Allahım bu nasıl bi koku
Bu kokuda bir tazelik vardı, ama limon ya da turunç tazeliği değil,Mürr ağacı, tarçın yaprağı, kıvırcık nane, huş ağacı, kâfuru, çam iğnesi, mayıs yağmuru, ayaz ya da kaynak suyu tazeliği... de değil, hem de bir sıcaklık vardı, ama bergamot, selvi, misk gibi değil, yasemen,nergis gibi değil, gül ağacı gibi değil, süsen... gibi de değil. Bu korku hem uçucu hem ağır ögeleri olan bir karışımdı, karışım değil bunların birleşimiydi, üstelik az, zayıf, yine de sağlam, taşıyıcılığı olan,ince,tiril tiril bir parça ipekli gibi... yine ipekli gibi de değil, içinde bisküvi eritilmiş ballı süt gibi- ama bu da olur mu hiç,süt nerede, ipek nerede! Kavranmaz bir şeydi bu koku, tasvire sığmaz, hiçbir yere oturtulamayan bir şey....
Sayfa 83
Bir Sevda Şiiri
Sen eski bir sevda şiirisin. Bir koku var sende, Sıcak yaz akşamlarına mahsus... Ellerinde mi, Saçlarında mı, Gözlerinde mi Bilmem...Bir koku var sende, Sıcak yaz akşamlarına mahsus...
Reklam
Bak, şurada bazı işaretler var, şeritler gibi kabarmış. Oku onla­rı. Acıyı oku. Onları yeniden yaz. Acıyı yeniden yaz. Yazar olmamın nedeni bu - yazar olmaya karar vermemin ya da yazar olup çıkmamın, demiyorum. Bu amaçlanmış bir şey değildi, hatta bilinçli bir seçim bile değildi. Bayan Winterson'ın öyküsünün daracık ağından kaçınmak için kendi öykümü anlata­ bilecek duruma gelmem gerekiyordu. Yarı gerçek yarı kurgu; işte hayat bu. Ve o hep bir gizleme, bir örtbas etme öyküsü. Ben çıkış yolumu yazarak buldum.
Herkes amel defterini kendileri eliyle yazar!
Mesnevi Şerif'te şöyle bir beyit vardır: ”Şu bedenin Allah'a gönderilen bir mektup gibidir. Bu mektubu sahibine teslim etmeden önce tekrar bir oku. Gerçekten ona gönderilmeye layıksa gönder, değilse yırtıp at bu mektubu. Sevgiliye layık olacak yeni bir mektup yaz..
Kalıcı bir nişanlımın olması onun yokluğunun acısını pek de hafifletmiyordu: Bunu hiç düşünmemiştim ama yaz demek benim için Dill'in balık havuzunun yanında ot içmesi demekti, Öcü Radley'i evinden dışarı çıkartmak için karmaşık planlar yaparken gözleri parlayan Dill demekti; yaz benim için Jem görmeden Dill'in hızla uzanıp beni öpmesi demekti, bazen birbirimizin hissettiğini düşündüğümüz özlem demekti. Onunla birlikteyken hayat her günkü alışılmış hayattı, onsuz hayat dayanılmaz bir şeydi. Mutsuzluğum iki gün sürdü.
Sayfa 146Kitabı okudu
"Bizi sen yazacaksın, " dedi. "Bizim şu anda tek görgü tanığımız sensin. Boku bokuna asılıp gideceğiz. Yanımıza sokulan tek yazar sensin. Bizlerden sen sorumlusun reis. Bizleri iyice incele. Bize sorular sor, gerekli her şeyi öğren, yaz bizi. Yazar mısın? "
Reklam
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.