelerinde gölgesini arkasına takarak gezmez, Unkapanı Köprüsü’nden mavnaları seyretmez, parklarda avarelikten hoşlanmaz, aşk filmlerini sevmezdi. O, işini gücünü bilen,
Sayfa 7 - can
“ İyilerin ödülü ahiret hayatının güzelliklerini yaşamaya uygun olmalıdır. Günahkarların ödülü ise onların ölüp ortadan kalkmalarıdır. Çünkü onlar ahiret hayatının güzelliklerine layık değillerdir.”
Sayfa 29 - İLETİŞİM YAYINLARIKitabı okuyor
Azgelişmiş toplumlar kültürlerini ,yönetim biçimlerini ,toplumsal kurumlarımı ve bunlara yön veren ana düşünceleri,öz varlıkları için gerekli bilgi ve donatımı kendileri üretecek ve yaratacak yerde daha çok dışarıdan ,gelişmiş toplumlardan olmayı uygun bulutlar.
Reklam
İyilerin ödülü ahiret hayatının güzelliklerini yaşamaya uygun olmalıdır. Günahkarların cezası ise onların ölüp ortadan kalkmalarıdır.
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Merhaba, İhsan Oktay Anar 2014 yılında şöyle bir açıklama yapar. "Severek yaptığım, zevk aldığım şeylerden biri de roman yazmaktı. Onu da tükettim. Yedi kitap yazdım, artık yeter. Sekizincisini de yazarsam, bu bir tür enflasyon demektir. Bu yüzden başka bir türe geçebilirim. Bir işi tadında bırakmak gerekir. Elbette bu benim şahsi
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,984 okunma
Sözlerimin çok belirsiz olduğunu biliyorum. Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum.
Sayfa 180 - Büyük Efendi. Ebrehe:
‘İyilerin ödülü ahiret hayatının güzelliklerini yaşamaya uygun olmalıdır. Günahkârların cezası ise onların ölüp ortadan kalkmalarıdır. Çünkü onlar ahiret hayatının güzelliklerine layık değillerdir. Günahkârlar kötülüklerinden dolayı öte dünyadan mahrum olurlar ve tıpkı hayvanlar gibi yok olup giderler Görünüşe bakılırsa ölüm, ruhun bedenden
737 öğeden 491 ile 500 arasındakiler gösteriliyor.