Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dr. Mahir

Haziran okumalarım:
1. Ayfer Tunç, Belki Varmış Belki Yokmuş 2. Ayfer Tunç, Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi 3. Ayfer Tunç-Oya Ayman Büber, İkiyüzlü Cinsellik 4. Eduardo Galeano, Tepetaklak
Reklam
Mayıs okumalarım
1. Barış Bıçakçı, Baharda Yine Geliriz 2. Canan Olpak Koç, Edebiyat ve İtibar 3. Ernst Glaeser, 1902 Doğumlular 4. Gülten Akın, Kestim Kara Saçlarımı
Yağmur
Şu anda yağmur yağıyor. Balkona çıkıp baktım. Kendime bir kahve yapıp yağmurun kokusunu içime çekeyim istedim. Sırtımı balkona tam dönmüştüm ki bir anda balkonda çivilendim sanki. Önce cebimi yokladım. Bir sigara çıkartıp içmek için hazır ettim. Sonra gözlerimin önüne gelen -bir sigara içimlik- görüntüleri yazıya dökerek aşağıya iliştirdim: Çadır kurardı babam, tarlaların başına. Tarlayı bütünüyle gören hâkim bir köşede olurdu çadır. Oradan tarlaya hükmederdi, bozkıra hükmederdi. Uzaktan bakılınca -o zamanlar 6-7 yaşındayım- o çadır bana kale gibi görünürdü. Sonbahar şimdiki sonbaharlardan daha soğuk olurdu ve yağmurlu. Mart ayından beri kurulu olan çadır (market poşetinden birkaç kat daha kalın, şeffaf bir naylondan olurdu) güneş karşısında yavaş yavaş erimeye yer yer de delinmeye başlardı. Rüzgarda yıpranır, yağmurda yıpranır. Yıpranır da yıpranırdı anlayacağınız. Yağmur yağınca çadırda akan (yağmur damlatan) yerlere annem küçük kaplar koyardı, kilim ıslanmasın diye. Yağmurla birlikte rüzgâr da olursa çadırda yaşayanların vay hâline! Çadırı attı atacak (uçurdu uçuracak, paramparça edecek) zannederdim. Zangır zangır titreyen bir çadırın altında yağmurun sesi bile ürkütürdü beni. O ürküntü sırasında kokusunu bile alamazdım yağmurun. Sonra dinerdi yağmur. O delinen yerleri -varsa- koli bandıyla bantlardı babam. Ertesi sabah erkenden gün başlar, hayat kaldığı yerden devam ederdi. O yıllarda beni ürküten yağmurun şu anda kahveyi çağrıştırması, hayat bir Cem Karaca şarkısı gibi gerçekten çok garip. Saygılarımla. M. K.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yardım talebi mesajları hakkında
Sevgili okurlar, Son zamanlarda sık sık "bir arkadaşın ihtiyacı var" şeklinde mesajlar alıyorum. Mesaj gönderen kişilerin sayfasında bazen birkaç kitap oluyor bazen de hiç olmuyor. Bunlara elbette itibar etmiyorum. Sizlere de bu tür mesajlar geliyor mu? Geliyorsa tepkiniz ne oluyor? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
1- kafadaki her gürültü düşünce değildir. 2- akıl yürütmenin sınırları vardır. 3- bir bilginin kaynağıve edinme yöntemi açık olmalıdır. 4- akıllı olmak için “bir düşüncenin tersini de düşünmek” zaruri bir basamaktır. 5- düşünceleri sınamak gerekir. 6- hakikat bize uymayacak, biz hakikate uyacağız, bunda anlaşalım. 7-ikiyüzlülük hakikati uzaklaştırır. 8- gösteriş amaçlı iyilik yapmak ile gerçekten iyi olmak aynı şey değildir. 9- mesele başarmak değil, mesele haketmektir. 10- kimseye biat etmeyecek, bağımsız bireyler yetiştirmek önemlidir. 11- evren bizden bağımsız dönüyor, şımarmayalım. Dr. Anooshirvan Miandji.
Geri111
174 öğeden 166 ile 174 arasındakiler gösteriliyor.