Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
736 syf.
·
Puan vermedi
Deliler ve Cellatlar
Kitaba sakın ruhsal olarak kötü olduğunuz bir döneminizde okumayın maalasef ki ben öyleydim (anlaşılan bir süre daha böyle kalacağım) ben mi kitapı bitirdim yoksa kitap mı beni bitirdi anlamadım o kadar ağır geldi ki anlatamam okurken birçok kez kitabı yarım bırakmak istedim sinir krizi geçirdim yazar çok ağır bir şekilde Nova nın psikolojisibn
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Kitap · 2024194 okunma
76 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Cennet ve cehennem kişilerin içindedir."
》Yazarın ilk öykü kitabı, benim de tanışma kitabım oldu İran'ın Kafka'sı denilen Sadık Hidayet ile. 》Zaman zaman bunalımlar geçiren Hidayet, 9 Nisan 1951'de kaldığı dairede havagazı ile intihar etmiş. Bu kitapta da umutsuzluğu, bunalımı, ölümü anlatmış zaten. Hayatından izler taşıdığını bilince daha farklı bir kafayla okuyor
Diri Gömülen
Diri GömülenSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20152,481 okunma
Reklam
556 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Tütsüler Videolu post yorumum geldi Kalemini merak ettiğim ,ödüllü bir yazarın eserini okumuştum . Akılda kalıcı dolu dolu bir kurgu ve güzel bir serüvene yoldaşlık yapıyoruz. Eserin içinde yok yok vampirler ,cinler ,karanlığa doyduk diyebilirim . Öncelikle Samed ana karakterimiz . Samed yıllar önce ayrıldıkları Tütsüler kasabasına üniversite
Tütsüler
TütsülerA.Sina Akalın · Memphis · 202313 okunma
687 syf.
·
Puan vermedi
Dürüst olmak gerekirse rus edebiyatı okumak bana hep göz korkutucu gelmiştir. Hep bir şekilde ertelerim. Birçok kişi de bunu yapıyordur eminim. Ama her okuduğumda da keşke daha önce okusaymışım derim. Kitap yine bana bunu söyletti, çok güzeldi. Bazı yerlerde heyecandan oturduğum yere sığamadığım oldu. Zaten hakkında binlerce inceleme yapılmış bir başyapıt. Ben üzerine pek bir şey ekleyemem diye düşünüyorum. Sadece şunu söylemem lazım; Raskolnikov karakteri tüm psikolojik çözümlemelerine rağmen berbattı. Okurken bana saçımı başımı yoldurdu. Kendinden bıktırdı. Çoook özel olduğuna inanıyor ancak kendisi gerçekten herhangi bir adam. Bunu yavaş yavaş fark etmesi ve bunu kaldıramamasını okumak hoştu. İçsel çözümlemeleri elbette karakteri anlamamızı sağlıyor ancak benim sevmemi bir türlü sağlamadı.. Özellikle Sonya ile ilişkileri… Hayatımda bu kadar ıssız adam triplerinde takılan bir başka bir karakter okumamıştım sanırım. Kitap günümüzde geçiyor olsaydı Raskolnikov’un Sonya’ya “Ailevi sorunlarım var diyorum kızım.” diye bir cümle kuracağına %100 eminim :D Bir de genel olarak rus edebiyatında bir karakterden üç beş tane farklı isim ile bahsediliyor olması hususu beni çok yoruyor. Kitabın bence en sarsıcı, en rahatsız edici ve buna rağmen en hayranlık duyarak okuduğum kısmı Raskolnikov’un rüyasıydı. Yıllar sonra kitaptaki bir çok detay aklımdan çıksa da o rüyayı okurken nasıl hissettiğim aklımda kalacak muhtemelen.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,5bin okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
Mavi Trenin Esrarı - Agatha Christie Yine bir ölüm yine olayın içinde Poirot. Aslında polisliği bırakmış olsa da olay tam onun olduğu yerde gerçekleşince el atmadan duramadı tabii ki. Sonuçta kendisinin de dediği gibi doktor emekli olduktan sonra yolda yaralı birini görünce ben emekli oldum deyip dönüp gitmez.. Biraz konudan bahsedecek olursam epey entrikalı bir kitaptı polisiye kitabında ne kadar entrika olursa ama hoşuma gittim Ünlü bir iş adamının kızı olan Ruth, trende öldürülüyor ve mücevherleri çalınıyor. Ve Hercule Poirot',un mükemmel zekasıyla olayları çözüyor. Belli bir yere kadar belli karakterler üzerine yoğunlaşsa da katil sonunda yine şaşırtmayı başardı. Fakat katilin motivasyonu bana yeterli gelmedi açıkçası. Onun dışında Poirot'nun olayları çözmesini okumak keyifliydi.
