İnsanlardan bezip uzaklaşmak ayrı bir şey, insan(lık)dan uzaklaşmak ayrı bir şey. Çoğu zaman 'insan'lığımızı muhafaza etmek için insanlardan uzak düşeriz.
Kur'an-ı Kerim, inanılmaz sıkıcı bir kitaptır. Çünkü insana çok benzer!
Eşsiz, benzersiz bir kitaptır Hazreti Kur'an. Kitaptır, ama kitap diye bildiğimiz şeylere benzemez. Benzemez, insan elinden çıkmış kitaplara. Sadece insana benzer. İnsana benzediği için de ne başı bellidir, ne sonu...
İddianın yeridir: Kur'ân-ı Kerim'in insana benzediği kadar insan insana benzemez. Son peygamber olarak tanınan o güzel insanın sıfatlarından birinin "yürüyen Kur'an" olması, ilham arayana ilham, delil arayana delildir.
Kur'ân-ı Kerim de tıpkı insanlar gibi tekrarlar durur; daldan dala atlar; bazen "ben" der bazen "biz" ; gözü ufka bakarken maziden bahsettiği çoktur. Bir yolculuk gibi başlayıp bitmez, giriş-gelişme-sonuç yoktur, bu yüzden bir yere vardığını hissetmez insan, son sayfasını çevirdiğinde.
Yolun hikayesi olmaz, yolcunun hikayesi olır. Okuyucu(yolcu) kendi kalbini katmadığında ona, yolculuk edemez, hikayeyi/kitabı (kendisiyle) tamamlayamaz, kitabı bitirse de bir yere varamaz. Sıkıntısı artar sadece.