George Orwell’ın bu kitabını bitirince içselleştirmiş olduğumuz, gün yüzüne çıkan bir sorunun cevaplarını aramakta olduğumu görmekteyim. “Kesesini, miğdesini dolduran yönetici mi (napoleon), şakşakcı yandaş mı (sguealar), gözünü her türlü gerçekliğe kapatmış Boxer’mı, kötünün kötüsü ; ne öğretilirse tekrarlayan, duyduklarına gördüklerine koşulsuz inanan amaçsız koyunlar mı ya da her şeyin farkında olup kendine bile itiraf edemeyen Benjamin’mi, biz bu düzenin neresindeyiz? Biz, bu hayvandan ziyade insan kişiliğine bürünmüş bu karakterlerden hangisiyiz? Biz bir bütün müyüz? Hangi karakterden ne kadarını taşıyoruz?
Kitabın en güzel yanı da kişiye tümdengelim bir sorgulama yaşatıyor olması. Sorgulayarak,sorguladıklarınıza cevap ararken kendinizi sorguya çekiyorsunuz.Sorgulama bilinci, sorgulama gücü zayıf, zayıflatılmış olan bir toplum içerisindeyseniz bu kitap size bir çok şey verecektir.
İhtiras, hırs, bencillik, koltuk sevdası, ego…(vb) Bu düzen böyle devam ettikçe bu çark ezelden ebediyete kadar devam edecektir.
:):) İyi Okumalar ;);)