Mavi Trenin Esrarı
Mavi Trenin EsrarıAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20062,606 okunma
Merhaba kitapseverler #YankılananCevaplar#yarımkalanaşkhikaye#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#engelsizokurlaokuyoruz#alıntı "Babaların çocuklarına yapabilicekleri en büyük iyilik, annelerini sevmekti. Babam, belki bana mükemmel bir baba olmuştu ama annemi o kadar sevmemişti ki annem bunun acısını da benden çıkarmıştı. Bu kadın, böylelikle babamı almıştı benden." Mavi' nin hikayesine hazır mısınız? Haydii o zaman. Kızlar ,babaları onlar için hep kahramandır,hep çok sevilir çokta sayılır. Mavi'de babasına düşkün ama annesinden bir sevgi bir şefkat görmeyerek büyümüştür. Hep annesinin neden böyle olduğunu düşünmüştür. Ta ki annesi ile babasının tartışmalarına şahit olduktan sonra, babasının " sus Mavi duyacak" sözüyle, annesinin neden böyle biri oldugunu zaman ona gösterecektir. Çünkü zaman en iyi ilaçtır dimi... Babası ile Annesinin tartışmasının sebebi neydi? Kafasındaki soru işaretlerinin cevabını aramaya çıkan Mavi ' yi neler bekliyor? Masal kim? Türk film tadında bir eser okumak isteyenlere öneriyorum. Sağlıcakla,kitapla kalın
Fahrettin Soner
Fahrettin Soner
@fahriye_kose_ozkan @ikinciadamyayinevi
Semra
Semra
Reklam
320 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kişisel gelişim kitaplarından nefret ettiğim için normalde hiç şans vermeyeceğim Gece Yarısı Kütüphanesi'ni konusunu ve hatta türünü bile bilmeden, şans eseri almıştım. Ve bana yardım eden tek kişisel gelişim kitabı oldu. "Ya"lar ve "keşke"ler hayatımdan çok büyük ölçüde bu kitap sayesinde çıktı. Bu sebeple Nevrotik Bir
Nevrotik Bir Gezegenden Notlar
Nevrotik Bir Gezegenden NotlarMatt Haig · Domingo Yayınevi · 2019895 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Usta yazar Jack London'ın sevgili eşinin teşviki ile yazdığı kendi hikayesi, bir otobiyografi şöleni. Hayatını bulunduğu noktaya getirip yönlendiren ise ne tutkuları, ne maceraları..John barleycorn denilen alkol ile olan dostluğu. Barleycorn arpa tanesi demek. Ortaçağ İngilteresi'nde hasat döngüsünün bir ruhu olduğuna inanılmış ve bu ruh
John Barleycorn
John BarleycornJack London · Türkiye İş Bankası · 20221,312 okunma
191 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Neden bilmiyorum ama ilk defa bir Şule Gürbüz kitabı okudum. Geçen yıllara üzüldüm desem yeridir. Edebi anlamda çok doyurucu bir kitaptı. Gerek dilinin zenginliği, günümüzde az kullanılan kelimelerin tüm metinlerinde ustalıkla yerini alışı, dem vurduğu isimler…muazzam bir donanımla karşı karşıya olduğumuzun da ispatı. Öykü okumak bana zor gelse de bu kitap için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Özellikle son iki öyküsü yüreğimde bir yerleri sarstı. Sadullah Efendi ile Hikmet’in yaşamına yaşadıklarına üzülmek de yeni bir meşgalem oldu. Çünkü onların yaşantısı aslında bir çoğumuzun ucundan kıyısından dahil olduğu bir yaşam.
Coşkuyla Ölmek
Coşkuyla ÖlmekŞule Gürbüz · İletişim Yayınevi · 20211,916 okunma
127 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar Öykü okumak size de iyi geliyor mu ? Bana her zaman çok iyi gelmiştir. Her okuduğum öykü kitabında olduğu gibi #bahtiyarikimaglatti kitabından da çok güzel dersler çıkardım. Öykülerin genel konusu yanlış ebeveynlik. Aslında hep böyle değil midir ? Ebeveyninden ne görürse onu yapar insan. Sevgi gören sevgi verir evladına, hor görülen hor görür, bastırılan çocuk anne baba olduğunda anne babasının rolünü üstlenir ve baskın bir ebeveyn olur. Ne der büyüklerimiz "küçük kalkar büyüğe bakar". Demem o ki yazarımız dört öyküsünde de çok güzel mesajlar vermiş hepside birer ders niteliğinde. Kitabın adını alan bahtiyarı kim ağlattı öyküsü beni gerçekten etkiledi. Neden bir baba iki çocuğu arasında ayrım yaparki,hele de diğer çocuğunun ona daha çok ihtiyaçı varken. Ama Mahmut Ağa down sendromlu oğlu Bahtiyarı hor görürken diğer oğlunu hep el üstünde tutar. İmtihan dünyası bu dünya, yaşanan bir olay gazetelere konu olur ve gazeteci Halil İbrahim olayın iç yüzünü araştırırken çok farklı durumlar ortaya çıkar... Yazarımızın kalemine sağlık okumaktan keyif aldığım aynı zamanda farklı bir bakış açısı kazandıran bir kitap oldu. Özellikle akıcı dili sayesinde hiç sıkılmadım öykü okumak hoşunuza gitmiyorsa bile bir şans verin pişman olmayacaksınız. Kitapla ve sevgiyle kalın dostlar.
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 202313 okunma
Reklam
56 syf.
9/10 puan verdi
Aşk değil Saplantı..?!!
Kitabı bitirdikten sonra kütüphaneme kaldırırken, içindeki ayracın ne kadar gereksiz olduğunu düşündüm fakat bir yandan da ayraç koleksiyonuma bir yeni parçayı eklemenin mutluluğunu yaşıyorum. Gereksiz dedim çünkü ayracı kullanma ihtiyacı pek duymayacaksınız. Birkaç saatte bitebilecek derecede çerez, lâkin bitirmeden bırakmak istemeyeceğiniz kadar
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,6bin okunma
Evimize gelişin güzeldi sonrası daha güzel
LED ışıklı olan süs eşyalarına bayılırken kardeşim bunu getirmişti. İlk kontrol ettiğim şey: Gece kitap okumama yetebilecek kadar ışık verip vermediğiydi. -Çünkü mumlar el yazısı için kullanışlı ama okumak için o kadar değil.- Sonra mutlu haberi verince baktım ki ışığı olmasına rağmen cansız duruyor. "Hoş geldiin, sen evimize katılırken bakalım biz sana neler katabiliriz?" deyip onu birkaç gün sonra bu hâle getirdim. Sonradan öğrendim ki, erkek kardeşim de seviyormuş ama benim ondan daha çok sevdiğimi ve benim için daha kullanışlı olacağını düşündüğü için bana vermiş. Benim için özel olan eşyalarımı paylaşmayı o kadar sevmem - çünkü başkaları için özel konumunda olmuyorlar genelde- ama "Olayı öğrendim teşekkür ederim, bunda ortaklık teklif ediyorum, bence kabul etmelisin. -düşündüğünü görünce- Etmezsen çokta ısrarcı olmam ona göre." deyip pis pis gülmüştüm. Direkt ona da verebilirdim ama paylaşma fikri daha özel hissettirmişti o yüzden öyle yaptım. Ve "Şeyy, şimdi ortak olduk ya, senin eklemek istediğin bir şey var mı tabi becerime göre?" demiştim. Ve "Hayır, gayet hoş ve bana da hitap ediyor." cevabını almıştım. Kabuklara laf eder veya aşırıya kaçan bir uğraşma ile beni pişman eder sanmıştım ama kardeşimin büyüdüğünü ve cici olduğunu gördüm. Buna da en az hediye kadar sevindim hatta anne edasıyla duygulandım biraz. Ama lafta gülen ve sinir bozucu bir tonda "Beğenin kalite kazanmış, böyle devammm şirin çocuk." deyip gitmiştim. Çünkü kardeşlik dengesi böyle işliyor: biri normal davranıyorsa öbürü illa ki anormal davranmalı...
“Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,” demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?”
Sayfa 57
Hani Çehov; “bizi çalışmak kurtarır” diyor ya, bana da öyle geliyor ki çağdaş insanı bu tükenişten, ancak okumak ve sanat kurtaracaktır. “Okumak – diyor O. Paz – bizi bilinmedik ülkelere daldıran bir zihinsel ve anlıksal yoğunlaşma istemidir; bu ülkeler bize yavaş yavaş daha eski ve daha gerçek bir yurt gibi görünürler. Biz oradan geliriz. Okumak, kendimize giden, aklımızın ucundan geçmemiş yollar bulmaktır. Bu bir keşiftir.“
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.